Mikro Besinler Hakkında Dokuz Gerçek
Vitamin ve mineraller olarak da bilinen mikro besinler, bedenimizin günlük işleyişinin küçük kahramanlarıdırlar.
Onlara karbonhidrat, protein veya yağ gibi makro besinler kadar yüksek miktarlarda ihtiyaç duymasak da, sağlığımızda çok önemli roller oynarlar. Örneğin kronik hastalıkları önleme konusunda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlarlar. Hatta mikro besinlerdeki eksiklikler pek çok hastalığı da beraberinde getirebilir.
Gıdalar ve takviyelerden alınabilecek çok çeşitli mikro besinler var ve onlara dair bilmeniz gereken bazı gerçekler şöyle.
Mikro Besinler Hakkında Genel Gerçeklerr
Mikro besinler hakkında bildikleriniz ve bilmedikleriniz, onları tüketme şeklinizi etkileyebilir. Bu kısımda genel olarak onlara dair bazı en önemli gerçeklere göz atacağız.
Pek Çok İnsanın Multivitamine İhtiyacı Yoktur
Pek çok insan sağlıklı bir yeme düzeni ile kendine gerekli olan vitamin ve mineralleri gıdalardan alabilir. Doktor tarafından önerilmediği sürece muhtemelen günlük multivitamin almanıza gerek olmayacaktır.
Buna ek olarak multivitamin kullanımının kalp hastalıkları veya kanser riskinde azalmaya yol açmadığı, zihinsel gerilemeyi yavaşlatmadığı ve erken ölümü önlemediği belirtiliyor.
Multivitamin şeklindeki mikro besinler büyük bir sanayidir. ABD’de insanların neredeyse yarısının multivitamin veya başka günlük gıda takviyeleri aldıkları belirtiliyor.
Fakat belli sağlık problemlerine sahip veya besin yetersizliklerine sahip olan insanlarda multivitamin bu açığın kapanmasına yardımcı olabilir.
Mikro Besinlerinizi Gıdalardan Almak En İyisidir
Uzmanlara göre mikro besinleri haplar değil gıdalardan almak daha önemlidir. Multivitaminler çok çeşitli yemeklerden gelen besinlerin yerini tutamazlar.
Gıda takviyeleri, gıdalardan gelen lifler ve yağların yerini tutamazlar. Bu nedenle doktorunuz tersini önermedikçe, vitamin ve mineral takviyelerine uzanmak yerine sağlıklı ve tam gıda alımınızı arttırmaya odaklanın.
Gördüğünüz Şey Her Zaman Aldığınız Şey Değildir
Bir vitamin veya mineral takviyesi alırken muhtemelen ödediğiniz şeyin karşılığını aldığınızı düşünüyorsunuz. Maalesef son araştırmalara göre bu takviyelerde her zaman iddia edilen şeyler bulunmuyor.
2018 yılında yapılan bir çalışmaya göre, pek çok müşteri, takviyelerden sanılandan fazlasını alıyor. Çünkü neredeyse 800 vitamin ve mineral takviyesi ile yapılan incelemede, %20’sinden fazlasının bir veya daha fazla açıklanmamış farmakolojik bileşen içerdiği görülmüş.
Bu nedenle herhangi bir mikro besin veya takviye almadan önce doktorunuza danışın ve ürünlerin izinlerini kontrol edin.
Daha Fazlası Her Zaman Daha İyi Demek Değildir
Vitaminler ve mineraller söz konusu olduğunda, daha fazlası her zaman daha iyi demek olmaz. Pek çok mikro besin, yüksek dozlarda alındığında toksik hale gelir.
Suda çözünebilen B ve C vitaminleri gibi bazıları çok aldığınızda basitçe atılırlar. Ancak yine de aşırıya kaçmamak ve onları ölçülü miktarda almak önemlidir.
Bazı Mikro Besinler Hakkında Gerçekler
Genel olarak mikro besinler ve gıda takviyelerinin yanında, belli mikro besinler hakkında bilinmesi gereken bazı temel bilgiler vardır.
Kalsiyum Süt Ürünlerinden Fazlasında Vardır
Reklamlar aslında yalan söylemiyor, sütte gerçekten bol miktarda kalsiyum var ve bir bardak süt günlük kalsiyum ihtiyacınızın %25’ini tek başına karşılayabiliyor.
Ancak süt ürünlerinin bu önemli minerali sağlayan tek kaynak olmadıklarını da bilmek gerekiyor.
Sardalya ilginç şekilde 100 gramında 400 miligram kadar kalsiyum barındıran bir balıktır ve bunun yanında yeşil yapraklı sebzelerin de bir kasesi günlük ihtiyacın %15’ini karşılar.
Veganlar da badem ve soya sütü gibi takviyeli ürünleri kullanarak kalsiyum alabilirler ve bunlarda genelde inek sütünden daha fazla kalsiyum vardır.
Et Tek Demir Kaynağı Değil
Kırmızı et tam olarak bir demir deposu olsa da, bu minerali yeterince almak için tek araç da değildir. Günlük demir ihtiyacınızı karşılamak için tüketebileceğiniz pek çok başka gıda da vardır.
Örneğin su ürünleri, baklagiller ve sebzeler iyi birer demir kaynağıdırlar ve demir eksikliği anemisi ile savaşmanıza yardımcı olabilir, bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirler.
Potasyum Pek Çok Bitkisel Gıdada Mevcuttur
Potasyum tansiyonun düzenlenmesinde, kasların kasılmasında ve bedene besinlerin dağıtılmasında önemlidir.
Peki hangi gıdalar bu mikro besin bakımından zengin? Eğer siz de çoğu insan gibiyseniz, potasyum denilince aklınıza muz gelecektir.
Ancak ağırlığına göre bakıldığında, pek çok başka gıda potasyum bakımından muzdan daha zengindir. Avokado, karpuz ve kuru fasulyenin porsiyonunda muzdan daha fazla potasyum vardır.
D vitamini Bazı Gıdalardan Alınabilir
D vitaminini gıdalardan da alabildiğinizi biliyor musunuz? D vitamininin güneş ışığı vitamini olduğunu duymuşsunuzdur. Biraz güneş ışını almak, kalsiyum ve fosfat düzeylerini düzenleyen ve böylece kemikleri güçlendiren D vitamini rezervlerinin biraz artmasını sağlayabilir.
Ancak günümüzde D vitamini takviyeli süt gibi ürünleri bulmak oldukça kolay. Ayrıca somon, mantar, yumurta sarısı ve ton balığı gibi pek çok üründe doğal yoldan D vitamini vardır.
2019’da yayınlanan bir çalışmaya göre, 20-39 yaşları arasındaki insanlarda D vitamini eksikliği riski yüksek ancak tüm yaşlardan insanların yeterince, hem güneş hem de gıdalardan D vitamini alması gerekir.
Tuz Her Zaman Kötü Değildir
Tuz, hücre sıvı dengesinin korunması, kas ve sinir işlevlerinin sürdürülmesi için önemli bir rol oynar.
Ancak 10 insandan 9’unun çok fazla tuz tükettiği belirtiliyor. Bu nedenle tuz alımına dikkat etmek önemli. Çoğu besin gibi tuz tüketiminin de bir ortası vardır. Gün içerisinde 2300 miligramdan daha fazla tüketimi önerilmez.
Sonuç Olarak
Mikro besinlerin sağlığa pek çok faydaları vardır ve bol çeşitli bir beslenmeye sahip olarak pek çok insan günlük ihtiyaçlarını karşılayabilir. Yine de bir vitamin ve mineral takviyesi almayı düşünüyorsanız, her zaman önce doktorunuza danışın.