Skip to content Skip to footer

Nefes Almakla İlgili Bilinmesi Gerekenler

 

 

Nefes alış verişinizle ilgili yapacağınız küçük düzeltmeler sayesinde, gün içinde daha fazla gevşeyip rahatlamanız mümkün.

 

Bedeninizdeki her değişiklikten ilk etkilenen soluk alış verişinizdir: Düşünceleriniz, hisleriniz, gözlemleriniz, tattıklarınız, dokunduklarınız ve deneyimlediklerinize göre, nefes alış verişleriniz değişir. Nefes, fiziksel, duygusal ve ruhsal durumunuzla yakından ilişkilidir.

 

Ne kadar derin nefes aldığınızın farkında olun: Normal nefes alışınız göğsünüzün orta ve üst kısmına kadar çıkıyor mu? Yoksa omuz, boyun ve boğaz kısmınızda kalacak kadar kısa mı? Nefesinizin derinliğine dikkat etmek, genel olarak soluk alış verişiniz üzerine düşünmek için iyi bir başlangıç noktasıdır. Tam bir nefes, ciğerlerinizi doldurup karın kısmınızı şişirmelidir. Elinizi, kaburga kemiklerinizin bittiği yere koyun ve her nefes alışta genişlediklerini görün. Daha sonra elinizi karnınızın üzerine koyun ve her nefeste inip kalktığını hissedin.

 

Kendinizi bırakın ve derin bir nefes vererek rahatlayın: Gergin zamanlarda uzun bir nefes verme, üzüntüyü ve kafa karışıklığını sizden uzaklaştırır. Kısa, hızlı ve derinlemesine olmayan nefesler ise stres ve kaygıyı getirir. Nefes alış verişinizi yavaşlatıp derinleştirerek, kendiniz ve etrafınızda olanlar arasına bir mesafe koymuş olursunuz. Derin ve rahatlatıcı bir nefes vermek, kendinizi bırakıp bir sonraki adıma odaklanmanıza yardımcı olur.

nefes-nedir

Vücudunuzdaki atıkların %70’i akciğerler tarafından dışarı atılır: Geri kalan kısmı ise idrar, cilt ve dışkı yoluyla. Verimsiz nefes alma yüzünden ciğerlerimizin etkinliği azalırsa, hücrelerimizde daha az oksijen olur. Bu da, böbrek ve akciğerlerden atık taşıyan kan akışını yavaşlatır. Bakteri ve virüslerle savaşan lenf sistemimiz de, daha yavaş bir sindirim süreciyle birlikte zayıflar.

 

Nefes alış verişiniz, günlük hayatınızı etkiler: Düzensiz, derin olmayan, hızlı ve kısıtlı nefes almak, hayatınızı stresle geçirdiğinizin göstergesidir. Etrafınızda olanlara fazla tepki gösterip enerjinizi gereksiz yere harcamaya yatkınsınızdır. Her zaman aceleniz ve zaman probleminiz vardır. Nasıl rahatlayacağınızı unutursunuz. Gününüzün farklı geçmesi için nefes alış verişinizi değiştirmeye bakın.

 

Kaliteli nefes alma korku, öfke ve üzüntüyü azaltabilir: Stresli duygular yaşadığınızda, nefes alış verişiniz de düzensiz olur. Bu istenmeyen duyguların bedeninize yerleşmesini önlemek için, organlarınıza doğru nefes alın. Üzüntü ve acıyı serbest bırakmak için akciğerlerinize; korkuyu yok etmek için böbreklerinize; öfkeyi serbest bırakmak için karaciğerinize ve kendinizi açıp daha sevgi dolu deneyimler yaşamak için kalbinize doğru nefes alın. Yavaş ve derin (ama zorlamadan) nefes alıp sağlıklı enerjiyi organlarınıza doğru çekin ve nefesinizi her bıraktığınızda stresli duyguların da çıkıp gittiğinin bilinçli bir şekilde farkında olun.

nefes

Burnunuz nefes almak, ağzınız yemek yemek içindir: Burnunuzdan nefes alıp vermek bütün yoga, taichi ya da qigong hocalarının önerdiği bir pratiktir. Bunun nedeni ise, birçok uzmana göre, burundan nefes almanın kanınızdaki oksijen ve dioksit dengesinin doğru kurulmasını sağlamasıdır.

 

Nefes alış verişiniz sinir sisteminizin harekete geçmesini sağlar: Sempatik sinir sisteminiz aktive olduğunda tam gaz bir “hızlandırıcı” modda yaşıyorsunuz demektir. Sürekli bir “savaş ya da kaç” ruh durumunda olup, vücudunuza stres salarsınız. Diğer taraftan, parasempatik sinir sistemi harekete geçtiğinde, biraz frenlere basarsınız. Bu durum vücudunuz yavaşlamasına yardımcı olur ve bu sayede onarım ve tazelenme gerçekleşir. Parasempatik sinir sisteminizi aktive etmenin diğer bir yolu da, 5 dakikalık canlandırıcı yoga pozlarını denemektir.

 

Nefesinizi verdikten sonraki duraksamanın farkında olun: Nefesinizle birlikte dinlenmek için zaman ayırın. Bir sonraki nefesiniz için acele etmeyin ya da kendinizi zorlamayın. Her nefes verişten sonraki o çok doğal sessizliği ve durgunluğu fark edin. Nefes alış verişinize bir yumuşaklık katın. Bulunduğunuz anı yaşayın ve bir sonraki nefes verişinizden sonraki arayı deneyimleyin. Bu arada, büyük bir rahatlama hissedeceksiniz.

 

Zihniniz ve nefes alış verişiniz arasında bir yarış varsa, vücudunuz rahatlayamaz: Düşünceleriniz, nefes alış verişinizin kalitesiyle doğrudan ilişkilidir. Meşgul ve fazlasıyla aktif düşünce kısa, derin olmayan ve çabuk nefesler demektir. Zihninizi rahatlatmaya odaklanırsanız, otomatik olarak nefesinizi ve dolayısıyla da bedeninizi rahatlatmış olursunuz. Zihninizi rahatlatmanın en iyi yollarından biri meditasyondur. Başka bir seçenek ise, birkaç dakikalığına sırtınızı bütün dünyaya dönmektir. Yoga’da çocuk pozu olarak adlandırılan bu basit poz, zihninizin kendini bırakmasını sağlar. Düşünceleriniz ve fikirlerinizin de başka seçeneği olmadığı için onlar da yavaşlayacaktır.

 

Bilinçli bir nefes verme, toksinleri vücuttan atar: Burnunuzdan uzun süren nefesler vermek, akciğerlerinizin köşelerine yerleşmiş son karbondioksit kırıntılarını ve vücudun ürettiği toksik yan ürünleri yok etmeyi sağlar. Buna ek olarak, güçlü bir nefes verme, çoğu zaman stres ve zorlayıcı düşüncelerin salınmasına da yardımcı olur. İyi bir nefes verme, duygusal ve fiziksel olarak kendinizi bırakmanıza yardımcı olur.

 

Yogada uygulanan nefes alış verişi deneyin: Yoga yapan herkes, yogaya özgü nefes alış verişin 3 evresinden haberdardır. Sırtınızın üzerine rahat bir şekilde yatıp ya da bir koltukta oturup, nefes alın. İlk önce köprücük kemiğiniz ve göğsünüzün üst kısmının genişlediğini fark edeceksiniz. Ellerinizi kaburgalarınızın altına doğru koyup aldığınız nefesle genişlediklerini hissedin. Son olarak da ellerinizi karın bölgenize koyup her nefes alış verişinizde karnınızın inip kalktığını görün.

 

Karnınızı içeri çekmek, aldığınız oksijeni azaltır: Nefes almanın en büyük faydalarından biri, tabii ki yüksek miktarda oksijeni vücudunuza almanızdır. Aldığınız oksijen miktarını kısıtlamak, bedeninizin sağlığını da etkiler. Oksijeni karın kısmınıza ve diyaframınıza almak için, karnınızın yumuşak, rahat ve açık olması gerekir. Nefes alış verişinizin merkezi göbeğiniz olduğu için, bu bölgeye sık sık masaj yapın. Taoizm gibi eski gelenekler, enerjimizi göbek kısmımızda toplayıp biriktirdiğimize inanır. Burası çoğu zaman, gücümüzün merkezi olarak da adlandırılır.

 

Nefes almak sadece akciğerleriniz değil, bütün vücudunuz içindir: Nefes alış verişinizi bilinçli bir şekilde vücudunuzun belli kısımlarına yöneltmeyi seçebilirsiniz: Enerji akışınızı düzenleyin, gerilimi yok edin, baş bölgenizde biriken baskıyı serbest bırakın, ayaklarınız yere sağlam bassın, enerjinizi artırın, stresten arının ya da sadece organlarınıza olumlu düşünceler yollayın. Nefesinizin bacaklarınız, ayaklarınız ve ayak parmaklarınızdan akıp yere ulaştığını hayal edin. Bu pratik, daha sağlam basıp, bütün dikkatinizi vücudunuza döndürmenizi sağlayacaktır.

 

Derin olmayan nefesler, hafıza kaybına neden olur: Taoculara göre, derin nefes almamak gibi nedenler yüzünden yaşanan oksijen kaybı, nefes alışınızın sadece boğazınıza ya da akciğerlerinizin üst kısmına kadar çıkmasına neden olur. Bunun da, yaşlılıktaki hafıza kayıplarının başlıca nedenlerinden biri olduğuna inanılır.