Ruha İyi Gelen 10 Yapım
1. Heal
Zihinsel algıları değiştirerek bireylerin hastalıklardan kendini kurtarabileceğini keşfettirme düşüncesinden hareketle, bilimsel ve ruhsal bir yolculuğa çıkaran bir belgesel film Şifa. Doktorların ve manevi liderlerin görüşlerini, kronik hastalığı olanların ilham verici ve bir o kadar duygusal kişisel hikâyeleriyle birleştiren yapım; insan ruhu ile fiziksel sağlık arasındaki bağlantıya odaklanıyor. Böylece insan vücudunun mucizevi doğasına ve herkesin içinde olduğuna inanılan şifacıya dair yeni bir anlayış sunma amacı taşıyor. Bu bağlamda yönetmen Kelly Noonan Gores düşüncelerin, inançların ve duyguların sağlık ve iyileşme yeteneği üzerinde büyük bir etkisi olduğunu; Bruce Lipton, Joe Dispenza, Deepak Chopra, Michael Beckwith ve Kelly Turner gibi birçok ünlü bilim adamı ve ruhani öğretmenin bakış açısını paylaşarak veriyor. Tıbbi, psikolojik, ruhsal ve homeopatik geçmişe sahip uzmanlar ile nasıl iyileştirmeler yapılabileceğinin yollarını sunuyor.
2. Three Magic Words
İntihar girişiminden sonra hafıza kaybı ile uyanan bir kadının, kendini keşfetme yolculuğuyla başlayan Üç Sihirli Söz isimli belgesel; izleyicisini de hayatın en büyük sorusu olan ‘ben kimim?’in cevabını bulmak için içsel derinliklerine bakmaya çağırıyor. Yeni çağ bilincinde bilimi, doğayı ve maneviyatı kullanarak bunlar arasında köprü kurmaya çalışan yapımın; büyük ölçüde Uell Stanley Andersen’in 1954 tarihli aynı isimli kitabından esinlendiği ifade buluyor. Dolayısıyla Andersen’ın anlayışının da temelinde yer alan, tüm yaratılışta her şeyi kaplayan ve destekleyen tek bir hareket ettirici bilinç olduğuna ve bundan bireysel bilincin büyüdüğüne dayanan bilgelikten kaynağını alarak kurgusunu şekillendiriyor.
3. Ram Dass, Going Home
Akademik ve klinik psikolog, yazar ve manevi öğretmen olarak 20. yüzyılın ikonik bir ruhani lideri ve kültürel figürlerinden biri olarak yer etmiş olan Ram Dass’ın kısa belgesel portresidir. Özellikle, sanrı yaratan ilaçlar (psychedelic) üzerindeki denemeleriyle birlikte çokça eleştirilen ölüm ve ölme bilincinin açık sözlü savunucusunun, 87 yaşında felç yaşadıktan sonra Maui’deki evinde geçirdiği son döneminden bir kesittir bu yapım. Yolculuğunun sonuna yaklaşan bir ruhsal eğitmenin derinleşen, tüm canlılarla birleşme fikrine odaklanan ruhsal pratiği oldukça sade ve iyimser bir bakış açısıyla bizlere sunuluyor. Ram Dass, Eve Gidiyor; ‘anda yaşama’ ustasının eserlerinin etkisini hatırlayanlar için bir pekiştirme olurken, diğerleri için tatmin edici bir giriş ve düşündürücü bir özet olarak yer alıyor.
4. Thrive II
27 farklı dilde 90 milyondan fazla görülerek tarihin en çok izlenen belgesellerinden biri olan 2011 tarihli ilk Thrive belgeselinden on yıl sonra, sıra dışı yapımın devamı olarak yer alıyor. Küresel güç olgusunun arka planını aralayarak yaşamsal var oluşların her alanında gerçekte neler olup bittiğini ortaya çıkardıktan sonra; şimdi de izleyicilerine, herkes için hayatı dönüştürme gücüne sahip insanlar ve yenilikler eşliğinde görünenin perde arkasını sunuyor. Yeni enerji kaynaklarından çığır açan sağlık tedavilerine kadar, herkes için çalışan bir dünya yaratabilecek çözümlere erişme ve bunları destekleme konusunda içgörüleri ve kaynakları anlatıyor. Serinin ilk filminin ardından iletişime girilen dünyanın dört bir yanındaki küresel yenilikçilerle olan etkileşimlerin yanı sıra Nassim Haramein, Gregg Braden, Dr. Kelly Brogan, Bruce Lipton gibi önde gelen bilim insanı ve filozofun yorumlarına da yer veriliyor.
5. Minimalism
Yönetmen Matt D’Avella’nın, ‘Minimalistler’ olarak bilinen Joshua Fields Millburn ve Ryan Nicodemus’un hareketiyle tanıştıktan sonra filme aldığı ve ilgili akımı geniş kitlelere, ekran aracılığıyla aktarma amacının sonunda ortaya çıkan bir belgesel Minimalizm. Amerikan idealini reddeden ve ‘daha azın daha çok’ olduğu kavramı etrafında bir yaşam yaratan insanların hayatlarına yönelen yapım, mutluluk arayışında sürekli olarak maddi şeyler satın alma ihtiyacının kaynağına ışık tutuyor. Bu bağlamda daha az tüketmenin dünyayı daha iyi bir yer haline getirdiğine dair olan sıfır atık inancından ziyade, bunalmış ve hoşnutsuz hissetmekten yola çıkıyor. Oradan mutluluğa odaklanarak yaşamının anlamını sadelikte arayan kişilerin (meditasyon yoluyla stresle başa çıkma çabasındaki bir gazeteci, her şeyi sırt çantasında taşıyan bir dünya gezgini vb.) hayatları üzerinden örneklendirmesini yapıyor. Böylece de gerçek yaşamdan kesitlerle, insanoğlu olarak biz bireylerin çağcıl dünyadaki satın alma davranışlarının altında yatan psikolojik nedenlerin yanı sıra minimalist ebeveynlik anlayışı ile, başta telefonlar olmak üzere elektronik aletleri kapatmanın yansımalarını irdeleme şansı yaratıyor.
6. Brene Brown: The Call To Courage
Çok satan yazar ve eğitmen Dr. Brené Brown’un adını taşıyan Cesaret Çağrısı adlı belgesel film; kendisinin, utançla doğrudan yüzleşmek için verdiği mücadeleyi ortaya koyuyor. Houston Üniversitesi’nde araştırma profesörü olan Brown’un özellikle son yıllarda öne çıkan; utanç ve kırılganlık ile cesaret arasındaki ilişkiyi inceleyerek geçirdiği kariyerini Netflix platformu üzerinden çok daha geniş bir kitleye taşıyor. Ki bu durum, Netflix’te ilk kez canlı bir izleyici kitlesinin önünde Dr. Brown’un araştırma bulgularını aktarması şeklinde somutlaşıyor. Utanç, korku, empati ve kırılganlık başta olmak üzere en derin zayıflıklarımızla ilgilenirken; cesaretin nasıl ortaya çıkabileceği ile ilgili olan belgesel, hayatı yaşarken nasıl cesur olunacağına dair pratik ipuçları vermeyi de ihmal etmiyor.
7. What The Bleep Do We Know!?
Sinirbilim, kuantum fiziği ve bilinç arasında ruhsal bir bağlantı olduğunu öne süren 2004 tarihli Biz Ne Biliyoruz Ki!? belgeseli, ilgili konseptleri ve alana dair öne çıkan bilim insanlarını geniş kitlelere tanıtan ve bunu da herkesin anlayabileceği bir dilde aktarmaya çalışan öncü yapımlardan biri olarak yer alıyor. Röportajlar ve animasyonlu grafikler ile kurgusal öyküsünü harmanlayan yapım, ‘kendi gerçekliğimizi yaratıyoruz’ ana teması etrafında merkezini oluşturuyor. Bu bağlamda, Amanda isimli kurgusal bir fotoğrafçının ruhsal yolculuğunda kendini keşfetme arayışını felsefi, bilimsel ve ruhani inançlar çerçevesinde çok boyutlu olarak yansıtıyor. Evrenin maddeden ziyade düşünce ve fikirlerden oluşması, kolektif bilincin bireysel maddi dünyaya etkisi, evrendeki ‘boşluk’ların boşluk olmadığı, beynin üretimi olan peptitlerin bedendeki karşılığı tepkilerin kökeni gibi konular belgeselde tartışılan birkaç başlıktan sadece birkaçı olarak yer alıyor.
8. Tony Robbins: I Am Not Your Guru
Kişisel gelişim dünyasının bilinen şahsiyetlerinden, yazar ve motivasyon konuşmacısı Tony Robbins’in Netflix yapımı Ben Senin Gurun Değilim, binlerce katılımcıyla gerçekleştirilen ünlü seminerlerinden birini ekrandan izleme şansını sunuyor. Günde 12 saat ve hatta bazen daha uzun süren bu seminerlerinin hem nasıl gerçekleştiğini, hem de katılımcıların ilgili zaman zarfında her daim dikkatlerini üst seviyede tutabilmek adına yapılan perde arkasındaki uygulamaların neler olduğunu öğrenebilme imkanı veriyor. 2500’den fazla kişinin katıldığı ‘Date With Destiny’ adlı seminerinin etkileyiciliğine içeriden bir bakış sunan yapım, daha öncesinde hiç görülmemiş bir erişim izni verilerek altı gün boyunca Robbins ve ekibiyle birlikte çalışan muazzam bir yapım-yönetim grubunun emeğinin ürünü olarak somutlaşıyor. Böylelikle canlı bir semineri üretmenin büyük çabasının yanı sıra katılımcıların gerçek zamanlı olarak hayatlarını değiştiren dönüşümlerin yakalandığı belgesel bir film olma sıfatını kazanıyor.
9. The Last Shaman
Kişisel kurtuluş arayışı içinde Amazon ormanlarının derinliklerine inen bir Batılı’nın hikayesi olarak Son Şaman, tedavi edilemez bir depresyonla karşı karşıya kalması noktasında kendi çıkış yolunu arayan James Freeman ile bizleri tanıştırıyor. Kendisini daha derinden anlamasını ve kabul etmesini sağlayan, dolayısıyla hayatını değiştiren yolculuğu sırasında; halüsinojenik ayahuska bitkisini kullanan şamanlarla gerçekleştirdiği deneyimlerini aktarıyor. Yapım, bu anlamda eleştirel yorumların da hedefi oluyor. Ancak bitki özünün depresyon tedavisi için uygunluğunu merak eden izleyiciler açısından ise; bu kabile bitkisinin ve etrafındaki dünyanın iyileştirici özelliklerini izleme fırsatı oluyor.
10. The Secret: Dare To Dream
Rhonda Byrne’ın 2006 tarihli çok satan kişisel gelişim kitabı The Secret’tan ilhamını alan ve onun örnek olayı nitelikliğindeki kurgusal bir hayat hikâyesi üzerinden senaryolaştırılan bir dram filmi Sır: Hayal Etmekten Korkma. 50 dile çevrilen ve dünya çapında 34 milyondan fazla satan Sır kitabının, yaşam değiştirdiği iddiasındaki evrensel ilkelerini keşfetmeye çağıran bu uzun metraj versiyonunda; başrolleri Katie Holmes ve Josh Lucas paylaşıyor. Çocuklarını kendi başına büyütme çabasındaki Miranda’nın, kendisine çekim yasasını öğretmeye çalışan bir profesörle tanışmasını ve ardından; düşüncelerin geleceği nasıl değiştirebileceğini ondan öğrenmesi üzerinden ilerliyor. Bu anlamda iyi düşüncelerin dönüştürücü gücünü, iyi hissettiren bir aile filmi formatında izleyiciyle buluşturma görevini; keyifli bir senaryo eşliğinde yerine getiriyor diyebiliriz.