Sağlıklı Bir Cilt için Pratik İpuçları

Cildimiz, vücudumuzdaki en büyük organdır. Sağlıklı olduğu zaman cildimizin katmanları bizi korumak için çaba gösterir. Bununla birlikte cildimiz zarar gördüğü zaman koruyuculuğu azalmış olur. Bu nedenle cildimizin koruyuculuğunu desteklemek üzere sağlıklı bir cilde sahip olmanın yollarını bilmemiz gerekir.

Cildimizi, vücudumuzun hayatta yaşadıklarına açılan bir pencere olarak düşünebiliriz. Ergenlik yıllarındaki sivilcelerden gebelikte yaşanan ışıltıya ve yaşlılıkta görülen güneş lekelerine, yaşımıza ve sağlığımıza kadar her şey cildimize yansır.

Cildin çeşitli fonksiyonları olduğu için insan vücudunda çeşitli görevleri bulunmaktadır. Cildin en önemli rolü vücudumuz ile dış dünya arasındaki ilk savunma hattı olması ve bizi bakterilerden, virüslerden, işyerinde ya da evde karşılaştığımız kirlilik ve kimyasal maddelerden korumasıdır.

Cilt, vücut sıcaklığını düzenler, sıvı dengesini korur ve nem kaybını kontrol eder. Aynı zamanda bir bariyer ve amortisör görevi görür, tehlikede olduğumuza karşı bizi uyarmak için acı hislerinin farkına varır ve bizi güneşten gelen zararlı UV ışınlarına karşı korur.

Pek çok faktör cildi etkiler. Genetik, yaşlanma, hormonlar ve diyabet gibi sağlık sorunları, cildi etkileyen içsel faktörlerdir. Bunlardan bazılarını değiştirmeniz mümkün olmasa da dıştan yapabileceğiniz çok sayıda şey bulunmaktadır.

Korunmadan güneşe maruz kalmak ve çok sık ya da çok sıcak suyla duş almak gibi dış etkenler cilde zarar verebilmektedir. Sağlıksız beslenme, stres, yeteri kadar uyumama, yeteri kadar egzersiz yapmama, susuzluk, sigara ve bazı ilaçlar, cildin etkin bir koruyucu bariyer olma özelliğini etkileyebilmektedir.

Kırışıklıkları engellemek, canlı bir ışıltıya kavuşmak ve cildinizin dolgun ve yumuşak olmasını sağlamak için faydalanabileceğinizi ipuçlarından bazılarına aşağıda göz atabilirsiniz.

  • Sağlıklı beslenin

Cildinizin en iyi şekilde görüneceğini ve yaşlılık belirtileriyle savaşacağını iddia eden ürünlerden oluşan büyük bir endüstri bulunuyor. Ancak nemlendiriciler yalnızca cildin derinlerine inmektedir. Yaşlanma ise daha derinde, hücresel seviyede gerçekleşmektedir.

Cildinize sürdüğünüz ürünler kadar yediğiniz şeyler de önemlidir. Sağlıklı beslenme sayesinde cildinizi içten dışa iyileştirebilirsiniz. Bu nedenle güzel bir cildin, sağlıklı beslenmekle elde edilebileceğini söyleyebiliriz.

Cilt dostu gıdalar

Araştırmalar sonucu cilt sağlığına iyi geldikleri kabul edilen yiyeceklerden bazıları şu şekildedir:

Mango: Mango, antioksidan özelliklere sahip bileşenler içermektedir. Bu bileşenler, kolajen gibi cilt bileşenlerini korumaya yardımcı olmaktadır.

Domates: Domatesin cilt kanserini engelleyici faydaları bulunmaktadır. Fareler üzerinde yapılan bir çalışma, her gün domates tüketmenin UV ışığına maruz kalma sonrası cilt kanseri tümörleri gelişme ihtimalinin yüzde 50 azaldığını göstermiştir.

Her gün domates tüketmek, cilt kanserine karşı korunma konusunda yardımcı olabilir. Yapılan bir araştırma, yemeklere domates salçası eklemenin güneş yanıklarına karşı korunma konusunda etkili olabileceğini göstermiştir. Bu araştırmada 10 hafta boyunca günde 40 gram domates salçası tüketen kişilerde, kontrol grubuna kıyasla yüzde 40 daha az güneş yanığı görüldüğü ortaya çıkmıştır.

Domatese koyu kırmızı rengini veren bir pigment olan likopenin, UV hasarına karşı koruyucu etkide rolü olduğu düşünülmektedir.

Zeytinyağı: Zeytinyağı, yüzde görülen fotoyaşlanma riskinin daha az olmasıyla ilişkilendirilmektedir. Fotoyaşlanma, uzun süreli olarak güneş ışığına maruz kalma sonucu oluşan kırışıklıklar, koyu lekeler ve renk değişikliğinin ciltte yarattığı toplam hasar anlamına gelmektedir.

Kakao: Bitter çikolatada bulunan kakao flavanolleri, cildin yapısının ve işlevinin iyileştirilmesine katkıda bulunabilir. Bilim insanlarına göre kakao flavanolleri çitteki pürüzleri ve pullanmayı azaltıyor, cildin nemini arttırıyor ve UV ışınlarından kaynaklanan hasarlara karşı cildin savunmasını desteklemeye yardımcı oluyor.

Yeşil çay: Yeşil çayın cilt sağlığı açısından pek çok faydası olduğu düşünülmektedir. Yeşil çayda bulunan polifenol isimli bileşenler ölmekte olan cilt hücrelerini canlandırır. Bu da polifenollerin yaraları ya da belli cilt rahatsızlıklarını iyileştirme konusunda faydalı olabileceğini düşündürmektedir.

Yeşil çayın, sedef ya da kepek gibi cilt rahatsızlıkları bakımından umut verici sonuçlar elde etme konusunda yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Bu cilt sorunlarında kuru, pul pul deri ve kırmızı lekeler görülür. Bunlar genelde inflamasyonun ya da cilt hücrelerinin aşırı miktarda üretilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Yeşil çay, cilt hücrelerinin üretimini yavaşlayabilir ya da inflamasyonu baskılayabilir.

Beyaz çay: Beyaz çayın kanser ve yaşlanma karşıtı özellikleri bulunmaktadır. Bir araştırmada, beyaz çayda bulunan bazı bileşenlerin cildi oksidatif stres ve bağışıklık hücresi hasarından koruyabileceğini göstermektedir.

Kıvırcık lahana: Kale ya da kıvırcık lahana, lutein ve zeaksantin bakımından en iyi kaynaklardan bir tanesidir. Lutein ve zeaksantin, özellikle UV ışınlarından kaynaklanan cilt hasarlarına karşı koruma sağlayabilir.

Omega-3: Yağlı balıklar, ceviz, kabak çekirdeği ya da keten tohumu ile mısır yağı gibi yağlarda bulunan omega-3, cildin kurumasına ve pul pul dökülmesine karşı koruma sağlayabilir.

balık ürünleri

balık ürünleri

Soya: Soya, menopoz döneminde kadınlarda ortaya çıkan gözlerin dış köşelerinde yer alan kazayağı adı verilen kırışıklıkların düzelmesine yardımcı olabilir.

Güneş hasarından korunma konusunda yiyecekler yardımcı olabilse de tek başına bunlara güvenmeniz yetmeyecektir. Güneş ışınlarından korunmak için daima en az SPF 15 güneş kremi kullanın, sabah 10 ila öğlen 2 saatleri arasında gölgede olun ve cildinizi kapatan giysiler ile geniş kenarlı şapka kullanın.

Kalori kısıtlaması: Fareler üzerinde yapılan araştırmalar, kalori alımının azaltılması durumunda hücresel yaşlanma sürecinin yavaşladığını göstermektedir.

Bilim insanları, tüketilen kalori miktarını yüzde 35 oranında azaltmanın hücre içi yaşlanma üzerinde etkisi olduğunu bulmuştur. Kalori kısıtlaması yapmak, hücrenin ribozom adı verilen protein yapıcıların yavaşlamasına ve bunun da yaşlanma sürecinin yavaşlamasına neden olmaktadır. Ribozomların yavaşlaması yalnızca üretimi azaltmamakta, aynı zamanda kendilerini onarmaları ve tüm vücudun düzgün bir şekilde çalışması için zaman yaratmaktadır.

Yapılan bir diğer araştırmaya göre çeşitli yüz kremlerinin içerisinde bulunan bir bileşen olan allantoin, kalori kısıtlamanın gösterdiği etkiyi taklit etmektedir. Bununla birlikte bu araştırma şimdiye kadar yalnızca solucanlar üzerinde yapılmıştır. Yine de gelecekte insanların ömrünü uzatmanın yolunu bulma konusunda yardımcı olabilir.

Alkol: Alkol tüketimini azaltmak, melanom dışı cilt kanserlerinin görülme riskini azaltabilir. Yapılan bir araştırmaya göre yüksek alkol tüketimi, bazal hücreli karsinom ve kutanöz skuamöz hücreli karsinom riskinin artmasıyla ilişkili olmaktadır.

alkolü sınırlandırma

alkolü sınırlandırma

Araştırmacılar, alkol tüketiminde günlük olarak yapılan her 10 gramlık artışın bazal hücreli karsinom riskini yüzde 7, kutanöz skuamöz hücreli karsinom riskini ise yüzde 11 arttırdığını keşfetmişlerdir.

  • Stresinizi kontrol altında tutun

Önemli bir olay öncesi yüzünüzde aniden sivilce çıktığını fark ettiniz mi? Bilim insanları stres seviyeleri ile cilt sorunları arasında bazı bağlantılar olduğunu keşfetmişlerdir.

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada, yüksek stres seviyeleri deneyimleyen öğrencilerde aşağıdaki cilt sorunlarının yaşanma olasılığının daha yüksek olduğu görülmüştür:

  • Kaşıntılı cilt
  • Saç kaybı
  • Kafa derisinde pul pul, yağlı bölgeler
  • Rahatsız edici terleme
  • Deride pullanma
  • Ellerde döküntüler

Bazı araştırmalarda ise yüksek stres seviyeleri yaşadığını söyleyen gençlerin, ciddi akne sorunlarına sahip olma olasılıklarının yüzde 23 daha fazla olduğu görülmüştür.

Araştırmacılar, stresin gözeneklerin tıkanmasına neden olan sebum miktarını arttırdığından şüphelenilmektedir. Sonuç olarak ise daha şiddetli akneler görülmektedir.

Stres seviyelerinizi azaltarak daha temiz bir cilde sahip olabilirsiniz. Stresin, cildiniz üzerinde etkileri olduğunu düşünüyorsanız tai chi, yoga ya da meditasyon gibi uygulamalar deneyebilirsiniz.

Nemi cildinize hapsedin

nemlendirci

nemlendirci

Cilt nemlendiricileri, cildin üst tabakasında yer alan hücreleri nemlendirir ve nemi hapseder. Nemlendiricilerin içerisinde nemi cilde hapsetmesi için nemlendirici ajanlar ve cilt hücreleri arasındaki boşlukları pürüzsüz hale getirmek için yumuşatıcılar bulunmaktadır.

Kuru, kızarık ve kaşıntılı cildin önüne geçmek için aşağıdakileri uygulayabilirsiniz:

  • Duşunuzu günde 5-10 dakika kadar alın. Aşırı yıkanma durumunda cildin yağlı tabakası soyulabilir ve cilt kuruyabilir.
  • Sıcak su yerine ılık su kullanın.
  • Sert sabun kullanımını en aza indirin. Nazik ve kokusuz temizleyiciler kullanın.
  • Cildin yüzeyine zarar verebilecek aşındırıcı sert fırçalardan ve süngerlerden uzak durun.
  • Cildinizi havlu yardımıyla nazikçe kurulayın.
  • Yıkandıktan sonra cildinizi hemen nemlendirin. Nemi cilde hapsetmek için kremlerin ve losyonların yıkandıktan sonra dakikalar içerisinde uygulanması gerekmektedir.
  • Tahrişi en aza indirmek adına losyon yerine merhem ya da krem kullanın.
  • Cildinizi çizmeyin. Kaşıntınız varsa kaşımak yerine soğuk kompres uygulayın ya da nemlendirici kullanın.
  • Cildi tahriş etmeyecek kıyafetler giyin.
  • Yün ya da sert malzemelerden yapılmış kıyafetlerden giydiğinizde altına ipek ya da pamuk kıyafetler giyin.
  • Hipoalerjenik çamaşır deterjanı kullanın.
  • Cildi kurutabilecek ısı kaynaklarına çok fazla yaklaşmayın.
  • Cildinizin üst tabakasındaki nemi yenilemek için kış aylarında hava nemlendirici kullanın.

Yukarıda yer alan öneriler sonucu kuru cildinizde rahatlama elde edemezseniz, dermatoloğunuzu ziyaret edin. Bu sayede cilt sorununuza yönelik uygun tedaviyi alabilirsiniz.

  • Sigarayı bırakın

Sigara, yüz bölgesindeki ve vücudun diğer bölgelerindeki cildi yaşlandırmaktadır. Sigara, cildin dış tabakalarında bulunan kan damarlarını daraltmakta ve bu da kan akışını azaltmakta ve cildin sağlıklı olması için ihtiyaç duyduğu besinleri ve oksijenleri tüketmektedir.

Cilde gücünü ve esnekliğini veren kolajen ve elastindir. Sigara, kolajeni parçalayarak ve kolajen üretimini azaltarak cildin doğal esnekliğinin azalmasına neden olmaktadır.

Hatta sigara içerken yapılan dudak büzme hareketi gibi tekrar eden ifadeler, yüzde kırışıklık olmasına katkı sağlamaktadır.

Sigara içiyorsanız, cilt sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey sigarayı bırakmak olacaktır.

  • Güzellik uykunuzu alın

Güzellik uykusu, gözlerinizin etrafındaki siyah halkaların azalmasına yardımcı olacak ve cilt tonunuzu düzeltecektir.

Yetişkinlerin her gün 7-9 saat uyuması önerilmektedir. Bu miktarın altında uyumak, genel sağlığınız bakımından ve cilt sağlığınız bakımından olumsuz etkilere neden olacaktır.

Kronik uyku yoksunluğunun obezite, bağışıklık yetmezliği, diyabet ve kanser ile ilişkili olduğu bilinmekle birlikte yapılan araştırmalara göre bunun, cildin işlevi ve yaşlanma üzerinde de önemli ölçüde etkiler olmaktadır.

Kalitesiz uyku uyuyan kişilerde erken yaşlanma belirtileri artmakta ve cildin gün içinde maruz kaldığı güneş ışınları gibi çevresel stres faktörlerine karşı kendini yenileyebilme becerisi azalmaktadır.

Uyku sırasında vücudunuz onarım moduna geçer ve cildinizi, kaslarınızı, kanınızı ve beyin hücrelerinizi yeniler. Yeteri kadar uyumadığınızda vücudunuz yeni kolajenler üretemez. Kolajen, cildin sarkmasını önleme konusunda önemlidir.

Geceleri erken yatmaya çalışın ve en iyi şekilde görünmek için en az 7 saat uyuduğunuzdan emin olun.

Cildinizi sağlıklı ve genç tutmak için tüm paranızı pahalı kremlere ve losyonlara yatırmanıza gerek yok. Bu yazıda bulunan basit adımları uygulayarak solgun ve cansız görünen cildinizin ışıldamasına yardımcı olabilirsiniz.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.