Rezene Kaç Kalori?
Rezene, genellikle İtalyan ve Hint mutfağının en popüler yemek malzemeleri arasında yer alsa da diğer ülkelerde bu yoğunlukta kullanılmıyor. Havuç ve dereotu gibi bitkilerle aynı aileye mensup olan rezene, bazen aromatik tadı nedeniyle anasonla da hayli karıştırılır. Ancak rezene ona benzer bir tadı olan anason bitkisinden tamamen ayrı bir bitkidir.
Genelde yemeklere tat katmak için bir baharat gibi kullanılsa da onunla yemeğin temelini oluşturmak da mümkündür. Salatalarda çiğ olarak tüketilebileceği gibi bir tarifin parçası olarak pişirilerek de tüketilebilir. Dikkat edilmesi gereken besleyici ve lezzetli bir sebzedir.
Rezene Kaç Kalori, Besin Değeri Nedir?
Aşağıdaki veriler 87 gram kadar tutan 1 kase rezene için sunulmuşlardır:
- Kalori: 27 kcal
- Yağ: 0.2 g
- Sodyum: 45 mg
- Karbonhidrat: 6.3 g
- Lif: 2.7 g
- Şeker: 3.4 g
- Protein: 1.1 g
Karbonhidrat
Rezenede bulunan karbonhidratların yarısı liflerden, yarısı ise doğal yoldan oluşan şekerlerden oluşur. Rezenenin glisemik endeks değeri 16’dır ve bu nedenle çok düşük glisemik bir gıdadır.
Yağ
Çiğ rezenede çok az yağ vardır. Pişmiş rezenede de yemeği yaparken eklediklerinizin haricinde çok az yağ vardır. Rezene toplam yağ alımına pek katkı sağlamasa da, içeriğindeki az miktarda yağ çeşitli yağ asitlerinden oluşur. Rezenede bulunan yağ asitleri temel olarak kalp dostu çoklu doymamış yağ asitlerinden meydana gelirler.
Protein
Rezene yüksek proteinli bir gıda değildir ancak bir kase tükettiğinizden 1 gram kadar protein almanız da mümkündür.
Vitamin ve Mineraller
Rezene iyi bir potasyum, fosfor ve kalsiyum kaynağıdır. Vitaminler söz konusu olduğunda ise en çok C vitamini ve folata sahiptir. Rezenede aynı zamanda manganez, kromium, bakır, demir ve çinko gibi temel mineraller de mevcuttur.
Rezenenin Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Rezene kalori değerleri bakımından düşüktür ancak sağlığa faydaları olan pek çok besin bakımından zengindir.
Araştırmalara göre rezene tohumlarının antioksidan, anti-inflamatuvar, mantar ve virüs karşıtı özellikleri mevcut. Ayrıca bu tohumları tüketmenin annelerin anne sütü üretimine katkıda bulunan prolaktin üretimine fayda sağladığı belirtiliyor.
Kemik Sağlığını İyileştirir
Rezenede bulunan vitamin ve mineral içeriği, kemik yapısı ve gücünün aşağıdaki şekillerde korunmasına yardımcı olur:
- Fosfat ve kalsiyum: Her iki bileşen de güçlü kemiklerin gelişimi ve korunması için gereklidir.
- Demir ve çinko: Bunlar kolajenin üretimi ve olgunlaşması için gereklidirler.
- Manganez: Kemik matrisi oluşumunda gereklidir.
- K vitamini: Çalışmalara göre K vitamini alımının düşük olması kemik çatlakları riskinde artışa sebep oluyor.
Tansiyon Riskini Azaltır
Yetersiz potasyum alımı kişinin yüksek tansiyon riskinde artışa sebep olur.
Buna ek olarak potasyum, kalsiyum ve magnezyumun tansiyonu doğal yoldan düşürdüğüne dair kanıtlar var. Bunların hepsi rezenede bulunuyor.
Rezenede bulunan doğal nitratların damar genişletici ve koruyucu etkileri var. Bu nedenle tansiyonu düşürmeye ve kalbi korumaya yardımcı oluyor.
Kalp Sağlığını Destekler
Rezenede ciddi miktarda lif vardır. Lifler kalp hastalıkları riskini azaltırlar ve hem kandaki toplam kolesterolün hem de kötü kolesterolün düşmesini sağlarlar.
B6 vitamini ve folat ise homosistein adı verilen bileşenin methionine adı verilen başka bir bileşene dönüşmesini sağlayarak birikimine engel olurlar. Homosistein miktarı çok yüksek olduğunda damarlara zarar verebilir ve bu da kalp sorunlarına sebep olabilir.
Kansere Karşı Koruyabilir
Selenyum pek çok meyve ve sebzede bulunmamasına karşın rezenede vardır. Karaciğer enzim işlevlerine yardımcı olur ve bedendeki kanserojen bileşenlerin bir kısmının detoksuna yardımcı olur. Selenyum aynı zamanda inflamasyonu önleyebilir ve tümör gelişim hızını yavaşlatabilir.
Rezene gibi meyve ve sebzelerden alınan liflerin kolorektal kanser riskinde azalmayla da bağlantısı vardır.
C vitamini, A vitamini ve beta karoten ise güçlü antioksidanlardır ve hücrelerin serbest radikallerden kaynaklanan hasardan etkilenmelerine engel olur.
Bağışıklık Sistemini Destekler
Rezenede bulunan selenyumun T-hücrelerinin üretimini tetiklediği ve bağışıklık sistemini pek çok şekilde düzenlediği belirtiliyor. Çalışmalara göre beslenme ile daha fazla selenyum almanın özellikle de viral ajanlara karşı bağışıklık sistemi tepkilerini iyileştirebildiği belirtiliyor.
Metabolizmaya İyi Gelir
Rezene bir B6 vitamini kaynağıdır ve bu vitamin karbonhidrat ve proteinlerin glukoz ve amino asitlere dönüşerek enerji metabolizmasında kullanılmasında temel bir rol oynar. Beden bu daha küçük bileşenleri enerji için kullanabilir.
Sindirime Destek Olur
Rezenede bulunan lif içeriği kabızlığı önlemeye yardımcı olur ve sağlıklı bir sindirim yolu için düzenli tuvalate çıkmayı destekler.
Kilo Yönetimi ve Doygunluk Sağlar
Lifler kilo yönetiminde önemli bir faktördürler ve sindirim sistemindeki atıklara hacim sağlarlar.
Bu bileşenler doygunluğu arttırır ve iştahı azaltırlar, böylece bireylerin daha uzun süre tok hissetmeleri mümkün olur ve toplam kalori alımları azalır.
2015 yılında yapılan bir çalışmaya göre yemeklerden önce rezene çayı içen kadınların plasebo alan kadınlardan daha tok hissettikleri belirtiliyor ve bu da onun iştahı bastıran bir özelliğinden kaynaklanıyor olabilir.
Demir Emilimini Arttırabilir
Demir eksikliği küresel olarak en yaygın beslenme eksikliklerinden bir tanesi ve aneminin önde gelen sebebi.
Demirli gıdaları rezene gibi C vitamini bakımından zengin gıdalar ile birleştirmek, bedenin demir emilimi kapasitesinin artmasını sağlar.
Rezenenin Sağlığa Zararları Nelerdir?
Rezene yaygın bir alerji kaynağı değildir ancak yine de alerjik reaksiyon göstermeniz de mümkündür. Rezenenin alerjik reaksiyonları arasında anaflaksi de bulunuyor. Bazen alerjik olmayan tepkilerin alerji ile karıştırılması da mümkün. Cilt kaşıntıları, ağız kaşıntısı ve öksürük alerji ile karıştırılabilir ancak bu belirtiler genellikle intolerans veya tahriş işaretidirler. Eğer alerjiden şüphe ediyorsanız bir alerji uzmanına görünmeniz uygun olacaktır.
Uzmanlar fluoroquinolone ailesine dahil olan ilaçları kullananların rezene tüketiminden uzak durmalarını çünkü rezenenin bu ilaçların emiliminde sorun yaratabileceğini belirtiyorlar.
Saklama ve Kullanım Önerileri
Rezene alırken onun diri olduğundan ve kahverengi lekelerden yoksun olduğundan emin olun. Dalları düz ve birbirine yakın olmalı. Çiçekli olması bayatladığının işaretidir.
Diğer sebzelere uyguladığınız gıda güvenliği kuralları rezene için de geçerlidir. Toz ve topraktan, bakterilerden arındırmak için akan suyun altında güzelce yıkamanız gerekir. Kestikten sonra buzdolabında bir kaç gün saklanabilir ve tüketilebilir. Pişmiş rezene ise 5 gün buzdolabında saklanıp tüketilebilir.
Rezenenin baharatlı tatlılığı, hem çiğ hem de pişmiş olarak pek çok gıdaya katılmasını sağlar. Özellikle su ürünleri ile iyi gider ve bu nedenle balıkların yanına eklenir. Salatalara da fazladan bir doku ve aroma katar. Hafifçe anasonu andıran aroması, kök kısmını çok ince doğrayarak ve bir kaç dakika buzlu suda bekleterek azaltılabilir. Her yeri tüketilebilir olduğundan dilediğiniz şekilde kullanabilirsiniz.
Sonuç Olarak
Gevrek ve aromalı kök kısmı, aromatik tohumları ile rezene çok besleyicidir ve sağlığa da pek çok faydası vardır.
Onu beslenmenize eklemek kalp sağlığını iyileştirmeye, inflamasyonları azaltmaya, iştahı bastırmaya ve hatta kanser karşıtı etkiler elde etmeye yardımcı olabilir.
Rezenenin ve onun tohumlarının tüm faydalarını elde edebilmek için onu çiğ olarak salatanıza katabilir veya çorbalarda, yahnilerde, hamurişi gıdalarda ve balık yemeklerinde bir zenginleştirici olarak kullanmayı isteyebilirsiniz.