Hayatınız boyunca diyet yaparken doğru bildiğiniz 10 temel yanlış

Herkese merhaba! Bugün, yine çok güzel ve merak edilen bir konu ile karşınızdayım. Konumuz; diyet yapmakla ilgili hayatınız boyunca yanlış bildiğiniz on yanlış bilgi. Bu konuya değinmek istedim; çünkü, artık diyet insanların hayatlarını çok fazla kısıtlamaya başladı.

Çok fazla yanlış bilgi var ve bunları yapalım derken hayatlarımız kısıtlı kalıyor. Hayattan soyutlanıyoruz, sosyal ortamlardan uzaklaşıyoruz. Bu bilgilerin çoğu, yasağa yakın bilgiler. Bir şeyleri yasakladığımızı zaman daha da cazip hale gelmeye başlıyor ve bu kez beynimiz bize sürekli “onu tüket, onu yemelisin!” gibi mesajlar gönderiyor. Bu nedenle, en azından bunların yanlış olmadığını, ayarlanabilir olduğunu öğrenirsek, bizim için çok faydalı olacaktır. Hadi başlayalım…

1.Çikolata Yemek Yasaktır

“Asla çikolata yememeliyim”, “Yedikçe daha fazla yersiniz” gibi yanlış düşünceler var. Ancak bunlar, çok yediğiniz zaman geçerli. Yani, çikolatayı yiyebilirsiniz. Ancak, kakao oranı daha yüksek olanları tercih etmenizi öneririm.

Dolayısıyla, eğer gün içerisinde yediklerinize dikkat ediyorsanız, çok fazla zararlı besinler tüketmiyorsanız, kahvenin yanında 2-3 kare bitter ya da sütlü çikolata tüketebilirsiniz. Bu nedenle, çikolata yasak değildir ölçülü tüketmek gerekir. Gidip de bir paketi yemiyorsanız, çikolata konusunda hayatınızı kısıtlamanıza da gerek yok!

2.Şeker Tüketmemeliyim

Öncelikle, burada dikkat edilmesi gereken nokta; hangi şeker? Yani, “tüketmeyin” dediğimiz şey basit şeker. Evet, tüketmemeliyiz, vücudumuza zarar veriyor ancak minik oranlarda tüketirseniz bir zarar görmeyebilirsiniz. Örneğin, bitter çikolatanın içeriğindeki şeker gibi. Yanında süt içtiğiniz zaman biraz daha dengeleyecektir ve vücudunuz onu görmüyor gibi olacaktır.

Ayrıca, meyvede de şeker var ve meyveden yapılan şeyleri tüketebilirsiniz. Meyveli tatlıları da tüketebilirsiniz. Yani, hangi şeker olduğuna ve miktarına dikkat ederek şekeri de tüketebilirsiniz.

3. Yağlı Yiyeceklerden Uzak Durmalıyım

Burada da yine aynı soru ortaya çıkıyor: hangi yağ? Zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, fındık yağı gibi yağlar çok sağlıklı. Dolayısıyla, yemeklerinizi bunlarla yaptığınız zaman korkmanıza gerek yok. Ancak, yağda kızartma gibi besinlerden uzak durmalısınız. Yemeklerinizdeki yağları çok fazla kısıtlamayın. Çünkü, vücudumuza tokluk hissini veren şey ve yemeklere lezzetini veren şey yağdır.

Dolayısıyla, yağsız ve tuzsuz yemekler yaparsanız lezzet alamazsınız, hayattan aldığınız keyiften uzaklaşmış olursunuz, sürdürülebilir bir diyet olmaz. Bir de, bağırsaklarımız yağ kullanmadığımız için durabilir. Böyle bir dezavantajı da var. Hayatımızı kısıtlar, yaşam kalitemizi düşürür.

Bir de, aynı zamanda yağsız şeyler yiyeceğim diye dışarıda yemek bulamayabilirsiniz, arkadaşlarınızla bir yerlere gidemeyebilirsiniz. Bu da, sizin hayatınızı kısıtlar, sosyal çevreden uzaklaştırır ve psikolojinizi bozar. Bu nedenle, hangi yağ olduğunu ve nasıl bir pişirme yöntemi uygulandığını sorgulayarak yağ tüketebilirsiniz.

4. Yumurtanın Sarısını Tüketmemeliyiz

Bu, bir ara çok popülerdi. Yumurtanın sarısında kolesterol olduğunu, sağlıksız olduğunu söylüyorlardı. Ancak, yumurtanın sarısı beyazından daha sağlıklı. Bir diyetisyen gözüyle ben öyle görüyorum. Çünkü; demir içerir, B12 içerir, kalbi koruyan yağlar içerir. Dolayısıyla, yumurtanın sarısını yiyebilirsiniz.

Ayrıca, “yumurtanın beyazını yedim daha çok yağ yakarım” gibi bir şey yok. Evet, beyazında daha fazla protein var ve yağ oranı daha düşük. Ancak, yine de “bunu tüketti böyle bir sonuç aldı” gibi bir kesinlik olmadığı için, yumurtanın sarısını tüketmelisiniz. Böylece, gerekli vitaminleri alarak kalp sağlığınızı da korumuş olacaksınız.

5. İstediğim Kadar Tatlandırıcı Tüketebilirim

Bu yanlış bir bilgi. Tatlandırıcı kimyasal olduğu için, günde 5 adetten daha fazla tüketmeyin. Fazlası vücuda zarar verebilir ve sağlıklı olalım, şeker tüketmeyelim derken sağlığınızdan olabilirsiniz. Bu nedenle, tatlandırıcıyı günde 5 adet ile sınırlandırmalısınız.

6. Mutlaka Kalori Saymalıyım

Bazı insanlar, kalori saymanın en doğru kilo verme yöntemi olduğuna çok fazla inanıyorlar. Evet, teorik olarak yaktığınız enerjiden düşük aldığınız zaman, oluşan kalori açığı ile kilo verebilirsiniz. 200 kalori açık mı oluştu, kilo vermenizi sağlar. Tabi ki, bunu sporla da desteklemelisiniz.

Ancak, 1500 kalori yakıp 1200 kalori alırken sürekli çikolata, pilav, makarna da tüketiyorsanız; yani, kalori sayarken içeriğine dikkat etmeyip, sağlıklı besinler tüketmezseniz, kilo verseniz bile yağdan kilo veremeyebilirsiniz. Kas kaybına girebilirsiniz.

7. Pilav, Ekmek ve Makarnadan Uzak Durmalıyım

“Pilav, makarna ve ekmekten uzak durursam, ben bu işi çözerim” diye düşünebilirsiniz. Evet, bu tür şeyler hızlı kilo vermenizi sağlıyor, ancak beyninizde bir açlık oluşuyor. Bu açlık, daha sonra size “Evet, bu kadar süre yemedim ama şuanda yemeliyim, bunun eksikliğini duyuyorum” diye geri dönüyor. Siz, belki bunun bilincinde değilsiniz ama vücudunuz bunun farkında. Zaman geçtikçe, bu besinlere tekrar yöneliyorsunuz.

Ayrıca, karbonhidratlara neden öcü gözüyle bakıyoruz? Ölçülü yersek, vücudumuza zarar vermiyor, kilo vermemizi sağlıyor. Yani, günde 10 dilim ekmek yemek yerine 1-2 dilim ekmek, 1 tabak makarna yerine 3-4 kaşık yiyebiliriz. Dolayısıyla, karbonhidrat grubunda ölçüyü bildiğiniz zaman ve ölçüyü tutturabildiğiniz zaman, vücudunuza bir zararı olmayacaktır. Kilo vermeye de devam edersiniz.

Sıfırlamaya gerek yok. Ancak, şöyle bir ayrımda da bulunmak istiyorum; bazı insanlar, “ya hep ya hiç” diyorlar. Onlara hiçbir sözüm yok. Yani diyor ki, “Hocam, ben ekmeğe dokununca devamı geliyor, kendimi durduramıyorum”. O kişilere diyebileceğim bir şey yok, onlar da öyle bir yapıya sahipler. Onlar kesebilir ancak ölçünüzü biliyorsanız da, az oranlarda karbonhidrat tüketimi vücudunuza zarar vermez ve kilo vermenizi yavaşlatmaz.

8. Açken Spor Yaparsam Daha Fazla Kilo Veririm

Böyle birkaç tane makaleden derlenmiş yazılar okumuştum. Kendi danışanlarımda da bunları denedim. “Hocam, ben sabah kahvaltı yapmadan spor yapmak istiyorum” diyenlerle anlaştık, ona göre bir program hazırladık. Ölçümlerini yaptık ve gördüm ki bu kişiler, yağdan daha fazla kilo vermiyorlar. Daha fazla da kilo vermiyorlar. Dolayısıyla, sağlıklı beslenmek ve spor yapmak çok önemli.

Ancak, önemli olan hepsinin bir arada olması. Diyetinize dikkat edin, sporunuzu yapın, ona göre belirli şeylere dikkat ettiğiniz zaman, yağ yaktığınızı göreceksiniz.

9. Light Ürünler Tüketerek Zayıflarım

“Light ürünler az kalorilidir, kalorisizdir ve zayıflatır”. Bu da, yine çok bilinen bir yanlış. Genelde, diyet ürünlerinden istediğimiz kadar tüketebileceğimizi sanıyoruz. Üzerine de bazen bizi kandırmak için küçük miktarlı kaloriler yazıyorlar.

Örneğin, “1 porsiyonu 120 kcal” yazmak yerine, “Yarım porsiyonu 60 kcal” yazıyor. Küçük yazdığı için siz zaten onu okuyamıyorsunuz. Dolayısıyla da, biz onu az kaloriliymiş gibi algılayarak tamamını yiyebiliyoruz.

Sıvı besinlerde, light içeceklerin çok fazla kalorisi yoktur. Ancak, katı light ürünlerin genelde kalorisi vardır. Etiket kısmından bilgisini okuyarak, ara öğünde ne kadar tüketebileceğinizi kendiniz hesaplayabilirsiniz. Ara öğünlerde, light ürünler için 180 kaloriyi geçmemenizi öneriyorum.

10. Sakız Çiğnersem İştahım Kapanır

Çok nadir olarak böyle insanlar olabilir ama istisnalar kaideleri bozmaz. Normalde, sakız çiğnediğiniz zaman ağzınıza bir besin girer. Belki, biyoloji dersinden hatırlarsınız; ağzınıza bir besin girdiği zaman, beyniniz mideye bir sinyal gönderir ve besin geldiğine dair midede çalışmalar başlar.

Asit salgılanmaya başlar. Dolayısıyla da, midede asit salgılanınca mide içeriğindeki şeyleri daha çabuk sindirmeye ve daha çabuk boşalır. Bu nedenle, sakız çiğnedikten sonra kendinizi biraz daha fazla aç hissedebilirsiniz.

Bunlardan hangisini siz böyle biliyordunuz? Aşağı yorum olarak yazarsanız çok sevinirim. Umarım hayatınıza katkım olmuştur. Şimdilik benden bu kadar. Hoşça kalın…