Şeker ve Şekerli Gıdaların Özellikle Çocuklarımız Üzerindeki Zararları
Her zaman söylüyorum;
Alışveriş yaparken paketlerin üzerindeki içindekiler kısmını okumaya özen gösterin. Şekerin nelerin içinde yer aldığını görünce şaşıracaksınız. Humus, domates sosu, çorba, ekmek, kraker, çeşitli soslar, kahvaltılık gevrekler ve her sabah sağlıklı ve fit diye yediğiniz meyveli müsli veya granola bunlardan sadece birkaçı. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre tip 2 diyabet hastaları arasında çocuklar da artış görülmekte. Yani obezite ve şeker! Bu artış küçük olsa da oldukça önemli çünkü tip 1 diyabet henüz nedeni çözülmemiş olsa da ve tüm yaşlarda görülse bile tip 2 diyabet sonradan gelişen, obeziteye bağlı şeker olarak belirlenmiş durumda.
Yani;
Diyabet bir insanın kan şekerinin çok yüksek olması anlamına geliyor ve iki ana tip var.
Tip 1: Her yaşta olabilen ama genellikle çocuklukta gelişiyor. Beslenme veya yaşam tarzı ile ilgili olmayan tip 1’in sebebi de henüz çözülmüş durumda değil.
Tip 2: Tip 1’den daha yaygın olmasına rağmen çocuklukta daha nadir görülüyor. Genellikle obezite ile bağlantılı olan yetişkinlerde görülüyor.
Marketlerde satılan, paketlenmiş tüm ürünlerde, meyve suları, meyveli yoğurtlar, bisküviler vb tüm işlenmiş yiyeceklerin arka yüzlerini hiç okudunuz mu? Bu ürünlerin hepsinde Mısır şurubu var ve 8 gr. Ve üstü şeker oranı içeriyor. Ve bunun kontrolü sağlanmıyor. Yapılacak tek şey, hükümetlerin sağlık ve gıda politikalarını acilen değiştirerek, üreticiler üzerinde yaptırıma gidilecek, bu ürünlerde şeker miktarının minimuma indirilmesini sağlamak olacaktır. Çocuklarımızın tip 2 diyabete yakalanmasını istemiyorsanız, buna alışveriş tercihlerinizle ve evinizde başlamalısınız.
Yani çocuklarda az bile olsa tip 2 diyabet artışının olması hiçte normal ve göz ardı edilecek bir şey değil. Bu nedenle şeker tüketiminden kaçınmalı ve uzak durmalıyız. Hiperaktivite denilen sorunun çocuklarda aşırı şeker tüketiminden olduğu, pek çok zihinsel ve fiziksel rahatsızlığın da yine şekerden dolayı olduğunu iletmeliyim. Obeziteyi engelleme stratejisinin içinde kesinlikle kaşık hesabı olmalı. İçilen içecek ve yiyeceklerde şeker oranı tatlı kaşığını geçmemeli. Peki, şeker yerine ne kullanacağız? Bal, arı sütü propolis, pekmez tercih edebilirsiniz. Doğanın bu mucizelerine mutfağınızda bol bol yer verin. Bana göre dünyanın tüm canlıları çok zeki, ancak hâlâ arıların çalışma sistemleri, ürünlerinin mucizelerini bilim dünyası tam olarak anlayamayan biz insanlar için arılar muhteşem. Arılar ile ilişkim çok erken yaşlarda başladı. Hani anlattım ya, arka bahçede kediler, çiçekler ile oturmayı seven bir çocuktum diye. Diğer eşlikçilerim ise yaz mevsimlerinde arılardı. Balı hep çok sevdim. Şekeri sevdiğim için. Bal ve bal ürünlerine merakım o kadar arttı ki, apiterapi üzerine eğitim almaya karar verdim. Aromaterapi ürünlerimin AR-GE’si sırasında tanıştığım Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi hocalarımızdan değerli Prof. Dr. Erdem Yeşilada hocamızdan apiterapi eğitimleri aldım. Hâlâ da araştırmalarım devam ediyor. Hocamın, iki senelik bir araştırma sonucu çıkardığı Apiterapi kitabından bazı bilimsel araştırma sonuçlarına dayanarak size faydalarını bir bir anlatacağım polen, propolis, arı sütü ve balın. Peki, ne ola ki bu apiterapi? Apis, Latince arı; therapia ise tedavi anlamına gelir. Apiterapi, arı ürünlerinin bir ya da birden
fazla hastalığın önlenmesi veya iyileştirilmesi amacıyla kullanılması şeklinde tanımlanabilir. Her geçen gün sonuçlanan araştırmalar toplumların dikkatini bu konu üzerine çekmekte ve özellikle Uzakdoğu ülkelerinde başlayan ve dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi yöntemleri hızla yaygınlaşmaktadır. Hatta, başta Japonya, Doğu Asya ülkeleri, Amerika, Kanada gibi ülkelerde apiterapi merkezleri kurulmuştur. Bu bölümde arı ürünlerinin insan sağlığı açısından önemi ve apiterapide kullanımına yer verilecektir. Mesela çayınıza şeker yerine gerçek bal ekleseniz ne oluyor biliyor musunuz? Yapılan bir araştırma sonucuna göre; bal ile lezzetlendirilen bitki çaylarının antioksidan değerinde 60 kata kadar artış sağlanıyor. Ayrıca bal, siyah çayın antioksidan değerini de dört kat artırıyor. Bu bile çayınızı tatlandırmada balı tercih etmeniz, şekerden vazgeçmeniz için harika bir bahane. Bal ve arı ürünleri yediğinizde sağlık, yüzünüze sürdüğünüzde ise gençlik sağlıyor.