Altın kökünün faydaları nelerdir?

Ülkemizde altın kök olarak bilinen ve yurtdışında ise Rhodiola Rosea adı ile anılan adaptojen bitkinin yağ yakımı, enerji arttırımı ve zihni açan gücü oldukça dikkat çekiyor.

Adaptojen bitkiler, bedenlerimizin fiziksel, kimyasal ve çevresel strese karşı adapte olmasına yardımcı oluyorlar ve altın kök bu konuda en iyilerden bir tanesi. Asya’nın kutuplara yakın bölgelerinde yüksek rakımlarda ve Doğu Avrupa’da yetiştirilen bu bitki, vaktiyle Vikingler tarafından da kullanılmış ve bazı antik topluluklar tarafından Everest dağına tırmanmakta bile kullanıldığı biliniyor.

Altın Kökün 4 Temel Faydası

• Bel bölgesinde yağ yakımı
• Artmış enerji ve atletik performans
• Kordizol hormonunun düşürülmesi
• Depresyonla savaşma ve beyin fonksiyonlarının iyileştirilmesi

Bu temel faydalara detaylı olarak göz atalım.

Altın Kök ile Daha Fazla Yağ Yakın

Altın kökün en önemli karakteristik özelliklerinden bir tanesi, vücudun depolanmış yağları yakıt olarak kullanmasını desteklemek. İçerisindeki rosavin olarak adlandırılan madde sayesinde bunu yapabiliyor ve bedenin yağ yakımını hızlandırıyor.

Rosavin maddesi lipase adlı hormonlara karşı hassas bir emzimi uyarıyor ve bu enzim sayesinde özellikle bel bölgesindeki yağların yıkım hızı artıyor. İnsanlar üzerinde yapılan klinik deneylerde, altın kökün sporla desteklenmesinin bu süreci daha da hızlandırdığı belirtiliyor.
130 fazla kilolu birey üzerinde yapılan bir plasebo çalışmasında, altın kök alanların beden yağlarında %11’lik kayıp ortaya çıktığı görülmüştür. Plasebo grubunda ise bu miktar ancak yarısı kadardır.

Enerji ve Atletik Performansı Arttırır

Altın kök dayanıklılığınızı ve enerji düzeyinizi de arttırır çünkü kırmızı kan hücrelerinin adedinde artışa sebep olur. Alyuvarların kaslara oksijen taşımaları ve adetlerinin yüksek olması halinde sporcuların performansına ciddi katkıları bulunduğu biliniyor.
2004 yılındaki bir çalışmada, onun anti-inflamatuvar etkilerinin kasların spor sonrası iyileşme sürecine katkıda bulunduğu ve genel dayanıklılıklarının da arttığı görülmüştür.

Fareler üzerinde yapılan bir diğer deneyde ise, altın kökün farelerin yüzme mesafesini %25 arttırdığı görülmüştür. Bunun sebebi ise onun ATP sentezini arttırması.

Tabii ki onun bu enerjik faydasından yararlanmak için illa ki sporla ilgilenmenize de gerek yok. Ne işiniz olursa olsun uykusuzluğun üstesinden gelmek ve dinlenirken daha hızlı bir şekilde enerjinizi toplayabilmek için ondan faydalanabilirsiniz. Bilhassa kronik yorgunluğu olanlar altın kökü gözden geçirebilirler.

Daha Düşük Kortizol Düzeyi

Vücudumuz stres altında kaldığında kortizol hormonu üretimine başlar ve bu hormon çok uzun süre vücutta kaldığı zaman duygusal ve fiziksel anlamda bizlere hasar verir. Bu kötü etkiler temel olarak şu şekildeler:

• Kan glukozuna verilen yanıtlarda düşme
• Karın bölgesinde kilo artışı
• Tiroid problemleri
• Hormon dengesizlikleri
• Zayıflayan hafıza
• Zayıflayan bağışıklık sistemi

Özellikle yaşlanma karşıtlığı dikkate alındığında kortizol düzeylerinin dengede tutulması gerektiği kesindir. Çok uzun süre yüksek kortizol düzeyleri ile dolaşmak maalesef sizi bitirecektir ve erken yaşlanmanıza sebep olacaktır. Altın kök bitkisi ise kortizol düzeylerini kontrol altına alarak onun bu etkilerinden korunmanıza yardımcı olmaktadır.

Depresyonu Yenin ve Beyin Fonksiyonlarını İyileştirin

Altın kökü destek olarak kullanmanın bir diğer faydası ise onun beyin sağlığını iyileştirebilmesi ve ayrıca depresyonla savaşması.
Bu bitki, nöronların hassasiyetini arttırır ve bunlar arasında serotonin ve dopamine karşı olan hassasiyet de mevcuttur. Bu iki nörotransmiter maddenin artışı, odaklanma, hafıza, tatmin ve iyi ruh halini destekler.

Dolayısıyla pek çok doktor altın kök bitkisini antidepresan ilaçlara karşı bir alternatif olarak sunabilmektedir. Özellikle dopamin hassasiyetindeki artışın bağımlılık, besinlere karşı yüksek istek gibi dürtüleri de baskıladığı bilinmektedir.

Depresyon sahibi 150 kişi üzerinde yapılan klinik bir deneyde, hastalara bir ay boyunca altın kök desteği verilmiştir ve grubun üçte ikisinden depresyon semptomları tamamen ortadan kalkmıştır.