Tanrıçalar hakkında bilmeniz gerekenler
Tanrıça zihin, beden ve ruh olmak üzere tüm seviyelerde öğrenme süreci içerisinde olan ve kendini her seviyede kabul eden ve seven kadındır. Tanrıça kendi kişisel gelişimi ve öz farkındalığı üzerine yoğunlaştığı için hayatı huzur, sevgi, mutluluk, tutku ve eğlence içerisinde yaşar. Tanrıça, hissettiği minnettarlık ve bolluk duyguları içerisinde diğer insanlara da ilham vermek ister.
Tarih boyunca çeşitli kültürlerin kendi tanrıçaları olmuştur. Hinduizm, Budizm, Paganizm ile antik Yunan, Mısır, Mezopotamya ve Amerika gibi uygarlıklarda tanrıçalar oldukça önemlidir. Tanrıçalar güzellik, sevgi, cinsellik, annelik, yaratıcılık ve doğurganlık gibi çeşitli özelliklerle ilişkilendirilmiştir.
Her tanrıçanın kendine özgü nitelikleri, becerileri ve ritüelleri vardır. İnsanlar, çeşitli ritüeller gerçekleştirerek hayatlarında istedikleri bir şeyi elde etmek için tanrıçaları çağırmaktadır. Örneğin, ilişkilerinizde sorun yaşıyorsanız, antik Yunan’da aşkın tanrıçası olan Afrodit’i çağırabilirsiniz.
Dünya üzerinde çeşitli kültürlere ait çok sayıda tanrıça bulunmaktadır. Aşağıda hayatınızda yararlanabileceğiniz en güçlü tanrıçalardan bazılarını okuyabilirsiniz.
Afrodit
Afrodit genelde Aşk Tanruçası ya da güzellik, romantizm ve aşkı temsil eden Venüs olarak bilinir.
Afrodit, savaş tanrısı Ares ile uzun süreli ilişkisi olduğu söylenen eski bir Yunan/Roma tanrıçasıdır. Afrodit’in verdiği mesaj basittir; bir başkasını düzgün bir şekilde sevebilmek için önce kişinin kendisini sevmesi gerekir.
Kişi kendini pek çok şekilde sevebilir. Örneğin, kendinize kendiniz olmak için zaman ayırın ve başkalarının beklediği gibi olmayın. Sadece kendiniz olmak için dans etmeye, sahilde tek başınıza yürümeye ve kendiniz olmak için zaman ayırmaya ihtiyacınız olabilir. Afrodit sizi çağırırsa onun, sizin çocuksu masumiyetinizi tekrar bulmanıza yardım etmesine izin verin. O çağırdığında gün boyunca sevginin ve kahkahanın sizi doldurmasına izin verin.
Artemis
Artemis, Olimposlu yüce tanrıçadır ve avcılık, doğa ve vahşi hayvanlardan sorumludur. Geyik ve servi ağacı Artemis için kutsaldır. Artemis aynı zamanda doğum tanrıçasıydı ve evlilik çağına gelene kadar kız çocuklarının koruyucusuydu. Artemis, küçük çocukların koruyucusu ve doğum ile doğurganlıkta kadınların koruyucusu olma rolünü oldukça önemsemektedir.
Leto ve Zeus’un kızı, Apollon’un ikiz kardeşi olan Artemis Delos Adası’nda doğdu. Artemis, Truva Savaşı’nda tıpkı Apollon gibi Truvalıların yanında yer aldı.
Kendilerini Artemis’e adamış olan rahipler ile rahibeler saf ve iffetli bir yaşam sürmek zorundaydı. Bunu çiğneyenler şiddetli bir şekilde cezalandırılırdı.
Artemis bize kadınların her şeyi yapabileceklerini söyler. Kendinizin mükemmel versiyonunu bulma arayışınızda ilerlerlerken size güç, destek ve rahatlık sunar. Artemis, sizin neyi başaracağınızı bilmeden düşünce ve duygularınızda sarsılmamanız için sizi teşvik eder. Hafif hiçbir rüzgarın sizi görevinizden alıkoymasına izin vermeyin. Sahip olduğunuz tüm şüpheleri salın.
Brigit
Brigit, şifa ve kehanet tanrıçasıdır. Brigit Keltlerin, İngilizlerin ve Fransızların eski tanrıçalarından biridir ve Üçlü Ateş Tanrıçası olarak da bilinir.
Brigit bazı resimlerde Bakire Kuğu olarak tasvir edilir. Kuğu, yılan ve kuş formlarını bir araya getirdiği için kutsal kabul edilir. Brigit, Hristiyanlık tarafından aziz ilan edilmiştir ve ismi Britanya Adaları’ndaki küçük kiliselerden pek çoğunun girişinde bulunur.
Brigit, hayatımızda gereksiz olan şeylerin dönüşümünü ve serbest bırakılmasını, ilhamın ateşini, yaratıcılığı ve şifayı ve henüz keşfetmediğimiz yeni alanlara geçme motivasyonumuzu içerisinde barındırır. Bir druidin kızı olan Brigit, şifacı ve kuyumcu ustasıydı. Brigit, kendisinin katılmasının istendiği tüm şifa seanslarının bir parçası olma fırsatını memnuniyetle karşılamaktadır. Yeni fikirlere ve yeni bir yola ihtiyacınız olduğunda Brigit’i hayatınıza davet edin.
Demeter
Tahıl ve bereket tanrıçası saf Demeter, gençliğin besleyicisi, yeşil dünya, hayat ve ölümün sağlık veren döngüsü, evliliğin ve kutsal yasanın koruyucusudur. “Mevsimleri getiren” olarak da bilinen Demeter’e, Olimposlu olmadan önce de uzun bir süre tapılıyordu. Demeter’in M.Ö. 7. yüzyıl’da bilindiği düşünülmektedir. Demeter ve kızı Persephone, Olimpos panteonundan önceki Eleusis Gizemlerindeki merkezi figürlerdi.
Demeter’in esas hikayesi kızı Persephone ile olan ilişkisidir. Persephone, Olimpos panteonunda Hades’in eşidir. Demeter’in becerileri çok sayıdaydı ve hasat tanrıçası olmanın yanı sıra mevsimleri de kontrol edebildiği için dünyadaki tüm yaşamı yok edebiliyordu. Hatta Demeter’in güçleri Zeus’u, Hades’in Persephone’yi yeraltı dünyasından getirmesi için etkiledi. Persephone, Hades onu dünyadan kaçırdığında ve yeraltına getirdiğinde yeraltı dünyasının tanrıçası olmuştu. Persephone, Demeter’in ceza olarak Sirenlere dönüştürdüğü perilerle oynuyordu ve bu sırada yer ikiye bölündü ve Hades tarafından kaçırıldı. Depresyona giren Demeter kayıp olan kızını ararken hayat durma noktasına geldi.
Zeus en sonunda ölmekte olan toprağa dayanamadı ve Hades’i, Hermes’i göndererek Persephone’yi dünyaya geri götürmeye zorladı. Ancak Persephone serbest bırakılmadan önce Hades onu kandırdı ve altı nar tanesi yedirdi. Bu nar taneleri Persephone’yi her yıl altı aylığına yeraltına dönmeye zorladı. Demeter ve kızı bir araya geldiklerinde yeryüzü bitkilerle şenleniyordu. Ancak Persephone altı aylığına yeraltı dünyasına döndüğünde dünya tekrar çorak haline dönüyordu. Yaz, sonbahar ve ilkbahar, bitkilerin geliştiği yoğun yağış ve ılıman sıcaklıklara sahip mevsimlerdir.
Demeter anne olarak kızına çok düşkündü. Çocuklarınız evden ayrıldıysa belki de ilişkili olduğunuz tanrıça Demeter’dir. Çocuklarımızın fiziksel olarak gitmelerine izin veririz, ancak kalbimizden gitmezler. Yetişkinler olarak onlarla geçirdiğimiz zamanlar ve bize verdikleri torunlardan mutluluk duyarız. Bu nedenle Demeter’den, çocuklarınızdan geriye kalan boşlukları doldurmasına yardım etmesini isteyin. Şu anın bize verilen bir hediye olduğunu ve onu kendimizi beslemek ve yeni şeyler denemek için kullanabileceğimizi unutmayın.
Freya
Freya, Kuzey Avrupa ve İskandinavların tanrıçasıdır. Freya’nın, Odin’le birlikte çalıştığı ve Valhalla’da sonsuza dek dinlenecek olan kahramanları seçmek için Valkyrieleri savaş alanına götürdüğü söylenir.
Freya, tanrıçaların en güzeli olarak da bilinir ve genelde kedilerle çevrili olarak ve büyük kehribar bir kolye takmış olarak tasvir edilir. Freya güçlü bir tanrıçadır; korkusuz, erotik, tutkulu ve büyülüdür.
Freya görünümünden utanmazdı; hatta sizi yaratıcının size verdiği bedeni sevmeye, tüm kusurlarını kabul etmeye, güzelliğini görmeye, olduğunuz kişiyle mutlu olmaya çağırır. Partneriniz varsa kendinizi açın, ilahiliğiniz ile benzersizliğinizi gösterin; bedeninizde olmak yaratıcının verdiği bir hediyedir. Dik durun ve iç güzelliğinizin, dış güzelliğinizden çok daha önemli olduğunu bilin.
Freya sizi mutluluğunuzun peşinden gitmeye, yolculuğa çıkmaya, kendinizi bulmak ya da kendinizi daha canlı hissetmek için yeni yerler keşfetmeye teşvik eder. Daha fazla beklemenize gerek yok, bunları hemen bugün yapın.
Gaia
Gaia, dünya ya da dünyanın ruhsal halidir. Gaia’nın bazen gezegenleri ve dünyayı, bazense evreni cisimleştirdiği düşünülür.
Gaia kendini kapalı alanlarda gösterirdi: evde, avluda, rahimde, mağarada. Gaia’nın kutsal hayvanları yılan, boğa, domuz ve arıdır.
Gaia’ya ve Toprak Ana’ya daha yakın olmayı dileyenler, maddi şeylerin doğayla uyumlu hale gelmesi ihtiyacını serbest bırakır. Dünya ile daha büyük bir bağlantıya ve Gaia’ya ulaşmak isteyen bazı insanlar şamanik uygulamalar, dua, tanrıçaya adanmış sanat eserleri yaratma, yağ ya da tütsü yakma, bitki ve bahçe bakma gibi şeyleri kullanırlar.
Romalılar karada, denizde ya da gökyüzünde evrendeki her unsurun, Gaia’ya ait tek bir canlı varlık olduğuna inanıyorlardı. Gaia diğer tüm tanrıçalardan daha ilahi olan ve daha fazla can veren Toprak Ana olarak tanımlanır.
Gaia’nın tüm yaşama saygısı vardır. Bu nedenle Gaia ile bağlanmanın getirdiği derin denge ve bütünlük hissini istiyorsak, bunu unutmamamız gerekir. Gaia hayatınızda topraklanma, denge ve güvenlik hissi verir. Hayatınızda ve etrafınızdaki şeylerde dengeyi kaybettiğinizi hissettiğinizde Gaia’yı çağırın, bu sayede tekrar odaklanabilir ve kendinizle temasa geçebilirsiniz.
Leydi Guinevere
Leydi Guinevere bize sevginin tüm biçimlerini hatırlatır. Sevmenin pek çok yolu vardır; çocuklarımızı, ebeveynlerimizi, arkadaşlarımızı, ailemizi, işimizi, evimizi ve daha pek çok şeyi severiz. Sevmek için de pek çok farklı yol ve seviye buluruz. Guinevere bize sevginin içerisindeki katmanı gösterir, bu sayede her şeyi aynı şekilde sevebiliriz. Herkesi sevmek bizim işimiz ve görevimiz, her ne kadar kulağa kolay gelse ve yapması zor olsa da. Bir dağa tırmanmak ve tırmanırken yaşanan acıyı sevmek, her şeyi sevmenin bir parçasıdır.
Bu nedenle Guinevere sizi pratik yapmaya ve günlük hayatınıza bakarak sevginin olmadığı yerleri nasıl değiştirebileceğinize göz atmaya teşvik eder.
Hathor
Mısır’da Hathor’a 3000 yıldan uzun bir süre tapılmıştır. Hathor genelde başında inek boynuzları ve bunların arasında bulunan Ra’nın Gözü ile tasvir edilir. Hathor uzun süre boyunca tapılmış bir tanrıça olduğundan pek çok farklı isim almıştır.
Dendarah Tapınağı, Hathor’un mucizevi tedaviler gerçekleştirdiği bir hac merkeziydi. Tapınakta astrolojik döngülerle ilgili çok sayıda ritüel ve festival düzenlenmiştir. Kompleksin içerisinde kutsal bir göl ile İsis’i onurlandırmak için bir tapınak ve ilahi şifanın uygulandığı bir sanatoryum bulunmaktadır. Tapınağın tavanlarına ve sütunlarına son derece ayrıntılı astrolojik takvimler oyulmuştur.
Hathor günümüzde doğurganlık veya annelikle ilgili sorunlarımız olduğunda başvurduğumuz bir tanrıçadır. Hathor’un bu kısmı bizimle kaldığı için ihtiyacınız çok fazla olduğunda onu çağırabilirsiniz. Elinden geldiği kadar yardım etmek Hathor için bir zevktir.
İştar
İştar, Babil tanrıçasıdır ve aşığı Tammuz’u kurtarmak için “Yedi Peçeli Dans”ı yapan odur. İştar, Tammuz’un götürüldüğü yeraltı dünyasına inerken yedi kapıdan geçmiş, her kapıdan geçerken bir mücevherini ya da giysisini çıkararak yeraltı dünyasına gelene kadar çıplak kalmış ve Tammuz’un hayatı için yalvarmıştır. İştar’ın bu dileği kabul edilmiş, dünyaya geri dönmüş ve her şeyini geri kazanmıştır.
İştar’ın hikayesi bize her şeyin sevgi olduğunu ve sahip olduğu tüm güzelliklere rağmen İştar’ın sahip olduğu en güzel şeyin kalbi olduğunu hatırlatır. İştar sevgisi için her şeyden vazgeçmeye hazırdı.
İştar’la ilgileniyorsanız, hayatınızdaki en önemli şeyin ne olduğunu kendinize sorma vaktiniz gelmiş olabilir. İştar, hayatınızı gözden geçirmenizi ve kalbinizin arzu ettiği şeyleri anlamanızı istiyor olabilir.
İsis
Mısır’da, Roma İmparatorluğu’nda ve Yunanistan’da İsis’e tapılırdı. İsis adına pek çok tapınak yapılmıştır ve burada öğrenilen kadim sanatlar pek çok kişi tarafından uygulanmaktadır. Bu kişiler aslında kendi ayak izlerini takip etmektedir. Yani bu kişiler, geçmiş enkarnasyonlarında İsis tapınaklarında eğitim gören rahip yardımcıları, rahipler ve rahibelerdir. O zamanlarda edinilen bilgiler size tekrar gelmiş olabilir ve bunları şimdi kullanmanız gerekiyor olabilir.
Kadim sanatlar arasında şifa, durugörü, duruişiti, duruduyarlılık, bizleri çevreleyen enerjilerin farkında olma ve bunları aydınlanma ve daha yüksek alemlere ulaşma amacıyla kullanma yer almaktadır. Piramitlerde meditasyon yapılmış ve içsel bilgi ile huzura kavuşmak için çok sayıda ritüel gerçekleştirilmiştir.
İsis’le ilgileniyorsanız, İsis sizi kendine çağırıyor ve bu yaşamınıza, aydınlanma yolculuğunuzda sizi her zamankinden daha ileriye götürmek istiyor demektir. İsis’in enerjisi çok güçlüdür; ona izin verdiğinizde hayatınızda kendisini belli eder.
Ixchel
Ixchel, Cozumel’deki Yucatan Yarımadası’ndaki Mayalar tarafından tapılıştır. Ay ya da yılan tanrıçası olarak bilinen Ixchel, kutsal rahim kavanozunu baş aşağı tutarak doğurganlığa yardımcı olur. Ixchel aynı zamanda şifa, sağlık, sihir, cinsellik, su ve doğum konularını da yönetir. Ixchel’in hayvanı yusufçuktur. Ixchel, Güneş’in sevgilisi olduğu için büyükbabası tarafından neredeyse öldürüldüğünde yusufçuk, Ixchel iyileşene kadar onun için şarkı söylemiştir.
Maat
Tanrıça Maat yasa, düzen ve gerçeğe dair idealleri temsil eder. Maat, “düz olan” anlamına gelir. Doğru, düzenli ya da dengeli olan her şeyi ifade eder. Maat, Thoth’un kadın karşılığıydı. Maat, eski bir tanrıçadır, çünkü Ra’nın kayığında Nu uçurumunun sularının üzerinde yükselirken ilk gün bulunur. Maat ve Thoth, güneş tanrısı Ra’nın günlük rotasını çizer. Maat’a bazen “Ra’nın Gözü” ya da “Ra’nın Kızı” adı verilir.
Maat’ın Ölüler Kitabı’nda önemli bir rolü vardır. Maat’ın Salonu’nda ölüler yargılanırdı. Ölülerin kalbi, Maat’ın tüyüne karşı tartılırdı. İkisi arasında denge olursa ve ruh iyi ve safsa kişi sonsuza kadar tanrılarla birlikte yaşardı ve ahirette Osiris’le tanışırdı.
Maat aynı zamanda mevsimler ile yıldızların hareketlerini düzenlemekten de sorumluydu.
Gerçeğin, adaletin, uyumun ve dünya düzeninin tanrıçası olan Maat, adil ve onurlu bir muamele görmenizi sağlayarak sizi iş ve ticaret konularında korur. Sözlerinize daha fazla güç vermesi ve doğru anda doğru şeyleri söylemenize yardımcı olması için Maat’ı çağırın.
Mecdelli Meryem
Mecdelli Meryen, Üstat İsa’nın ikiz alevidir. Son enkarnasyonunda İsa ile karşılaşmaları her ikisine de babalarından bir armağandı. Pek çok insan dünyada bu zamanda ikiz aleviyle karşılaştığına inanır, ancak bu karşılaşma son enkarnasyonda gerçekleşir. Yani ikiz alevlerden biri son yükselişine hazırlanan bir Üstat olarak eğitimde olmalıdır.
Mecdelli Meryem kendimize karşı dürüst olmamızı ve ilahi sevgi içinde doya doya ve koşulsuz olarak yaşamamız gerektiğini söyler.
Mecdelli Meryem çoğu kişinin inandığı gibi yükselmemiş olabilir. Ancak aslında bu zamanda enkarne olmuştur ve üstatlık eğitiminden geçmektedir. Mecdelli Meryem’i çağıranlar onunla bağlantı kurduklarında iletişime geçtikleri şey onun üst ruhudur. Mecdelli Meryem’in ikiz alevi yükselmiş bir Üstat olduğundan dolayı ikizinin ve kendisinin enerjisi ondan istenen şeyi yerine getirmek için birlikte çalışır.
Pele
Pele, Hawaii’nin yanardağ tanrıçasıdır. Efsaneye göre Pele yanardağ patlamadan hemen önce uyarı olarak herkese görünür. Pele, ateşin her şeyi yakıp kül edeceğini bilse de bu yok oluşun ardından gelen hayata ve yenilenmeye saygı duyar. Yeni enerjilerin yeni fikirler ve yeni yaratımlar getirmesine izin verildiğinde büyük bir temizlik gerçekleşir.
Pele Hawaii mitolojisinde ateş, şimşek, dans ve yanardağ tanrıçasıdır. Haumea ve Kane Milohai’nin kızıdır ve ruhu, Hawaii’deki en büyük yanardağın içerisinde yaşar. Hawaii Pele’yi 11 Haziran’da Kamehameha Günü’nde onun birlik, koruma, yaratıcılık ve değişim güçlerinden dolayı onurlandırır.
Böyle ateşli bir kökene sahip Pele’nin enerjisinin doğrudan, değişken ve patlayabilir olması şaşırtıcı değildir. Hawaii mitolojisinin en dramatik tanrıçalarından biri olan Pele, Hawaiililerin kalplerinde ve zihinlerinde yaşamaktadır. Yeni topraklar yaratma gücüne sahip olan Pele’nin volkanik bir kişiliği de bulunmaktadır. Doğası gereği aceleci, şehvetli, kıskanç, öngörülemez ve aniden sinirlenebilir ve şiddete yatkındır. Ancak aynı zamanda çiçek açan ağaçlardan oluşan ormanlar kadar sakin ve sevecen de olabilir. Pele, kadim bir halkın duyduğu saygı içerisinde doğmuştur ve bugün hala Hawaii’yi ziyaret edenler tarafından varlığı hissedilmektedir.