Akyaka’da görülmesi gereken yerler
Akyaka son dönemlerin yükselen yıldızları arasında ve özellikle çok popüler ve bilindik Antalya rotasından sapmak, biraz daha huzurlu ve doğal güzellikler içerisinde tatil yapmak isteyenler için ideal konumlardan birisi haline gelen tatil beldeleri arasında yer alıyor. Muğla’nın yükselen değerlerinden birisi olan Akyaka, geçmiş senelerde daha çok bölge halkı tarafından bilinirken, artık Türkiye’nin her yanından misafirleri ağırlıyor. Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir belde olan Akyaka, esasında bir balıkçı kasabası ama günümüzde turizm ağırlıklı bir yapıya bürünmeye başladı. Hem tarihi eserler, hem doğal güzellikler hem de inanılmaz bir deniz turizmi için imkanlar sağlayan beldede damak tadına önem verenler için de çok güzel balık restoranları bulunuyor. Biraz daha aksiyon sevenler ise kite surfing gibi sporlara yönelebiliyor, dersler alabiliyor ve adrenaline doyabiliyorlar.
Akyaka her ne kadar küçük bir belde olmasından dolayı bir kaç gün içerisinde gezilebilse de, etrafında bulunan etkinliklerin çok geniş kapsamlı olmalarından dolayı uzun tatilleri tercih edenlerin de favori noktaları arasında olacaktır.
Akyaka Nerede?
Akyaka Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir belde ve Gökova körfezinin doğu kısmında bulunuyor. Akyaka’ya Muğla üzerinden gelenler Sakar Geçidi adı verilen bol virajlı ve biraz da tehlikeli geçitten geçerken Gökova körfezini seyir terasları üzerinden seyredebiliyorlar ve bu sırada Akyaka’ya yüksekten keyifli bir bakış atmak da mümkün.
Muğla ile Akyaka arasındaki yol yaklaşık olarak 27 kilometre sürüyor ve bu nedenle ulaşım çok zorlu değil. Fakat güzergahın biraz bol virajlı olması nedeniyle seyahatiniz biraz daha uzun sürebiliyor. Belde Marmaris’e sadece 36 kilometre, Bodrum’a ise 135 kilometre mesafede bulunuyor. Türkiye’nin güneybatı ucunda olması nedeniyle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlere biraz uzak kalıyor.
Akyaka’ya Ulaşım Nasıl Olur?
Akyaka’ya ulaşım İzmir, Denizli gibi çevre illerden gelenler için otomobille veya otobüsle sadece bir kaç saatlik seyahat gerektiriyor. Şahsi aracınızla İzmir’den 3-4 saat gibi kısa bir sürede gitmeniz mümkün fakat İstanbul’dan 10 saatlik, Ankara’dan ise 9 saatlik bir araç yolculuğu gerektirmesi nedeniyle bu illerden gelenlerin uçak gibi daha hızlı araçları kullanmaları onlara kolaylık sağlayacaktır.
Dalaman havalimanı Akyaka’ya sadece bir saatlik mesafede yer alırken, Milas-Bodrum havalimanı ise yaklaşık olarak 1.5 saatlik bir mesafede. Dolayısıyla uygun bir bilet bulmanız durumunda iki havalimanının hizmetlerinden de faydalanabilirsiniz. Havalimanından kalkan servis araçları ile doğrudan Akyaka’ya ulaşmak mümkün.
Akyaka’ya Ne Zaman Gitmeli?
Akyaka genel olarak senenin her zamanında ziyaret edebileceğiniz beldeler arasında ancak ziyaret amacınıza bağlı olarak bu zamanları biraz ayrıştırmak gerekiyor. Tatilden sadece deniz-kum- güneş beklentisi olanlar için yaz ayları ideal zamanlar olacaktır. Bu zamanlarda belde en yüksek ziyaretçi adetlerini alıyor ve yazlık sahibi insanlar da genelde yaz aylarını burada geçiriyorlar. Dolayısıyla cıvıl cıvıl, hareketli, sıcak bir deniz keyfi sürmek için yaz ayları ideal olacaktır.
Ancak biraz daha sakinlik sevenler için Nisan ile Mayıs dönemi, ayrıca Eylül ve Ekim ayları daha iyi bir seçenek olacaktır. Bu dönemde henüz belde tam kapasitesine ulaşmış olmuyor ve bu nedenle kafa dinlemek için mükemmel bir fırsat doğuyor. Ayrıca denize girmek için Nisan’dan Kasım’a kadar uzun bir vaktiniz olduğu için bu dönemde de denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Eğer çevredeki doğal ve tarihi eserleri görmek istiyorsanız ve deniz turizmi çok da ilginizi çekmiyorsa, kış aylarını da deneyebilirsiniz. Akdeniz’de olmasından dolayı beldenin kışları ılık ve yağışlı geçiyor ama yağışlı olmayan günler de çok sayıda ve bu nedenle kışları da pek üşümeden gezinti yapmak mümkün.
Akyaka’da Kalınacak Yerler
Akyaka genel olarak pansiyon, butik otel ve villa-oda kiralama gibi konaklama seçenekleri sunuyor. Beş yıldızlı otellerin yapılaşma içerisinde oldukları bir belde olmadığı için bu tip lüks tatil seçenekleri arayanlar için maalesef imkan yok. Fakat biraz daha doğal yaşamın içinde konaklamak, çok şatafatlı olmayan mütevazi tatiller yaşamak için seçenekleri değerlendirebilirsiniz.
Pek çok pansiyon ve butik otelde kahvaltı fiyata dahil şekilde sunuluyor ve kahvaltı servisi genellikle çok güzel bir deniz kenarı veya ormanlık içi alanda verildiği için sabahları huzurla uyanıp keyifle çayınızı yudumlamak mümkün oluyor.
Tatilde kendi ailenizle vakit geçirmek ve biraz daha mahremiyet sahibi olmak isterseniz villa kiralama gibi seçeneklerden de faydalanabiliyorsunuz. Ancak villa tatili biraz daha pahalı bir seçenek olduğu için herkese hitap etmeyebilir. Ayrıca villanın izolasyonu nedeniyle insanlarla temasınız da daha az olacaktır.
Akyaka’da Nereleri Görmeli?
Akyaka’nın en dikkat çeken yanı elbette temiz ve berrak denizi ile çok güzel koyları. Akdeniz’in doğal güzellikler bakımından en zengin bölgelerinden birisi olması nedeniyle doğaya, denize doymak isteyenler için çok sayıda seçenek sunuyor. Bunlar içerisinden en güzel imkanları sunanlara ana başlıklar altında göz atalım.
Akyaka’nın En Popüler Koyları
Değirmenbükü Koyu
Değirmenbükü, Akyaka’ya özel araçla yarım saatlik bir mesafede yer alıyor ve özellikle az sayıda insan tarafından bilinmesi nedeniyle sakinlik arayanların tercihleri arasında olacaktır. Yemyeşil denizi, ağaçlar arasında saklı doğal plajı ile huzurun adresi olacaktır. Ayrıca Yazı köyünün yakınında olması nedeniyle bu sırada köye bir ziyaret de gerçekleştirebilir, yürüyerek plaja ulaşabilirsiniz. Yaz aylarının yanında ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde de girebileceğiniz uygun sıcaklıkta bir suyu var.
Küfre Koyu
Küfre koyu bölgenin en bakir kalmış koylarından bir tanesi çünkü arabayla ulaşım her ne kadar mümkün olsa da biraz zor. Bu nedenle gelenler genellikle tekne turlarının bir parçası olarak koyun keyfini sürüyorlar. Ayrıca Azmak nehrinin de bu koyla birleşim noktasında olması nedeniyle taze, temiz bir suyun devamlı koya girdiği söylenebilir. Akyaka’nın çoğu plaj ve koyunun genelde rüzgar almasına karşın Küfre biraz daha korunaklı bir noktada yer alıyor ve bu yüzden rüzgarla uğraşmadan sakinlik içerisinde keyfini sürebilirsiniz. Gün batımını izlemek için de popüler olan rotalar arasında ancak istediğiniz saatte ulaşmanın zorluğu nedeniyle bunun için başka noktaları da tercih edebilirsiniz.
Akbük Koyu
Akbük koyu birinci derece doğal sit alanı olduğu için bölgede herhangi bir yapılaşma mümkün değil. Akyaka’ya yaklaşık olarak 25 kilometre uzaklıkta ve hem özel araçla hem de dolmuşlarla ulaşım mümkün. Ayrıca teknelerle bölgeye ulaşım imkanı da bulunuyor. Her ne kadar plajı kumluk olmasa da çok küçük taşlardan oluştuğu için aile dostu bir plajdır. Ayrıca doğrudan bu koya yakın olan bölgelerde bulunan butik otellerde kalabileceğiniz gibi kamp alanlarından da faydalanabiliyorsunuz. Ancak bu durumda Akyaka’nın merkezine biraz uzak olacağınız söylenebilir.
Halk Plajı
Akyaka halk plajı her ne kadar koylar kadar ihtişamlı imkanlar sunmasa da oldukça sığ bir plaj olduğu için çocuklu ailelerin biraz daha tercih edebilecekleri noktalar arasında. Çünkü oldukça uzun bir süre yürüseniz bile su hala sığ kalmaya devam ediyor ve bu da çocuklarıyla rahat bir şekilde yüzmek isteyen aileler için daha güvenli bir seçenek olmasını sağlıyor. Bu bölgede tatlı ve tuzlu sular karıştıkları için bazen suyun içerisinde bir soğuk dalgasına denk gelmek de mümkün ve bu da sıcak yaz günlerinde tam da aradığınız şey olabilir.
Çınar Koyu
Akyaka’nın en popüler koylarından birisi olması nedeniyle neredeyse her zaman dolu ve kalabalık bir koy olduğu söylenebilir. Yoğunluğu ve kalabalığı sevenler için bu anlamda hayli güzel imkanlar sunuyor. Merkeze yakın olması nedeniyle kilometrelerce yolu deniz için gitmek istemeyenler için tercih noktaları arasında olabilir.
Plajın hemen arka kısmında doğal bir su kaynağı olduğu için duşunuzu bu buz gibi suda da alabilirsiniz ancak şimdiden titremeye hazır olun!
Akyaka’nın Tarihi ve Doğal Güzellikleri
Akyaka her ne kadar tarihi eserler bakımından bazı diğer Ege ve Akdeniz beldeleri kadar geniş imkanlar sunmasa da, bölgede görülebilecek bazı önemli antik kentler veya onlardan artakalan eserler mevcutlar. Bunlara da kısaca bir göz atalım.
İnişdibi Sarnıcı
Gökova bölgesi ve genel olarak Muğla yöresi su sarnıçları bakımından çok zengin bir bölge. Geçmiş senelerde bölge halkının su ihtiyaçlarını karşılaşmak için kullandığı bu sarnıçlar, kendilerine has güzel bir mimariye sahipler ve kubbeli yapıları ile dikkat çekiyorlar. Günümüzde bunların herhangi bir kullanım amacı kalmamış durumda ancak yine de içlerinde su biriktiğini görmek mümkün. Sarnıcın içini görmek isteyenler için ziyarete açık olduklarını ve merdiven kullanarak inildiğini belirtelim.
İdyma Antik Kenti
İdyma antik kentinin maalesef ayakta kalabilmiş çok fazla yapısı yok ancak kaya mezarları kayaların içerisine oyuldukları için günümüze kadar varlıklarını sürdürebilmişler. Fakat yine de çok iyi durumda olmadıklarını ve biraz hasar gördüklerini de belirtmek gerekli.
Sedir Adası
Sedir adası Akyaka’ya gelenlerin kesinlikle uğramadan geçmemeleri gereken noktalardan birisi çünkü hem deniz turizmi için güzel imkanlar sunuyor, hem de içerisindeki Kedrai antik kenti sayesinde tarih sevenlerin de favorilerinden birisi oluyor. Adaya ulaşım için elbette en kolay yöntem tekne turlarına katılmak. Turlar genellikle adaya demir atıyorlar ve böylece adada uzun süre vakit geçirmek mümkün oluyor. Plajının en büyük özelliği, dünyanın çok sayılı noktalarında bulunan altın sarısı kumlara sahip olması. Ayrıca antik kent gezisinden sonra sıcaklayınca kendinizi sulara atmanın keyfi de paha biçilemez.
Aşıklar Yolu
Aşıklar yolu, Akyaka’nın antik güzellikleri arasında olmasa da, zamanında bölgenin bataklık yapısının kurutulması için dikilmiş olan okaliptüs ağaçlarının içerisinden geçen eski bir yol. Geçmişte anayol olarak kullanılmış olmasına karşın artık yanından geçen yeni bir yol olması nedeniyle turistik bir hal almış durumda. Çok eski ağaçlarla çevrili olan yol, aynı zamanda pek çok Yeşilçam filminde de kendisine yer buluyor ve bu nedenle nostalji sevenler için görülmeden geçilmemesi gereken noktalar arasında.
Sakartepe Seyir Terası
Sakartepe, sakar geçidi üzerinde bulunan lokasyonlardan birisi ve geçitten ayrılan bir orman yolunda beş yüz metre kadar ilerledikten sonra ulaşılıyor. Neredeyse 1000 metre yükseklikten tüm Gökova körfezine ve Akyaka’ya kuşbakışı bir bakış atmak mümkün oluyor. Ayrıca tepede bulunan kafede bir çay içebilir, bir şeyler atıştırabilirsiniz. Havanın temizliği ve manzaranın güzelliği kesinlikle içinizi açacaktır.
Azmak Nehri
Azmak nehri, bölgenin en önemli doğal güzelliklerinden bir tanesi ve nehir üzerinde düzenlenen tekne turlarıyla daha da ilgi çekici hale geliyor. Nehrin suyu sakar tepesinden çıkan kaynak sularından oluşuyor. Bazı yerlerde sekiz metrelik ciddi bir derinliğe ulaşıyor ve ayrıca sodalı bir suya sahip olduğu için pek çokları tarafından şifalı olduğu söyleniyor. Ama sıcaklığı sekiz dereceyi hiç bir zaman geçmediği için girmek ve bu şifasından faydalanmak biraz zor olabilir.
Akyaka’da ne Yenir?
Akyaka’da özellikle Ege ve Akdeniz’in ot yemekleri ile deniz ürünlerini tüketmek mümkün. Ayrıca ülkemizin diğer bölgelerinin yöresel restoranları da mevcut. Dolayısıyla her damak tadına hitap eden restoran ve kafelere erişmek mümkün. Çok lüks restoranlar mevcut değiller ve bu nedenle genel olarak samimi ortamlara hazır olun.
Balık restoranları denizden taze tutulmuş balıkları sundukları için önünüze gelen ürünlerin her zaman taptaze olacaklarından da emin olabiliyorsunuz. Bunun yanında yöreye özel Akçapınar Tostçusu en popüler seçenekler arasında ve burada tostunuzu yiyip ayranınızı içmeden geçmeyin.
Akyaka’da Gece Hayatı Nasıl?
Akyaka’da gece hayatı genel olarak içkinizi yudumlarken canlı müzik dinlemek üzerine kurulu denilebilir. Hem açık hem de kapalı mekanlardan faydalanan pek çok işletme mevcut ama gece hayatının bazı diğer popüler yerlere göre oldukça sakin kaldığını siz de fark edeceksiniz. Huzuru arayanların geldiği bir lokasyon olduğu için bölgedeki mekanların da bu konsepte uygun hareket etmeleri elbette çok doğal.
Genel olarak kafe, bar ve pub kültüründen hoşlananlar için gece hayatı yeterli olacaktır ama disko, club ve benzeri olanaklar arayanları tam olarak tatmin etmeyebilir.
Akyaka’yı Keşfetmeyi Unutmayın
Akyaka genel olarak aktif bir gezme ile 3 gün içerisinde tamamen keşfedilebilir. Ancak çok acele etmeden, keyfini çıkararak tatil yapmak isteyenler için bir haftayı dolu dolu doldurmaya olanak sağlayacaktır. Ayrıca herkesin bilmediği, görmediği pek çok doğal güzelliği ve işletmesi olduğu için sadece rehberlere bağlı kalmayın ve canınızın istediği noktalarda arabanızı kenara çekin ve gördüklerinizin keyfini çıkarın!