Yonca balı kullanım alanları ve faydaları

Yonca balı, tatlı, hafifçe bitkisel tadı nedeniyle popüler.

Sofra şekeri gibi diğer yaygın tatlandırıcıların aksine, sağlığa iyi gelebilen antioksidanlar ve anti-inflamatuvar bileşenler bakımından zengin.

Kökeni ve Kullanım Alanları

Yonca balı, yonca bitkisinin nektarını toplayan arılar tarafından üretilen yoğun ve tatlı bir şuruptur. Tat ve rengi yumuşaktır ve bal meraklıları onu severler.

Yonca bitkisi çok yaygın, hava durumuna dirençli ve bal arıları için tercih sebebi olan bir nektar kaynağıdır.

Sofra şekerinden çok daha karmaşık bir aromaya sahiptir ve pek çok insan onu çayı, kahveyi ve tatlıları tatlandırmak için kullanıyor.

Buna ek olarak, şekere alternatif sağlıklı ürünlere karşı artan ilgiden dolayı gıda üreticileri de daha fazla balla tatlandırılmış gıda ve içecekler üretiyorlar.

Yonca balı soğuk algınlığı ve öksürük ilaçlarında yaygın şekilde kullanılıyor ve ev reçetelerinde de kendine has sağlığa faydaları nedeniyle değerlendiriliyor. Antibakteriyel etkileri var ve boğaz ağrısına iyi gelebiliyor.

Yonca Balının Besin Değerleri

Yonca balının şeker oranı yüksek ancak bazı besin değerlerine de sahip.

21 gram yonca balında aşağıdakiler mevcut:

  • Kalori: 60 kalori
  • Protein: 0 gram
  • Yağ: 0 gram
  • Karbonhidrat: 17 gram

Bu balda genel olarak doğal şekerler formunda karbonhidratlar bulunuyor. Ancak az miktarda magnezyum, potasyum, demir ve çinko gibi farklı vitamin ve minerallere de sahip.

Sağlığınıza iyi gelebilecek antioksidan bileşenler bakımından da zengin.

Yonca Balının Potansiyel Faydaları

Yonca balının sağlığa bazı potansiyel faydaları var.

Virüs ve Bakteri Karşıtı Potansiyeli

Yonca ve diğer bal türlerinin virüs ve bakteri karşıtı özellikleri vardır.

16 farklı bal türünün bakteri karşıtı özelliklerinin karşılaştırıldığı bir çalışmada, yonca balının Staphylococcus aureus bakterisine karşı en güçlü etkileri gösterdiği gözlenmiş ve kanamycin adı verilen antibiyotiğin 2.2 mg’lık dozuna karşılık gelen bir etki yaratmış.

Buna ek olarak yanık ve çizik gibi yaralara da bakteri karşıtı özelliği nedeniyle sürülebilir çünkü bakteriler bala karşı direnç kazanamazlar.

30 farklı diyabetik ayak yarası üzerinde yonca balının kullanıldığı 3 aylık bir çalışmada, yaraların %43’ünün tamamen iyileştiği, geri kalan %43’ünün ise boyut ve bakteri adedi bakımından ciddi bir iyileşme gösterdiği görülmüş.

Yonca balı virüs karşıtı etkiler de gösterebilir.

Bir test tüpü çalışmasında su çiçeği virüsünü kapmış olan hücrelere %5 yonca balı solüsyonunun uygulanması sonucunda virüsün hayatta kalma oranlarında azalma sağlanmış.

Ayrıca çiğ balın pastörize veya uzun süre depolanmış olan ballara göre daha güçlü bakteri karşıtı özellikler gösterebileceği unutulmamalı.

Antioksidan Değeri Yüksektir

Yonca balı antioksidan doludur ve bu bileşenler serbest radikal adı verilen dengesiz moleküllerden kaynaklanan hücre hasarını azaltabilir veya önleyebilirler. Bu da hastalık riskinizi azaltır.

Farelerle yapılan bir çalışmada, yonca balı ekstresi, serbest radikallerden kaynaklanan karaciğer hasarını tersine çevirmiş ve bu muhtemelen onun antioksidan kapasitesi kaynaklı.

Yonca balında anti-inflamatuvar etkiler gösteren flavanol ve fenolik asit bileşenleri de yüksek. Flavanoller kalp ve akciğer sağlığına iyi geliyorlar, fenolik asitler ise merkezi sinir sistemini güçlendiriyorlar.

Sofra Şekerinden Daha Az Olumsuz Etkiye Sahiptir

Bal büyük oranda şekerden oluşsa da, onu sofra şekeri veya diğer tatlandırıcılardan daha iyi bir tercih haline getiren kendine has bazı özel faydalara sahiptir.

Bazı çalışmalarda balın kalp sağlığı ve kilo kontrolü bakımından sofra şekerine göre daha iyi olduğu belirtiliyor.

60 kişinin günlük olarak 70 gram bal veya sofra şekeri tükettiği 6 haftalık bir çalışmada, bal grubundaki insanların toplam kolesterolü, kötü kolesterolü ve trigliseritleri daha düşük çıkarken, iyi kolesterol oranı daha yüksek çıkmış.

Buna ek olarak, 80 çocukla yapılan bir çalışmada tek bir doz bal, sofra şekerine göre daha az kan şekeri tepkisine sebep olmuş ve buna tip-1 diyabete sahip katılımcılar da dahil.

Ancak bal sofra şekerinden daha sağlıklı olsa da, yine de şeker ilavesi olarak görülüyor ve sınırlı tüketilmeli.

İlave şeker bakımından zengin bir beslenme, şekerin türü ne olursa olsun, obezite ve tip-2 diyabet, kalp hastalıkları ve belli kanser türlerindeki risk ile bağlantılı görülüyor.

Optimum sağlık için günlük kalorilerinizin %5’inden azı ilave şekerden gelmeli.

Diğer Bal Türleri ile Karşılaştırılması

Balın besin değerleri, aroması ve rengi, yapıldığı nektara göre değişir ve ayrıca işlem süreci ve depolama da bu konuyu etkiler.

Yonca balı gibi açık renkli ve yumuşak tatlı diğer ballar arasında alfalfa, portakal ve çiçek balı bulunuyor. Bu türler antioksidan içerikler bakımından benzerler.

Ancak karabuğday ve manuka balı gibi tıbbi olarak kullanılan türlerin rengi daha koyu ve aroması daha yoğun ve bu durum onların mineral ve antioksidan içeriklerinin daha yüksek olmasından kaynaklanabilir.

Manuka balı Yeni Zelanda’ya özgü bir bitkiden üretilir ve güçlü bir tıbbi potansiyeli vardır.

Yonca balından daha fazla antioksidana sahip olsa da, test tüpü çalışmalarında %5’lük manuka ve yonca balı solüsyonunun su çiçeği virüsünün yayılımını durdurma konusunda eşit derecede etkili olduğu görülmüş.

Yine de balı tıbbi amaçlar için kullanıyorsanız daha koyu olan versiyonları tercih edebilirsiniz.

Çiğ Bal

Pastörize edilmemiş ve filtrelenmemiş bal pek çok insan için daha sağlıklı çünkü vitamin, mineral ve antioksidan değerleri pastörize türlere göre daha fazla.

Ayrıca çiğ balda bağışıklık sistemini uyaran, inflamasyonu azaltan ve karaciğeri serbest radikal hasarından koruyan polenler de bulunuyor.

Ancak bağışıklık sistemi sorunları olanlar çiğ bal tüketmemeliler. Bir yaşından küçük çocuklara da ciddi hastalık riskleri bulunduğu için bal ürünleri verilmemeli.

Sonuç Olarak

Yonca balı popüler, açık renkli ve yumuşak tatlı bir baldır ve çeşitli vitamin, mineraller ve antioksidanlara sahiptir.

Virüs, bakteri ve inflamasyon karşıtı etkiler gösterebilir.

Sofra şekerinden daha sağlıklı olsa da yine de ölçülü tüketilmeli.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.