Mutlu ve Uzun Süreli Bir Evlilik için 7 İpucu
Evlilik, iki insanı aynı çatı altında bir araya getirmek ve dünyanın tüm sorunlarını bu çiftin üzerine atmaktır. Toplumlar, ailelerin çıkarlarını değil, ticari çıkarları karşılamak için kurulmuştur. Çiftler ve aileler zorluk yaşasalar dahi bunları koruyacak organizasyonlar bulunmuyor. Bu yüzden hayatlarındaki her şeyi kendileri çözmek zorundalar.
Peki, mutlu bir evlilik nasıl mutlu olmaya devam eder? Evliliğin uzun sürmesi içi hangi özelliklere sahip olması gerekir. Çift terapistleri ve uzmanların mutlu ve uzun süreli evliliklerde gerekli gördüğü özelliklere aşağıda göz atabilirsiniz.
- Çiftler arkadaştır ve kendi arkadaşları vardır
Başarılı ilişkilerde temel olarak arada dostluk olması önemlidir. Bunun içinse sevgi, sevecenlik ve hayranlık gereklidir. Tıpkı gerçek bir ev gibi, evlilikte de evi tek bir temele yüklerseniz, ileride sorunlar yaşarsınız. Bu nedenle evi farklı değerler üzerine inşa etmek, sağlıklı bir dostluk temeli oluşturmak için önemlidir.
2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, evli çiftlerin yaşam doyumları, eşlerini en iyi arkadaşları olarak gördüklerinde iki kat daha fazla oluyor. En iyi arkadaşlar birbirlerine kötü bir şey yapmayı akıllarına dahi getirmiyor.
Bununla birlikte eşinizin en iyi arkadaşınız olması, onun tek arkadaşınız olması gerektiği anlamına gelmiyor. Çiftlerin birbirlerinden uzak durmaya da ihtiyaçları vardır. Bu nedenle eşlerin birbirlerinden ayrı ve arkadaşlarıyla zaman geçirmeleri de önemlidir.
- Takım gibi hareket ederler
Takım çalışması evlilikte çok önemlidir. Başarılı ilişkisi olan çiftler birbirini destekler ve eşlerinin daima yanında olacağından emin olur. Gerçek bir ilişkide eşiniz incindiğinde siz de incinirsiniz. Birinizin sorunu, ikinizin de sorunudur.
Gerçek bir ilişkide tutarlılık ve empati çok önemlidir. Eşiniz zor bir günün ardından size sarılmak isterse ve siz de bazen ona meşgul olduğunuzu söylerseniz, size her zaman yüzde 100 güvenemeyeceğini düşünecektir. Bağlanmada yaşanan sorunlar, bakıcılarının tutarsızlıklarını gören çocuklarda meydana gelebilir.
İlişkilerinde bir takım olarak hissetmeyen çiftler de sağlıklı bir ilişki geliştirmeyi öğrenebilir. Ancak erkeğin, “evin direği” olarak düşünüldüğü bir ilişkide bu mümkün olmayabilir. Mutlu bir evlilikte böyle bir durum söz konusu değildir. Çünkü bu durumda kadın, erkeğe bağlıdır ve onu mutlu etmek için elinden geleni yapmaya çalışır.
- Olumlu şeyler ön plandadır
Evliliklerde doğal bir iyimserliğe sahip olmak çok önemlidir. Doğuştan iyimser bir kişiliğiniz olmasa dahi hayatınızın ilerleyen dönelerinde biraz daha iyimser olmaya başlayabilirsiniz. Uzun süreli evlilikler üzerinde yapılan bir araştırmada yaş ilerledikçe olumlu duyguların arttığı, olumsuz duyguların ise azaldığı görüldü.
Minnettarlık uygulaması, iyimser olmayı öğrenmenin yollarından bir tanesidir. Eşler birbirlerine karşı daha fazla minnettarlık hissettiklerinde ilişkileri konusunda kendilerini daha iyi hisseder ve partnerlerine daha bağlı hale gelirler.
Olumlu bir bakış açısına sahip olmak için, “Sahip olduğum şüphe bana bir fayda sağlıyor mu?”, “Çatışma yaşadığımda öfkeli olmak yerine meraklı olmayı becerebilir miyim?” sorularını kendinize sorabilirsiniz.
- Stresle nasıl başa çıkacaklarını bilirler
Stres yönetimi, aile içerisindeki uyum için çok önemlidir. İlginç bir şekilde insanlar stresin kendilerini nasıl etkilediğinin farkında değil. Ancak stres pek çok ilişki için çok zararlı olabilir. Bu nedenle çift terapisinde ilk adım, stresin eşleri nasıl etkilediğini anlamalarını sağlamaktır.
Kalp atış hızınız saniyede 100’ün üzerine çıktığında bilişsel fonksiyonunuz bozulur. Stresle başa çıkmayı öğrenmeye başlamadan önce stresin vücudunuzda neden olduğu fizyolojik etkileri anlamaya çalışmalısınız.
Eşler stresten etkilendiklerinde birbirlerine korkunç şeyler söyleyebilir. Ancak stresin bedenlerinde nasıl bir hisse neden olduğunu fark etmeye başladıklarında stresle başa çıkma stratejilerini öğrenebilirler.
- Çatışmaları nasıl yöneteceklerini bilirler
Çatışma yönetimi, düzeltilemeyen şeyleri kabul etmekle ilgilidir. Çiftlerin tekrar tekrar dönme eğiliminde oldukları “özel bir tartışmaları” vardır. Bu kalıbı kırmak için geri adım atmalı, içinizdeki sese dikkat etmeli ve bu sesin size hükmetmesine izin vermemelisiniz.
Çiftler bunu başarmak için kişilik özelliklerini ve bağlanma stillerini anlamalıdır. Bireysel özellikler, ilişkileri etkileyen en geniş alanlardan bir tanesidir.
Olaylara kendi verdiğiniz tepkileri anlamanızın yanı sıra eşinizin verdiği tepkileri de anlamaya çalışmalısınız. Örneğin, biri eşinin insanlar içinde el ele tutuşmak istememesinden rahatsız olabilir ve bunun kendisinin sevilmediğini hissettirdiğini söyleyebilir. Ancak bunun nedeni, eşin çok fazla dokunmayı sevmemesi ya da daha fazla alan istemesinden kaynaklanıyor olabilir. Altta yatan nedeni anladığımızda sevginizi başka şekillerde gösterebileceğinizi anlayabilirsiniz.
Terapistler, çiftlerin ayrıntılı bir şekilde konuşmalarını, bu sayede daha derindeki sorunlara ulaşmalarını ister. Çatışmaların altında yatan temaları çözmeye uğraşmazsanız, boş yere uğraşıyor olursunuz.
- Birlikte vakit geçirmekten hoşlanırlar
Bu madde kulağa basit gibi gelebilir, ancak muhtemelen birlikte bir şey yapmaktan hoşlanmayan en az bir çift tanıyorsunuzdur. Belki de erkeğin boş zamanlarda yapmak istediği tek şey bilgisayar oyunudur. Ancak kadın sosyal etkinliklere katılmak ister. Veya erkek masraflı olduğu için dışarıda yemek yemek istemez. Belki çocukları birlikte parka götürürler. Ancak burada da odak noktası çocukların eğlenmesi ve güvenli olmasıdır, eşlerin birlikte vakit geçirmesi değildir.
Birlikte vakit geçirmekten hoşlanan çiftlerin ilişkileri daha sağlıklıdır. Ayrıca eşlerin birbirlerine karşı olan muzip ve şakacı tavırları da stresle başa çıkmalarına yardımcı olarak eşler arasındaki olumlu etkileşimleri teşvik eder.
Eşinizin çocuk olmadığını, bu yüzden size ihtiyaç duymadığını düşünebilirsiniz. Ancak düzenli olarak dışarı çıkmak, hatta seks için gün belirlemek gibi şeylerle ilişkinizin daha sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz.
- Ortak noktaları vardır
Bunun için her konuda uyumlu olmanız gerekmez. Ancak dünyaya ve nasıl yaşamak istediğinize dair bazı ortak değerlere sahip olmanız gerekir. Eşlerin ilgi alanları tamamen farklı olabilir, ancak bazı konularda aynı dünya görüşüne sahip olmaları gerekir.
Sağlam bir temel üzerine inşa edilmiş sağlam bir ev gibi, mutlu evliliklerde yukarıda yer alan unsurlar birbirini destekler. Örneğin, çiftler birbirine bağlıysa, birbirleriyle olumlu iletişim kurma olasılıkları daha yüksektir. Ve bu iletişimi daha yüksek bir bağlılıkla kurarlar. Ailelerine sanki dünyanın merkeziymiş gibi davranırlar.