İnsanları ikna etme yöntemleri

Bazı inanların doğuştan ikna etme yetenekleri olduğunu düşünebilirsiniz fakat aslında karşınızdaki kişiyi kazanmanın iletişimsel yöntemleri var. Bilinen bir gerçek, insanın ikna olup sizin için birşey yapabilmesi için ya sizden korkması ya da sevmesi gerekir. Peki bu iki şık dışında daha farklı psikolojik sebepleri olabilir mi onlardan bu yazıda bahsedelim:

  • Sizinle aynı görüşte olmayan insanlar için:

Bulunduğunuz ortamda sizinle aynı görüşte olmayan biri varsa o kişinin karşısına oturmak yerine yanyana oturmaya çalışın, bu durum o kişinin size karşı karşıtlığını psikolojik olarak azaltacaktır. Hatta yanında olduğunuzdan belli bir süre içinde farklı görüşünüzü dinlemeye değer bile görmeyebaşlayabilir.

  • İyi geçinmek istediğiniz bir insan için:

İş yerinde veya arkadaş ortamınızda iyi geçinmek istediğiniz fakat çok da iyi tanışmadığınız bir kişiyle iyi bir iletişim kurmak ise niyetiniz, o kişiye kendisiyle ilgili bir soru sorabilirisiniz. Burada dikkat edilmesi gereken sorunuzun kişinin özel hayatına dair olmamalı. Bu tarz bir soru sizi itici duruma sokabilir. Onun yerine bulunduğunuz ortama dair fikrini sorarak sohbeti başlatabilirsiniz. Yapılan araştırmalara göre iki insanın benzer sevdiği durumlardan çok sevmedikleri konular ortak ise daha fazla birbirlerine karşı yakınlık duyduklarını göstermiş.

  • Genel iyi iletişim için:

Sevilen biri olmak istiyorsanız sizinle konuşan insanların gözüne bakarak konuşun ve hatta göz rengine bakın çünkü bu sırada merakla o kişiyle ilgilendiğinizi gösterir. Fakat bu bakışı sevgiyle bakarak uzattığınızda karşınızdaki kişi ondan hoşlandığınızı düşünecektir. Ya da tam tersi sert bir şekilde uzunca baktığınızda sizden bir tehlike geleceğini düşünmeye başlayacaktır. Zamanlamasını iyi ayarlayarak hangi konumda kişiyi tutmak istiyorsanız ona göre dikkatli davranmalısınız.

  • Sözünüzü dinletmek için:

Sohbetiniz esnasında önemli ünlü bir kişinin sözünü kullanmak karşınızdaki kişinin sizi ciddiye almasını sağlar ve okuyan araştıran bir insan olduğunuzu gösterir. Bunun yanısıra özellikle Türk toplumu olarak ailesine önem veren ve anne babasının sözünü dinleyerek büyütülen bir kültürün insanları olarak, kendi ebeveynlerinizin söylediği bir hayat tecrübesi içeren cümleyi paylaştığınızda karşınızdaki kişi için de aynı önemli etkiyi yaratacaktır. O kişi de sanki kendi annesi babası söylemiş gibi hissedip sözü sahiplenip dinleyecektir.

  • Sevdiğinize bir şey yaptırmak için:

Aslında o kadar da ölüm kalım meselesi olmadığı halde eşinizin sizin için birşey yapmasını ya da bir hediye almasını istiyorsanız. Almasını ya da yapmasını istediğiniz şeyi farklı konuların içinde (Subliminal) bilinçaltına kazıyabilirsiniz. Örneğin, size almasını istediğiniz bir yüzük var ve direk onu istemek yerine, yakın bir arkadaşınızın eşinin aldığını ve ne kadar mutlu olduğunu anlatan duygularla konuyu bezeyip gözünde canlanmasını sağlayabilirsiniz. Fakat tek örnek yeterli olmayacaktır ertesi gün farklı bir konunun içinde o yüzüğü almanın karşı tarafın ne kadar kişiyi sevdiğini gösteren bir örnek olduğunu izah etmek için izlediğiniz bir filmin bir sahnesinde yakaladığınızı ki aman dikkat söz ettiğiniz filmde mutlaka öyle bir sahne olmalı yoksa inandırıcılığınız kalmayabilir. Bu bilinçaltı işlemesi arkadaşlarıyla plan yapamayan erkekler için de geçerli. Subliminal mesajın çokiyi bir şekilde işlenilip kişinin belleğine fark etmeden yer eden konuyu Will Smith’in “Focus” adlı filminde görebilirsiniz.

  • Sizi ikna etmek isteyen kişiler için:

Yapmayı istemediğiniz bir konu var ve karşınızdaki kişi konuyla ilgili sizi inanadırmaya çalışıyorsa sessizce dinleyin ve onu onaylayan mimiklerde bulunmayın. Kişinin sözü bittiğinde kendisini çok rahatsız hissedecektir çünkü tepkisizlik yani hem sessizlik hem de mimikler ile kafayı öne arka sallayarak onaylanma durumu olmaması kişiyi konuyla ve kendisiyle ilgili şüpheye düşürecektir. Bu durumu sizeyalan söylediğini düşündüğünüz kişiye de yapabilirsiniz fakat bu sefer ifadesiz bakmak yerine sana nanmıyorum ve çok ciddiyim sertliğinde uzunca bakarak ve hiç birşey söylemeyerek yapabilirsiniz. Size yalan söyleyen kişi inanmadığınız anlayıp lafı geveleyip doğruyu söylemeye karar verecektir. Bu örneği özellikle çocuklarınız üzerinde deneyebilirsiniz.

  • Sizi sevmeyen insanlar için:

Eğer birinin sizi sevmediğine inanıyorsanız o kişiden bir şey ödünç almak isteyin tabi bunlar küçük şeyler olmalı, örneğin, kalemini istemek veya okuduğu bir kitabını istemek gibi, kitabı geri verdiğinizde kitap ile ilgili düşüncenizi paylaştığınızda karşınızdaki kişi sizinle ilgili farklı düşünmeye başlayabilir. Ayrıca sizi daha iyi tanıma fırsatı vermiş olursunuz.

 

  • İnsanların size inanmaları için:

Bir düşüncenizi paylaşırken bir gurubun sizi inandırıcı bulmaları için mutlaka kendi hayatınızdan örnekler vermeniz gerekir. Salt bir bilgiyi paylaşmak sizi enteresan yapmaz fakat bilgiyi hayatınızda nasıl tecrübe ettiğinizi paylaşmak hem inandırıcılığınızı hem de samimiyetinizi orataya çıkartıp insanların ilgilerini çekmeyi başaracaksınızdır.

  • Çocuğunuzu ikna etmek için:

Genelde anne ve babalar çocuklarına birşey yaptırmakta ve onları ikna etmekte zorlanırlar. Esasında çocukların tek karşı geldikleri konu “Annem babam beni bir birey olarak görmüyor bana sürekli fikrimi sormadan emirler veriyorlar” diye düşünmeleridir. Çocuklarınızın sizden bağımsız insanlar olduğunu hatırlayarak ve sizden istedikleri saygıyı gösterdiğinizde rahatlayacaklardır. Güven duyduğunuzu hissettirmek sorumluluk almalarına yol açacaktır. Örneğin, çocuğunuzun yapmasını istediğiniz bir konuda ona iki seçenek verin fakat bu iki seçenek siz biliyorsunuz ki çocuğunuzun ikisini de yapması gereken bir konu olsun ki hangisini yaparsa sizin işinize gelsin. Burada bulunan ince nokta çocuğunuzun seçeneği olduğunu bilmesi ve özgür şekilde kendi kararını aldığını hissettirmenizdir.

Konu ile ilgili sorularınız ya da paylaşacaklarınız varsa  bana zeynepeylemsenkal@fransizlape.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Psikolog “Uzman sporcu psikoloğu”

Zeynep Eylem Şenkal

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.