Başarısızlık korkusunu nasıl yenebiliriz?
Bu yazıda, en çok sorduğunuz kişisel gelişim konularından bir tanesi olan başarısızlık korkusunu masaya yatırmaya karar verdim. Peki, nedir bu başarısızlık? “Korkusu da varmış” dediler. Ben de sizlere, bununla ilgili bir yazı hazırlamaya karar verdim.
Başarı odaklı bir toplumda yaşıyoruz; bunu hepimiz kabul edelim. Doğduğumuz andan itibaren; iyi ya da kötü, başarı ve başarısızlık var ve bu artık, günümüzde giderek daha da sertleşmiş durumda. Dolayısıyla, adına “başarısızlık” dediğimiz bir şey, daha söylerken bile; kötü ve insanı güçsüzleştiren bir anlam taşıyor gibi görünüyor. Ancak durum böyle değil; çünkü başarı ya da başarısızlığa yüklediğiniz anlamı değiştirdiğiniz zaman, başarısızlık korkusu diye bir şey de kalmıyor.
Aslında hepimizin başarısızlık korkusu var, yok değil. Bunu, size kendi hayatımdan pek çok örnekle de anlatabilirim. Bir genç kız olurken; kendinizi ve bedeninizi yeni keşfediyorsunuz. O yıllarda, palazlanmış bir civciv gibisiniz. Güzel mi yoksa çirkin misiniz anlayamıyorsunuz. Bedeniniz üzerinde bir hakimiyetiniz yok, nasıl göründüğünüzün farkında değilsiniz. Bedensel olarak, özgüven olarak kırılgan bir noktadasınız. Bununla ilgili olarak, yaşadığım bir başarısızlık korkusunu hatırlıyorum. Onun dışında; ilk kez yapacağınız, ilk kez deneyeceğiniz bir iş, büyük kalabalıklar önünde konuşmak, sevdiğiniz kıza açılmak, yeni insanlarla üniversite ortamında tanışmak, aslında hepimiz farklı konularda başarısızlık korkusu yaşayabiliyoruz.
Başarısızlık Nedir?
İnsanoğlu, sosyal bir varlıktır. Doğabilmek için bile başka bir canlıya ihtiyaç duyan insan, pek çok ihtiyaçtan oluşur. Bunlarla ilgili olarak Maslow isimli bir bilim adamı, bir “ihtiyaç piramidi” hazırlıyor. Bakım, korunma, beslenme gibi temel ihtiyaçların dışında; ait olduğumuz sosyal ortamda kabul görmek, onaylanmak, sevilmek, beğenilmek gibi pek çok farklı şeye ihtiyacı olan varlıklarız.
Dolayısıyla, başarısızlık ve başarı bizim için zaten çok önemli.
Aslında doğdumuz andan beri önemli. Sekiz yaşında bir kızım var; hali hazırda 1 yaşından beri bir şey yaptığında “Anne bak!” diyerek benden onay istiyor. Bu noktada çocuk eğitimcileri; çocukların sağlıklı bireyler olabilmeleri için onlara bol bol destek verilmesi ve hep onaylanması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle, başarı ya da başarısızlık, yani onaylanmak bizim için çok önemlidir. Ancak yazının başında da söylediğim gibi; başarı ve başarısızlık kavramlarının bizim için tanımlarını değiştirmek gerekiyor.
Başarı ve Başarısızlık Algınızı Değiştirin
Bana göre başarısızlık; insanın kendini yeterince tanımamasından, kendi sınırlarını ve kendi kapasitesini, neleri yapabileceğini bilmemesinden kaynaklanıyor. Tabi ki burada, gerçekçi olmayan, narsist insan tipinden bahsetmiyorum. Ancak kişi, kendisiyle ilgili sağlıklı bir ruhsal ve duygusal iç görüye sahipse ve kendi limitlerini iyi tanıyorsa; başarı ve başarısızlık ile ilgili algısı da buna göre bir yol haritası izliyor diye düşünüyorum.
Başarısızlık Korkusu Nelere Yol Açar?
Başarısızlık korkusu; bizi yeni şeyler denemekten, isk almaktan, yeni yolları keşfetmekten, yeni insanlar tanımaktan ve yeni yerler keşfetmekten alıkoyar. Yani, bizim önümüzdeki en büyük engellerden biri, hatta ayaklarımızdaki prangalardır. Peki, bunu engellemek için ne yapabiliriz?
Burada, uygulayabileceğiniz farklı yöntemler bulunuyor. Bunun için öncelikle, başarmak istediğiniz şey konusunda küçük riskler almanız gerekiyor. Başarmak istediğiniz şey; uzun zamandır beğendiğiniz kızla tanışmak ya da çok beğenerek girdiğiniz iş ortamında patronu ve çevrenizdeki insanları etkilemek ve işinizde başarılı olabilmek olabilir.
Bunların dışında; okulda başarılı olmayı, hocayı etkileyebilmeyi, verilen bir görevin üstesinden gelebilmeyi, girdiğiniz bir sınavda başarılı olmayı ve iyi bir derece alabilmeyi istiyor da olabilirsiniz. Aslında, bunlar için yapabileceğiniz şeyler çok belirgindir.
Örneğin; bir sporcu olduğunuzu düşünün. Bir müsabakaya girmeniz gerektiğinde, bununla ilgili yapacağınız şey nedir? Bununla ilgili yapacağınız şey, bununla ilgili çok çalışmaktır. “Çok çalışmak” dediğimiz şey, o konunun başarıya ulaşması için gereken her şeyin yapılmasıdır. Bunlar; çok mesai harcamak, kendini tanımak, istediğiniz şeyle ilgili bilgi toplamak, etkili bir ilk izlenim yaratabilmek için çalışmak olabilir.
Küçük Riskler Alarak Başlayın
Bir girişimci olduğunuzu ve bir kafe açmak gibi bir hayaliniz olduğunu düşünün. Bu işe girmekten korkuyor olabilirsiniz; ki bu çok normaldir. Bazı yerlerde başarısızlık korkusu yaşamanız çok sağlıklı ve olması gereken bir şeydir. Yapacağınız işle ilgili olarak, küçük risklerle bir çalışma yapmanız gerekiyor. Yapacağınız yatırımı, yatırımın gerektirdiklerini; yani işle ilgili saha araştırması yapmanız gerekiyor. Saha araştırmasını yaptıktan sonra, eğer olumsuz bir şey yoksa; o işle ilgili yapacağınız yatırımdan hala emin değilseniz, o zaman riski küçülterek, daha küçük adımlarla bir şeyler yapmak, ancak yine de hayalinizi gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Kendinize Karşı Dürüst Olun
Bunu yaparken; aklına, bilgisine ve deneyimlerine güvendiğiniz insanlardan destek almak da önemlidir. Bunun dışında, gözünüzü korkutan bir şey varsa ve erteliyorsanız; bu noktada kendinize karşı dürüst olmanız da önemlidir; çünkü genelde başarısızlık korkusu olan kişiler, “Bu işte başarısız olmaktan korkuyorum” diyemedikleri için, bu başarısızlığın arkasına çok asil bahaneler saklayarak, o işin içerisinden çıkıyorlar.
“Evliliğe hazır değilim”, “Hiç bir zaman çocuk yapmaya vaktim olmadı, çok yoğun çalışıyordum”; gerçekten bazen bahaneler üretebiliyoruz. Aslında kendini tanımak; bu bahanelerin, o işle ilgili başarısızlık korkusundan kaynaklandığını fark etmektir.
Yazının başında söylediğim “iç görü”, işte burada devreye giriyor. Kendi karanlık yönlerinizi tanımanız gerekiyor.
Bazen başarısızlık korkusu; içinizdeki gizli sabotajcıya getiriyor da olabilir. Örneğin; size daha çok yakışacağını düşündüğünüz bir erkek ve içinizde geçmişten getirdiğiniz bir öz değersizlik duygusu varsa, bu durum erkeklerin size zarar vereceğini düşünmenize neden olabiliyor. Güçlü erkekler gördüğünüzde, size uygun olduğunu düşünseniz bile kaçıyor olabilirsiniz. Onun yerine daha değersiz ve size daha kötü davranan erkekleri de seçiyor olabilirsiniz. Aslında; hayatınıza, size uygun olmayan erkekleri çekmek de bir başarısızlık korkusudur. Burada da, ya o insanla ilgili ya da kendinizle ilgili bahaneler uyduruyorsunuz. Dolayısıyla, başarısızlığın çok farklı kademeleri olduğunu söyleyebilirim.
Başarısızlık Korkusunu Yenmek İçin Neler Yapılabilir?
Bu noktada, yukarıda da söylediğim gibi; riskleri azaltabilir, daha çok çalışabilir, kendinizi tanıyarak zayıf noktalarınızı güçlendirebilir ve başarısızlık korkusu yaşayacağınız ortam, kişi ya da işle ilgili olarak daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz. Bilgi, insanı her zaman güçlendirir. Başarıya ulaşacağınız yolda; onunla ilgili bilgileri aldığınız zaman, çok kuvvetli alet edevatlarınız yanınızda olacak demektir!
Tüm bunların yanında, yapabileceğiniz bir diğer şey de gemileri yakmaktır. “Gemileri yakmak” terimi, aslında Yunanlılar ile ilgilidir. Roma ya da Yunan İmparatorluğu döneminde Yunanlılar; fethettikleri ülkelere deniz yoluyla çıkıyorlarsa, o ülkede ne olursa olsun orada başarılı olmak için geldikleri gemileri yakarlarmış. Bu, önemli bir şeydir. Yani, o işi gemileri yakabilecek kadar istemek gerekiyor.
Burada yapabileceğiniz şey aslında çok basit; başarılı olmanızın önünde engel olan, ertelediğiniz şey ne ise o bahaneleri ortadan kaldıracak radikal şeyler yapmaktır. Örneğin; şehir değiştirmek istiyorsanız, bir an önce oturduğunuz evin kira kontratını feshetmeli ve yeni bir şehirde ev aramaya başlamalısınız. Açıkçası bunları, ben kendi hayatımda da yapıyorum. Faydasını da görüyorum; çünkü bazı noktalarda bilinçaltımız, bilinçten daha kuvvetlidir.
Beynimiz 3 bölümden oluşur; ilkel beynimiz, orta beynimiz ve frontal korteks adı verilen en gelişmiş beynimiz. Bilinçaltı, genellikle ilken beyin ve orta beyin arasında giden bir noktadadır. Dolayısıyla, o noktaları biraz daha terbiye edebilirseniz; başarısızlık korkunuzun da üstesinden gelebilirsiniz.