Tarçın, diyabeti kontrol altına alır mı?
Tarçın denilince aklımıza genellikle sütlü tatlılara veya çeşitli yemeklere aroma vermesi için kullandığımız baharat ve güzel kokular geliyor ancak tarçın sadece bir aroma verici değil, aynı zamanda diyabet yani şeker hastalığı ile mücadelede de büyük bir rol oynayabilen etkili bir ürün. Son dönemlerde yapılan araştırmalar, tarçın ile diyabet arasındaki bağlantıyı büyük bir ciddiyetle değerlendiriyorlar ve güzel neticeler elde edilmiş durumda.
Tarçın ve Diyabet Bağlantısı
2003 yılında yapılan bir araştırmada, tarçının tip 2 diyabet sahibi olanlarda kan glukozunu ve kolesterolü iyileştirdiği görülebiliyor. 2000 yılındaki bir diğer araştırmada ise günde 1 gram tarçın tüketmenin insülin hassasiyetini arttırdığını ve tip-2 diyabette gerilemeye sebep olduğu görülüyor.
Her ne kadar bu konuda daha fazla araştırma gerekli olsa da, bir kaç diğer çalışma da tarçının diyabet tedavisinde ne kadar etkili bir ürün olabileceğini gösteriyor. 2012 yılındaki bazı araştırmalarda tarçının glisemik kontrol üzerinde faydalı etkilerinin olduğu görülüyor ve bu da onun yeterli miktarda alındığında diyabet tedavisini hızlandırdığını gösteriyor.
Başka araştırmalarda da benzer sonuçlar mevcut ancak bu araştırmaları anlamak için öncelikle glukozun kan akışındaki işleyişi hakkında biraz fikir sahibi olmak gerekli.
Glukoz kanda dolaşan basit bir şekerdir ve hücre sağlığı ile enerjisinden sorumludur ve bu yüzden hücrelere girmenin bir yolunu bulması gerekir. İnsülin hormonu da kanda dolaşan bir hormondur ve kendisini hücrelerin dış yapılarına eklemler ve böylece glukozun hücrelere girişini sağlar.
Ancak hücreler bazen bu insülin etkisine direnç gösterirler ve bunun sonucunda glukoz hücrelere girmez ve kanda birikmeye başlar. Şeker hastalarında ortaya çıkan durum tam olarak budur.
Tarçının bu noktadaki en önemli özelliği, içeriğindeki kimyasallar sayesinde hücrelerdeki insülin reseptörlerini uyarabilmesi ve böylece glukozun kandan hücrelere girişini hızlandırması. Bunun neticesinde kandaki glukoz oranı da düşebiliyor.
Tartışmalı Araştırmalar
Pek çok araştırma tarçının bu konuda faydalı olduğunu ortaya koysa da, bazı diğer araştırmalar ise tam tersini iddia ediyorlar.
Zira bazı araştırmalarda ne kadar kan glukoz ve kolesterol düzeylerinde düşüş görülse de, diğer araştırmalarda tarçının herhangi bir etkisi bulunamamış durumda.
İran’da 2013 yılında yapılan bir çalışmada, 30 ve 60 gün boyunca her gün 1 gram tarçın tüketen hastaların kan glukoz düzeylerinde herhangi bir düşüş görülmemiş.
Diyabet İçin Tarçın Türleri
Tarçın bize genelde tek tipmiş gibi görünse de aslında onun farklı türleri mevcut. Bu önemli bir konu çünkü bazı tarçın türlerinde coumarin adı verilen bir madde çok bulunuyor ve bu madde maalesef bazı vakalarda karaciğer toksisitesine katkıda bulunuyor.
Çin Tarçını
En az tatlı olan, biraz acı bir aroması olan ve kuvvetli olan çin tarçını, yetiştirildiği toprağa göre değişik özellikler gösterebiliyor. Özellikle çin tıbbında balgam, öksürük ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılan bu tarçının kilogramında 0.31 gram coumarin bulunuyor.
Seylan Tarçını
Seylan tarçını tarçın türleri arasında en düşük coumarin içeriğine sahip ve ağacının yaprakları da baharat olarak kullanılıyor ancak kabuğu da tarçın olarak değerlendiriliyor.
Bunun yanında endonezya ve saigon tarçını adlı iki tarçın türü daha bulunuyor ancak bunların çok yüksek coumarin içerikleri nedeniyle diyabet tedavisinde kullanılmamaları gerekli.
Bu yüzden çin veya seylan tarçını türlerine bağlı kalmak önemli. Her iki tarçın türü de insan tüketimi için güvenli kabul ediliyorlar ancak günde 2 gramdan daha fazla kullanılmaları da önerilmiyor.
Şeker Hastalığında Tarçın Nasıl Kullanılmalı?
Beslenmenize Ekleyebilirsiniz
• Şeker yerine tarçın kullanabilirsiniz. Aroması sayesinde soslarda, ette, hatta sebze yemeklerinde şeker yerine kullanılabilir. Böylece hem şeker alımınız azalır hem de kan glukoz düzeyiniz iyileşir.
• 1 çay kaşığı kadar miktarı yemeklerde kullanmak için güvenlidir.
• Kahvaltı günün en önemli öğünüdür ve kahvaltıda tarçın tüketebilirsiniz. Tereyağlı ekmeğinize biraz tarçın serpebilir, reçel ve bal gibi ürünlere ekleyebilirsiniz.
• Et soslarını sevenler tarçını soslara ekleyebilir ve bu sosları etlerinde kullanabilirler. Dilerseniz salata soslarınıza da tarçın ekleyebilirsiniz.
• Yemeklere şeker eklemek genelde yemeğe tat verir ancak aynı zamanda şeker alımını arttırır. Bu nedenle şeker yerine tarçın kullanmalısınız.
• Ev yapımı kurabiyelerinize ve tatlılarınıza tarçını kolayca ekleyebilirsiniz.
• Kahve, smoothie, milkshake ve diğer tüm içeceklerinize tarçın katabilirsiniz.
• Bir çay kaşığı kadar tarçını kaynar suya katarak bir tarçın çayı yapabilirsiniz.
• Tarçın çubuklarını suda kaynatabilirsiniz. Bu içeceği daha sonra öğün aralarında tüketebilirsiniz.
• Tarçın öz yağı da evin içerisine tarçın kokusu yaymak için kullanılabilir. Böylece iştahınız biraz daha azalacaktır.
Besin Desteği Olarak Kullanılabilir
Tarçın içeren besin destekleri eczane ve aktarlarda bulunabiliyor. Bu ürünler tarçının faydalarını doğrudan elde etmenizi sağlıyorlar ancak yine de kullanmadan önce doktorunuza danışmanız doğru olacaktır.
Ne Kadar Tüketmeli?
Günlük olarak 1 gram tarçınla başlamak uygun olacaktır. Bu süreçte glukoz düzeylerinizi kontrol edin ve doktorunuzla görüşün. İyi sonuçlar alırsanız dozu doktorunuzun kontrolünde arttırabilirsiniz.
Tarçınlı Tarifler
Tarçın ve Yoğurt
1 kase yağsız yoğurda 1 çay kaşığı tarçın ekleyin ve karıştırdıktan sonra 15 dakika bekletin ve tüketin. Dilerseniz yarım çay kaşığı kadar stevia tozu da ekleyebilirsiniz.
Tarçın ve Zencefil Çayı
Suyu kaynatın ve içine bir dal dilimlenmiş zencefil atın. Ardından içine tarçın çubuğunuzu da atın ve 5 dakika kısık ateşte demlenmeye bırakın. Ateşten aldıktan sonra süzün ve biraz bal ve 2 yemek kaşığı kadar limon ekleyip için.
Potansiyel Riskler ve Yan Etkiler
Tarçının içeriğindeki coumarin maddesi onu yer yer insan sağlığına tehlikeli hale getirebiliyor. Özellikle yüksek dozlardaki uzun vadeli kullanım maalesef sıkıntılar doğurabiliyor. Bazı vakalarda kalp ritminde artış görülebiliyor ve bunun yanında kanı incelten ilaçlar ile etkileşime girebiliyor.