Koşmanın En İyi Terapi Olmasının 10 Nedeni

Sizi duygusal açıdan zorlayan durumlara karşı dayanıklı ve sabırlı olmak her zaman kolay değildir. Aynı şeyi koşmak için de söyleyebiliriz. Peki bu iki zorlayıcı durumu birleştirirseniz ne olur?

  1. Fiziksel olarak kendinizi rahat hissettiğiniz bölgeden çıkmanıza olanak sağlar

Birçok insan, en yaratıcı fikirleri koşarken bulduklarını söylüyor. Kendinizi, fiziksel olarak rahat hissettiğiniz bölgeden çıkmaya ne kadar fazla zorlarsanız, beyniniz ve duygularınız da kendi kendilerine hareket edeceklerdir. Çünkü beyniniz ve bedeniniz karmaşık bir şekilde birbirine bağlıdır ve karşılıklı olarak etkileşime girerler. Bunu bir avantaja çevirmek sizin elinizde.

  1. İzinizi kaybettirirsiniz

GPS’inize ya da telefonunuzdaki koşu uygulamasına çok fazla güvenirseniz, kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Bu tarz aletlerin ve insanların sizin değerinizi ölçmesine izin vermeyin. Dışarıdan gelecek onaylara ne kadar bağlı olursanız, içinizdeki sistem o kadar zayıf olur. Kendinizi dinleme alışkanlığını edinmezseniz, nasıl yapıldığını bile unutabilirsiniz.

  1. İç konuşmalarınızın yönünü değiştirir

Koştuğunuz mesafeleri arttırırken, kendinizi zorlamaya başlarsınız ve iç konuşmalarınız negatif duygular içerebilir. Onun yerine, kendinizi motive edecek, güzel şeyler söylemeyi tercih edin. Eğer işiniz başkalarını cesaretlendirmek olsaydı, muhtemelen güzel şeyler söyleyecektiniz. O yüzden kendi kendinize kötü davranmanızın da bir anlamı yok.

  1. Hayatınızın daha iyi olması için, etrafınızı daha iyi insanlarla kuşatın

Kış aylarının soğuğunda, özellikle sabahları erken saatlerde egzersiz yapmak neredeyse imkansızlaşır. Sıcacık yatağınızdan çıkıp, buz gibi havada terlemek istemezsiniz. Fakat sizin gibi o saatlerde koşuya çıkan insanlar bulursanız, kendinizi motive etmeniz kolaylaşır. Hiç tanımadığınız insanlar bile olsa, sizinle aynı koşulları paylaşmaları yeterince yüreklendiricidir. O yüzden, hava nasıl olursa olsun, kendinizi kaldırıp koşmaya başlamanızı sağlayacak bir çevre edinin.

  1. Kendi kendinize koyduğunuz sınırları kaldırırsınız

Kendimize koyduğumuz sınırlar, çoğu zaman şartların ve durumun değil, kendi kendimizin dayatmasıdır. Gerçek bir koşucu olmadığınızı düşünüp sürekli aynı tempoda aynı mesafeyi koşarsanız, sınırlarınızın gerçekten ne olduğunu asla öğrenemezsiniz. Düşünce yapınızı değiştirerek, hayatınızda büyük değişiklikler yaratmanız mümkün.

  1. Selam vermek bile hayatınızı değiştirebilir

İçinize kapanık bir insansanız, yabancılarla tanışmak çok da rahat ettiğiniz bir alan değildir. Koşu grupları ise, motive olmanın ve grup halinde spor yapmanın keyfini tatmak için harika bir yoldur. Eğer bu tarz gruplara katılmak istiyor fakat nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, basit bir selam bile insanlarla samimi bir ilişki kurmanızın başlangıcı olabilir.

  1. Ne söyleyeceğinizi bilmek zorunda değilsiniz

Eğer bir arkadaşınızla koşuyorsanız, illa konuşmak zorunda değilsiniz. Sözlü iletişim olmadan da, fiziksel ipuçlarıyla birbirinizi anlayabilir ve aranızda bir farkındalık geliştirebilirsiniz. Bazen, sevdiğiniz birinin yanında konuşmadan durmak bile destek vermenin en iyi yoludur.

  1. Ne söyleyeceğinizi biliyorsanız, içinizde tutmayın

Eğer söyleyecek bir şeyiniz varsa, bunu coşkulu bir şekilde belirtin. Koşarken başkalarını cesaretlendirmek için güzel şeyler söylemek istiyorsanız, durmayın. Etrafınıza sevgi yaymak, enerjinizi verimli bir şekilde kullanmanın en güzel yoludur.

  1. Temponuzun bir önemi yok

Bazı günler oldukça hızlısınızdır, bazı günlerse yavaş. Bunun hiçbir önemi yok. Asıl fark yaratacak olan şey, hedeflerinize doğru ilerlemeye devam etmenizdir.

10. Dünya sizin oyun bahçeniz

Yaşadığınız şehri keşfetmek bazen zaman alır, çünkü yeterince çaba sarf etmezsiniz. Dışarı çıkıp hayatın akışına karışmak zor gelir. Nerede olursanız olur, bulunduğunuz yeri deneyimleme şansını kullanın. Dışarı çıkıp, sadece hayatta olduğunuzu düşünerek mutlu olmak için hiçbir zaman geç değildir.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.