Covid-19 doğal dünyayı nasıl değiştirdi?
İnsanlar göz önüne alındıklarında pandemi ile bağlantılı haberler genelde olumsuz oluyorlar.
COVID-19 şimdiye kadar 3 milyondan fazla can aldı ve bu rakam her ölümü kayda almanın zorlukları da dikkate alınırsa çok daha yüksek de olabilir.
JAMA’da yayınlanan bir görüş makalesine göre COVID-19 pandemisinin ABD için bedeli en az 16 trilyon dolar oldu ve bu rakam ABD’nin bir yıllık milli gelirinin %90’ına tekabül ediyor.
Ancak buna karşın bu dönemde doğanın biraz dinlenmeye çekilmiş olması ihtimali var. İnsanların daha az seyahat ettikleri bir dünyanın çevreye ciddi bir faydası olabilir.
Peki vahşi yaşam ve iklim gerçekten de pandemiden fayda gördü mü? Gelin biraz göz atalım.
Vahşi Yaşam ve COVID-19’un İyi Yanları
Pandeminin doğal hayat için en pozitif faydalarından birisi daha az insan seyahati oldu.
Seyahatlerdeki ciddi azalmadan dolayı daha az insan yollardaki hayvanlara vuruyor ve daha az hayvan ölümü gerçekleşiyor.
Mart 2021’de yapılan bir çalışmaya göre Polonya’daki kirpi ölümleri pandemi öncesi döneme göre %50’den fazla azaldı ve böylece sadece Polonya’da on binlerce kirpinin hayatı kurtuldu. Bu da Avrupa’daki kirpi nüfusunun uzun vadeli azalmasını tersine çevirmeye yardımcı olabilir.
11 ülkeden alınan yolda ölen hayvan verilerine göre, ölümler İspanya, İsrail, Estonya ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde kısıtlamanın ilk haftalarında %40’tan fazla azaldılar.
Ayrıca dünya denizlerinde ve okyanuslarında taşımacılık, balıkçılık, turizm gibi amaçlarla daha az gemi dolaşıyor.
Uzmanlar 2020 Kasım’ında küresel deniz ticaretinin yıl sonuna kadar %4.1 düşmesini bekliyorlardı. Diğer raporlarda ise 2020 yılında konteynır ticaretinde %10 azalma tahmin ediliyordu.
Su seyahatleri ve aktivitelerindeki azalma deniz hayvanlarına çarpan gemilerin miktarını azaltabilir. Ayrıca gemilerden, balık sonarlarından ve teknelerden kaynaklı ses kirliliği de azalabilir.
Kuşlar da havayollarındaki azalmadan dolayı fayda görebilirler çünkü kuşlara çarpan uçakların miktarı azalır.
ABD’deki Federal Havacılık Dairesi’ne göre 1990 ile 2019 yılları arasında sadece ABD’de 227.005 sivil havacılık kaynaklı kuş ölümü meydana geldi. Ayrıca ABD kökenli uçaklar yabancı havalimanlarında da 4.275 vaka bildirdiler. Bu kazalar 327 insanın yaralanmasına sebep oldular.
Pandemi aynı zamanda sanayi tedarik zincirlerinde de azalmaya sebep oldu ve dünyanın pek çok bölgesinde doğal kaynakları kullanan ticari aktiviteler için talebi azalttı. Örneğin balıkçılık için daha az talep ve aktivite olması vahşi doğadaki hayvanların azalışını yavaşlattı.
Pandemi vahşi doğaya zarar veren gizli ve genelde yasadışı olan tedarik zincirlerini de bozabilir ve buna vahşi hayvan ticari yapanlar da dahiller.
Dünya Sağlık Örgütü Mart ayında pandeminin kesin kaynağının hala bilinmediğini belirten bir rapor yayınladı ancak virüsün Çin’e vahşi hayvan ticaretinden dolayı girmiş olabileceği belirtiliyor. Bu raporda vahşi hayatın suistimal edilmesinin önüne geçilmesi gerektiği belirtiliyor çünkü bu durum pandeminin sebebi olabilir.
Ayrıca insanlar beklenmedik yerlerde vahşi hayatı görmeye başladılar. Örneğin büyük şehirler ve ticari limanlarda hayvanların miktarı artıyor, su ve hava kirliliği azalıyor, ses kirliliği düşüyor.
Şili’de sokaklarda gezen pumalar ve İtalya’nın sularında ise yunuslar görülmeye başlandı.
Vahşi Hayat ve COVID-19’un Kötü Yanları
Pandeminin vahşi doğa üzerinde pek çok pozitif etkisi olsa da, bunlar muhtemelen dünya normale döndüğünde tersine döneceklerdir.
Çoğu vakada dünya çapında binlerce türün insanların etkilerinden kurtulabilmek için nesillere ihtiyacı var. Örneğin dünyanın azalan balık rezervlerinin etkisinden kurtulabilmesi için 10-15 yıl boyunca balıkçılığın azaltılması gerekiyor.
Bazı çalışmalarda pandeminin vahşi doğaya zarar verebileceğinden de bahsediliyor.
Yapılan bir çalışmada araştırmacılar, kapanma ile bağlantılı olarak azalan insan varlığının, işgalci türleri önleme konusunda yapılan çalışmara da sekte vurduğunu belirtiyorlar. Ayrıca pandemi kısıtlamaları vahşi doğa ve koruma altındaki bölgelerde çalışan yetkililerin eforlarının da azalmasına sebep olabilir.
Bu küresel bir trend çünkü dünyanın her yanından oyun parkları, koruma alanları, vahşi yaşam kurumları normal aktivitelerine devam etmekte zorlanıyorlar.
Ayrıca yasal kurumların çalışmalarındaki bozulma avcıların miktarında ciddi bir artışa sebep olabilir.
Bazı uzmanlar düşük gelirli ülkelerdeki ekonomik zorlukların doğal yaşamı tahribi hızlandırabileceğini düşünüyorlar. Buna yasadışı kerestecilik faaliyetleri ve vahşi hayvan ticareti de dahil çünkü insanların kazanç sağlama imkanları giderek azalıyor.
Uydu görüntülerine göre ormansızlaşma bazı bölgelerde çok hızlı şekilde devam ediyor. Ayrıca Brezilya ve Filipinler’de yasadışı balıkçılık yükselişte.
İnsan aktivitelerindeki pandemi kaynaklı değişimlerin bazı olumsuz etkileri de olabilir. Örneğin bazı türler insanların bakımına veya onlardan bir şeyler almaya mecburlar. Buna maymunlar, martılar, fareler gibi bazı türler dahiller ve bu hayvanlar pandemide zorlanabilirler.
Ayrıca insanlar park ve doğal ortamlar gibi yerleri kapanma zamanlarında daha fazla kullanabiliyorlar ve bu da insanlara alışkın olmayan vahşi yaşamı kötü etkileyebilir.
Diğer yandan ekoturizmdeki azalma hayvanlarına bakmak için insan ziyaretçilerin ücretlerine bel bağlayan pek çok organizasyona zarar verebilir.
Tek kullanımlık COVID-19 maskelerinin uygunsuz şekilde atılmalarından kaynaklı plastik kirliliği de küresel plastik kirliliğini arttırıyor ve vahşi yaşamın ölüm oranlarını arttırıyor.
Yapılan bir tahmine göre insanlar her gün günde 3.4 milyar tek kullanımlık maske atıyorlar.
COVID-19 ve Su ile Hava Kirliliği
Dünyanın her yanında yapılan pek çok çalışmaya göre pandemi hava ve su kirliliğinde ciddi azalma sağladı.
Yapılan bir çalışmaya göre küresel günlük karbondioksit düzeyleri pandeminin ilk aylarında %17 oranında azaldı. Benzer şekilde diğer araştırmalara göre nitrik dioksit kimyasalının oranları ABD’de, Batı Avrupa’da ve Çin’de %20-40 aralığında azaldı.
44 Çin şehrinden elde edilen verilere göre pandemideki seyahat kısıtlamaları beş temel hava kirliliği unsurunda %4.58 ila %24.67 azalma sağladı.
ABD’deki bir çalışmada bunun sebebi görülüyor. Bulgulara göre 27 Mart ve 14 Mayıs tarihleri arasında 2020 yılında sadece Massachusetts’in bir mahallesinde araç yolculukları %71 azaldı ve kamyon trafiği %46 düştü.
Bu azalmalar araçlardan kaynaklı zararlı parçacıkların düzeylerini azalttılar. Siyah karbon %22-46 azalırken, ultra ince parçacıkların konsantrasyonu ise %60-68 azalmış.
Breziya’nın Sao Paulo kentinde kısmi kapanma sürecinde yapılan bir çalışmada nitrik oksit düzeyleri %77.3 azalırken, karbonmonoksit düzeyleri ise 5 yıllık ortalamaya göre %64.8 oranında düşmüş.
2020 Eylül’ünde yapılan bir başka çalışmaya göre araştırmacılar pandemi durumunun hava kalitesini iyileştirdiğini, sera gazı emisyonlarını azalttığını belirtiyorlar. Ayrıca çok gidilen plajlar gibi yerlerdeki baskı da azalmış.
Uzmanlar pandemi sürecindeki hava kirleten maddelerdeki azalmanın mevsimsel ozon konsantrasyonunu azaltabileceğini düşünüyorlar.
Küresel ve Avrupa’daki emisyonlar sanayi, enerji ve uluslararası taşımacılık için %30-50 oranında azalmış olabilirler. Havacılık sektörü için bunun %80 olduğu tahmin ediliyor.
Seyahat kısıtlamaları ve azalan ticari aktiviteler de dünyadaki su kaynaklarının sağlığını iyileştiriyor olabilirler.
Yapılan bir çalışmada Hindistan’ın en uzun tatlı su gölünün kirlilik düzeyinin kapanma döneminde neredeyse %16 azaldığı belirtiliyor. Başka bir çalışmada ise COVID-19 kaynaklı plaj kapanmalarının ve seyahat kısıtlamalarının Kenya kıyılarından denize sızan çöp miktarını azalttığı görülmüş.
Hava kalitesindeki iyileşmeler genelde su kalitesinde de iyileşme anlamına geliyor çünkü okyanuslar ve atmosfer birbiri ile çok bağlantılı yerler.
Değişim Pandemisi
Pek çok araştırmacı ve vahşi yaşam uzmanı bilimadamlarının bu zamanı insanların doğal yaşam üzerindeki etkilerini yakından incelemek için bir fırsat olarak değerlendirmelerini istiyor.
Bu dönemde araştırmacıların topladıkları veriler koruma ve biyoçeşitlilik çabalarının iyileşmesine yardımcı olabilirler.
Ayrıca küresel çevresel değişimleri ve hayvanlardan insanlara geçen hastalıkları tahmin etmek daha kolay hale gelebilir. Bu da milyonlarca insan hayatını, ekonomik kayıpları telafi etmeyi sağlayabilir.
Gerçekçi olmak gerekirse COVID-19 pandemisinin vahşi yaşamı, doğayı ve iklimi nasıl etkilediğini tam olarak ölçmek yıllar alacak.
Ayrıca pandeminin doğa üzerindeki etkileri pek lineer olmayacaktır. Araştırmalara göre nitrojen oksitler gibi bazı kirleticilerdeki azalmalar ozon gibi diğerlerinde artış ile sonuçlanabilirler.
Pandeminin insanların doğa ile ilişkisini nasıl etkilemiş olduğu da karmaşık bir konu.
Ancak şimdilik bu pozitif değişimler bazı insanlara umut verme konusunda yeterli olabilirler.