Alman çoban köpeği hakkında bilinmesi gerekenler
Alman çoban köpeği en popüler köpek ırklarından birisi ve bunun iyi bir sebebi var.
Akıllılar ve iyi bir iş köpeği durumundalar. Adanmışlıkları ve cesaretlerinin bir eşi daha yok. Çok yönlüler ve eğitimini aldıkları iş konusunda neredeyse daima mükemmeller. Engellilere destek olabiliyor, polis ve askerler ile çalışabiliyor, sürü güdebiliyor, arama kurtarma yapabiliyor, uyuşturucu tespit edebiliyorlar. Sadıklar ve inançlı bir yoldaşlar.
Alman çoban köpeği dünyadaki en tanınmış köpek türlerinden bir tanesi.
Bu büyük popülerliğin bir kısmını, 1. Dünya Savaşı sırasında Fransa’da onu bulup Los Angeles’a götüren Lee Duncan’a borçlu. Duncan köpeği evine götürmüş, eğitmiş ve Rin Tin Tin adıyla en ünlü köpeklerden birisi haline getirmiş. Rin Tin Tin pek çok filmde oynamış ve bir dönem haftada 10.000 tane hayran mektubu alıyormuş.
Alman çoban köpekleri filmlerde oynamanın yanında görme engellilere yardımcı olma, suçluları kovalama, yasadışı maddeleri koklayarak bulma, askerde hizmet etme, hasta ziyaretleri ve çoban köpeği olarak pek çok işi de başarıyla gerçekleştirebiliyorlar.
Köpeklerin bazı en iyi özelliklerine sahip olmasına karşın herkese uygun değil. Orijinal olarak bütün gün sürü gütme amacıyla yetiştirildiği için yüksek enerjili bir köpektir ve bol bol aktivite ile egzersize ihtiyacı vardır. Bu olmazsa, sıkılganlığını havlama ve bir şeyleri çiğneme gibi sevmeyeceğiniz yollarla gösterir.
Ayrıca biraz soğuk ve bazen şüpheci bir yapısı vardır. İyi bir bekçi köpeği olur ancak misafirlere rahat hissettirecek bir aile köpeği değildir. Eğer yavruluk döneminden başlayarak onu farklı durum ve insanlara maruz bırakırsanız bunları iyi karşılamayı öğrenebilir.
Eğer bir tane edinecekseniz, ABD veya Almanya kaynaklı olan türleri arasında bazı farklar var. Genel olarak Amerikan yetiştiriciler biraz daha köpek şovlarına uygun Alman çoban köpeği görünümü için çalışırken, köpeğin kendine has yeteneklerini çok fazla önemsemeyebiliyorlar.
Amerikan yetiştiriciler tarafından yetiştirilmiş olan türlerinin daha sakin oldukları belirtiliyor ancak eleştirmenler bazı temel özelliklerini kaybettiklerini ve ayrılık kaygısı gibi davranış problemlerine daha yatkın olduklarını belirtiyorlar.
Alman yetiştiriciler ise geleneksel görünümün yanında iyi çalışma yeteneklerine yönelik çalışıyorlar. Alman çoban köpeği, Almanya’da yetiştirilirken fiziksel ve ruhsal olarak yeterli olduğunu gösteren testlerden geçmek zorunda. Bu nedenle Almanyada yetişen türü daha enerjik ve daha kişilikli.
Ancak nasıl bir köpek alacağınızı görmenin tek yolu onunla biraz zaman geçirmek. Bu nedenle bir barınağa gidin ve onu evinize almadan önce yeni arkadaşınızla tanışın!
Öne Çıkan Özellikleri
- Alman çoban köpeği sık sık evden gidiyorsanız ve uzun süre gelmiyorsanız size uygun değildir. Yalnız kaldıklarında kaygılanır, sıkılırlar ve bunu muhtemelen havlama, çiğneme ve kazma gibi şekillerde gösterirler.
- Aktif ve akıllı köpeklerdir. Öğrenme, oynama ve çalışma ile meşgul tutulmaları gerekir. Hem fiziksel hem de ruhsal günlük egzersizler bir zorunluluk.
- Yabancılara karşı şüpheli ve soğuk olabilir. Sosyal olarak iyi davranan bir köpek yetiştirmek için onu yavruluk döneminde pek çok deneyime, yere ve insana maruz bırakmalısınız. İtaat eğitimi de başka insan ve köpeklere alışmaları için önemli.
- Bu köpekler çok tüy dökerler. Haftada bir kaç defa fırçalanmaları gerekir ve evinize de iyi bir süpürge alın.
- Kafes eğitimi de onu evde yetiştirmenin iyi bir yolu çünkü sahibinden ayrıldığında sakin ve mutlu kalmasına yardımcı oluyor. Bu özellikle Alman çoban köpeği için önemli çünkü bazen ayrılık kaygısı yaşıyor ve yalnız kalırsa aşırı kaygılı olabiliyor.
- İyi bir bekçi köpeği olma konusunda ünlü ancak asla bir zincir ile bir noktayı koruması beklenmemeli. Bu kızgınlığa ve agresyona sebep olur. En mutlu olduğu zaman aile ile evin içinde yaşadığı ancak dışarıda büyük bir alana sahip olarak doğal enerjisini atabileceği imkanların olduğu zamandır.
- Parayla satın almadan önce barınakları ve evlat edinme seçeneklerini düşünün.
Tarihçesi
Alman çoban köpeği, 1899 yılına tarihlenen görece yeni bir tür ve varlığını Yüzbaşı Max von Stephanitz adlı bir adama borçlu. Bu yüzbaşı, Alman süvari birliklerinde yer alıyormuş ve sürü köpeği olma konusunda eşsiz bir Alman türü yaratma hedefine sahipmiş.
Von Stephanitz’den önceki yüzyıllar boyunca Alman çiftçiler ve Avrupa’nın geri kalanı sürüleri gütmek için köpeklere bel bağlamış. Bazı köpekler bu konuda çok yetenekliymişler ve çobanlar da dişi köpeklerini doğru bir tür ile çiftleştirmek için günlerce seyahat ediyorlarmış. Ancak von Stephanitz’in fark ettiği üzere, kimse bu konuda özelleşmiş bir tür yaratmamış.
1898 senesinde ordudan ayrılıyor ve ikinci kariyeri olarak adlandırdığı mükemmel Alman çoban köpeğini yaratma işine kendini adıyor. İngilizlerin yetiştirme tekniklerini inceliyor ve sürü köpeklerinin başarısını gördükten sonra Almanya boyunca seyahat ederek köpek şovlarına katılıyor, Alman tipi sürü köpeklerini gözlemliyor.
Pek çok iyi köpek görüyor ve bunlar arasında atletik, akıllı ve yetenekli olanlar var. Fakat hepsine sahip bir köpek göremiyor.
1899 senesinde bir gün, kurt görünümlü bir köpek bir köpek şovunda dikkatini çekiyor. Köpeği Hektor Linksrhein olarak adlandırıyor. Sonradan Horand v Grafeth olarak adlandırdığı köpeğin güçlü fiziği ve zekası, von Stephanitz’i etkiliyor ve bu köpeğin ardıllarını yetiştirmek için bir topluluk kuruyor.
Bu türü bir sürü köpeği niyetiyle yetiştirmek istese bile, Almanya’nın daha endüstriyel bir toplum hale gelmesinden dolayı bu tip köpeklere olan ihtiyaç giderek azalıyor ve von Stephanitz de bunu görüyor. Bu köpeğin bir iş köpeği olarak varlığını sürdürdüğünü görmek istiyor ve köpeğin geleceğinin polis işi ve askeri hizmet olabileceğine karar veriyor.
Askeri bağlantılarını kullanıyor ve Alman yönetimini bu türü kullanması için ikna ediyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Alman çoban köpeği Kızılhaç köpeği, mesajcı, kurtarıcı, bekçi, taşıyıcı ve gözlemci olarak kullanılıyor.
Savaştan önce ABD’ye ulaşmış olan bu tür, onun cesaret ve zekasını fark eden ABD’li askerler tarafından eve götürülüp de popüler hale getirilene kadar dikkat çekmiyor.
Müttefik devletler Alman köpeklerinden etkilenmiş olsalar da onun Alman kökenlerinden pek memnun değillerdi. Savaş zamanı Alman ismine dair her şey kötülendiği için ABD’deki ismi Çoban Köpeği olarak değiştirildi.
İngiltere’de ise Alsatian Kurt Köpeği olarak isimlendirildi. Fakat 1931 senesinde ABD’de, 1977’de ise İngiltere’de tekrar Alman Çoban Köpeği olarak anılmaya başlandı.
Von Stephanitz türün gelişimini dikkatle takip etti ve 1922 senesinde kötü huy ve diş çürümesi eğilimi gibi bazı eğilimlerin köpeklerde ortaya çıkmaya başladığını gördü. Sıkı bir kalite kontrol sistemi kurdu: Alman çoban köpekleri yetiştirilmeden önce zekaları, sabırları, atletik özellikleri ve sağlıkları konusunda çeşitli testleri geçmelilerdi.
Amerika’daki yetiştirme kuralları ise bu kadar sıkı değildi. ABD’de köpekler yarış kazanmak için yetiştiriliyorlardı ve bu nedenle yetiştiriciler daha çok görünüm ve köpeğin hareket tarzına odaklandılar.
2. Dünya Savaşı’nın ardından Amerikan ve Alman çoban köpeği türleri giderek ayrışmaya başladılar. Bir noktada, ABD polis departmanı ve ordusu Almanya’dan köpek ithal etmeye başladı çünkü ülkede yetiştirilen türler performans testlerini geçemiyorlardı ve genetik sağlık problemlerine sahiplerdi.
Son bir kaç on yılda, Amerikan yetiştiriciler de biraz daha görünümün ötesine geçtiler ve yetiştirme programlarına Almanya’dan ithal edilen köpekleri eklediler.
Boyutları
Erkekleri 63 cm civarında, dişileri ise 58 cm civarında oluyor. Kilosu ise 34-43 kg aralığında değişkenlik gösteriyor.
Kişiliği
Alman çoban köpeği soğuktur ancak genelde agresif değildir. İçe kapanıktırlar ve hemen arkadaş edinmezler ancak edindikleri zaman çok sadıktırlar. Aileleri içerisinde kolayca iletişim kurar ve yaklaşırlar ancak tehdit edildiklerinde güçlü ve koruyucu olduklarından mükemmel bekçi köpekleri olurlar.
Çok akıllı ve eğitilebilir olan bu tür ne olursa olsun bir iş yapmak ister. Neredeyse her şeyi yapabilecek şekilde eğitilebilir. Sağır bir insanı kapı ziline uyarmaktan tutun da çığda ölen birini bulmaya kadar her şey olabilir.
İyi olmadıkları tek şey ise uzun süre yalnız kalmak. İhtiyaç duydukları yoldaşlık ve spor ile zekalarını kullanacakları şeyler olmazsa sıkılır ve sinirlenirler. Yeterince spor yapmayan ve ailesi tarafından görmezden gelinen bir köpek muhtemelen havlama ve çiğneme gibi yollarla kendini ifade edip enerjisini atacaktır.
Her köpekte olduğu gibi Alman çoban köpeği de erken dönemde sosyalleştirilmeli. Farklı insanlara, görüntülere, seslere ve deneyimlere daha gençken maruz kalmalı. Sosyalleşmek iyi davranışlı bir köpek olarak yetişmesini sağlar.
Sağlık
Alman çoban köpekleri genelde sağlıklıdırlar ancak tüm ırklarda olduğu gibi belli rahatsızlıklara yatkınlar. Hepsinde bu hastalıklardan biri veya hepsi olacak değil ancak yine de bunların farkında olmak gerek.
- Kalça çıkığı: Kalça çıkığı femur kemiğinin pelvik sokete tam olarak oturmamasından kaynaklanan kalıtımsal bir rahatsızlıktır. Klinik işaretleri olabilir veya olmayabilir. Bazı köpekler bir veya iki arka bacaklarında ağrı ve topallama gösterebilirler. Köpek yaşlandıkça artrit ortaya çıkabilir ve röntgen ile tespit edilebilir. Kalça çıkığı olan köpekler yetiştirilmemeliler.
- Dirsek çıkığı: Bu kalıtımsal rahatsızlık büyük köpeklerde yaygındır. Köpeğin dirseklerini oluşturan üç kemiğin farklı hızlarda büyümesinden kaynaklandığı düşünülüyor. Bu da ağrılı topallamalara sebep olabilir. Veteriner ameliyat veya ağrı kesiciler önerebilir.
- Gastrik dilatasyon-volvulus: Bu hayati tehlike oluşturan rahatsızlık, büyük, derin göğüslü köpekleri etkiler ve özellikle gün içinde bir defa büyük öğün tüketiyorlarsa, hızlı yiyorlarsa, yemekten sonra çok su içiyorlarsa ve yemekten sonra yoğun egzersiz yapıyorlarsa olur. Mide gazla dolu olup büküldüğünde şişkinlik olur. Köpek gazı atmak için geğiremez veya kusamaz, kanın kalbe dönüşü zorlaşır. Tansiyon düşer ve köpek şoka girer. Hemen müdahale edilmezse köpek ölür. Eğer karnı şiş duruyorsa, aşırı salyası varsa ve kusmadan öğürüyorsa hemen bu rahatsızlıktan şüphelenebilirsiniz. Ayrıca huzursuz, depresif, sinirli ve kalp çarpıntısı ile birlikte güçsüz olabilir. Onu hemen veterinere götürmelisiniz.
- Dejeneratif miyelopati: Bu omurilikle bağlantılı ilerleyen hastalık, özellikle beynin arka bacaklarla iletişim kurduğu omurilik kısmını etkiler. Bu köpekler arka bacaklarının nerede olduğunu bilmez gibi davranırlar ve doğru hareket edemezler. Hastalık köpeğin yürüyemeyeceği noktaya kadar ilerler. Çoğu zaman onu uyutmaktan başka çare yoktur. Ancak nadiren de olsa B12 veya E vitamini eksikliğine bağlı olabilir. Eğer durum böyleyse, vitamin takviyesi iyileşme sağlayabilir.
- Egzokrin pankreas yetersizliği: Bu genetik pankreas hastalığında, sindirim enzimlerini üreten hücreler yok olurlar. Bunun sonucunda köpek gıdaları sindirip kullanamaz. İlk belirtileri arasında gaz, iştah kaybı, kilo verme ve dışkıda değişim bulunur. Köpek çok incelir ve çok aç olur. Basit bir kan testi ile tespit edilebilir ve tedavi basittir: pankreas enzimleri köpeğin mamasına eklenir. Doğru ilaç ve gözlem ile çoğu köpek hayata döner.
- Alerjiler: Bazı Alman çoban köpekleri temas alerjilerinden tutun da gıda alerjilerine kadar çeşitli alerjilere sahip olabiliyorlar. Alerji belirtileri insanlara benziyor. Eğer kaşınıyorsa, kendi patilerini yalıyorsa, yüzüyle çok oynuyorsa, alerji şüphesi doğar ve veterinerin kontrol etmesi gerekir.
Bakım
Bu tür normalde tüm gün sürü güder. Yani enerjisi çoktur ve günlük egzersiz ile bunu yakması gerekir.
Eğer uzun süre sporsuz yalnız bırakırsanız, problem olacaktır. Sıkılganlık ve hareketsizlik onlarda çiğneme, kazma, havlama gibi davranış problemlerine sebep olur. Hem bedenini hem de zihnini çalıştırması gereken bir türdür.
Pek çok sürü köpeğinde olduğu gibi iyi bir havlayıcıdır. Havlamak illa ki bir problem değildir ancak köpek sıkılınca da olabilir. Sessiz olma komutunu öğrenmek her Alman çoban köpeğinin itaat eğitiminde bulunmalı.
Alman çoban köpekleri çiğnemeyi severler ve güçlü çeneleri çoğu şeyi yok edebilir. Eğer çiğneyecek yanlış bir şey bulurlarsa, bu dişlerine zarar verebilir, yutmak onları hasta edebilir ve boğabilir. Köpeğinizi kurtarmak için ona güvenli çiğneme oyuncakları ve kemikler vererek onla oynamasanız bile kendini eğlendirmesini sağlayabilirsiniz.
Beslenme
Yüksek enerji ve spor ihtiyacı olan köpekler için hazırlanmış büyük köpek mamalarını vermelisiniz. Veteriner doğru mama ve porsiyon boyutları konusunda size yardımcı olacaktır. Yavruluk, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde beslenme ihtiyaçları değişecektir. Bunları takip etmelisiniz.
Fakat özellikle yavrularda beslenme ve spora özel önem gösterilmeli. 7 aylık ve 4 yaş aralığında çok hızlı büyürler ve bu da onları kemik hastalıklarına yatkın hale getirir. Yüksek kaliteli, düşük kalorili bir beslenme ile çok hızlı büyümeleri önlenirse iyi olur.
Kaldırım gibi sert yüzeyler üzerinde en az iki yaşına gelip de eklemleri şekil alana kadar çok koşturmayın, zıplatmayın ve oynatmayın. Yavruların çimlerde oynamalarında sorun yok ve biraz da zıplayabilir.
Aşırı beslemek kilo almasına sebep olarak eklem problemlerine yol açar ve başka sorunlar da oluşturabilir. Ödülleri sınırlı tutun, onları aktif tutun ve sadece yemek saatinde mama verin.
Tüy Rengi ve Bakımı
Alman çoban köpeği orijinal olarak sert iklimlerde sürü gütmek için yaratıldılar ve orta uzunluktaki çift kürkü tam da bu işe uygun. Onu yağmur ve kardan koruyor, ayrıca kir toplamıyor.
Bu kürk türü rengi kadar çeşitlidir. Bazıları daha uzun tüylü olurlar. Ancak ideal çoban köpeğinde orta uzunlukta çift katman olmalı. Dış katman bedene yakın olan düz tüyler bakımından yoğundur ve bazen dalgalıdır.
Kürkü siyah, siyah ve krem, siyah ve kırmızı, siyah ve gümüş, siyah ve kahve, mavi, gri, beyaz gibi pek çok renk ve desene sahip olabilir.
Yıl boyunca tüy döker ancak yılda iki defa büyük tüy dökme dönemleri olur. Siyah pantolonlarda, beyaz koltuklarda ve evin her yerinde tüy görmeye hazır olmalısınız.
Tüy dökmenin bir çaresi yok ve onu kabullenmek gerekli. Ancak haftada iki üç defa fırçalamak tüylerin fırçayla alınmasını sağlar. Ayrıca bir süpürge de evi temizlemek için gerekli.
Köpeğe çok fazla banyo yaptırmak onu sağlıklı tutan kürk yağlarını götürür ve bu nedenle sadece ihtiyacı olduğunda banyo yaptırmalısınız. Çok sık olmamalı çünkü tüy dökmesine karşın oldukça temizdir ve kokusuzdur.
Tırnaklarının ayda bir kesilmesi, kulaklarının haftada bir kirlere, kızarmaya karşı kontrol edilmesi gerekir. Kulaktaki kötü koku iltihap işareti olabilir ve kulakları pH dengeli bir kulak temizleyici ve pamuk kullanarak haftalık temizlemek bu probleme engel olur.
Dişlerini temiz tutmalarına yardımcı olan çiğneme alışkanlığını severler. Onlara sağlam, güvenli çiğneme oyuncakları verin. Böylece tartar birikimi önlenecektir. Dişlerini yumuşak bir diş fırçası ve köpek macunu ile fırçalamak da onları sağlıklı tutar.
Çocuklar ve Diğer Ev Hayvanları
Eğer iyi eğitimli olursa ve özellikle yavruyken çocuklara maruz kalırsa, çocuklara iyi bir arkadaş olur. Hatta bir bakıcı ile polisin birleşimi gibi derler çünkü ailenin çocuklarına karşı çok koruyucu olurlar.
Bu büyük bir köpek ve bu nedenle yanlışlıkla bebekleri ve küçük çocukları devirebilir. Fakat doğalarında olduğu üzere tanımadıkları çocuklara karşı çok arkadaş canlısı değillerdir ancak genelde güvenilirlerdir.
Diğer köpekler ve ev hayvanları ile barış içerisinde yaşayabilir ancak yavruyken buna alıştırmak gerekli. Eğer köpek başka köpek ve kedilerle geçinmeyi bilmiyorsa eve başka bir hayvan getirmek zor olabilir. Bunun için bir uzmandan yardım almanız gerekebilir.