Çocuklarınıza asla söylememeniz gereken cümleler

Günlük olarak üzerinde fazla düşünmeden söylediğiniz şeyler aslında çocuğunuza fayda sağlamaktan çok zarar veriyor olabilir. Söylediğimiz şeyler yalnızca bizim dünya hakkındaki görüşlerini yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda çocukların gelişimini de etkiler. 

Zararsız gibi görünen ancak çocuğunuzun gelişimini etkileyebilecek cümlelerin bazılarını aşağıda okuyabilirsiniz.

Pratik yapmak mükemmelleştirir!

Her ne kadar yeteneklerin gelişmesi için çocukların kendilerini yaptıkları şeye adamaları iyi bir şey olsa da bunu söylemeniz, çocuğun kendini mükemmel olmak zorunda hissetmesine neden olabilir. “Pratik yapmak mükemmelleştir” dediğinizde çocuğunuz hata yapmasının kötü olduğunu düşünür. Yeteri kadar iyi olmadığı zaman kendinde yanlış olan bir şeyler olup olmadığını merak eder. Bu nedenle çocuğunuzu mükemmeli başarması için teşvik etmek yerine gösterdiği gelişim ve ilerlemeden gurur duyması için çalışmasına teşvik edin.

İyisin, bir şeyin yok!

Çocuğunuz dizini yaraladığında ve gözyaşlarına boğulduğunda ona iyi olduğunu söylemek isteyebilirsiniz. Ancak ona iyi olduğunu söylemeniz, çocuğunuzun kendisini daha kötü hissetmesine neden olacaktır. Çocuğunuzun ağlıyor olması, onun kendisini iyi hissetmediğini gösterir. Bu nedenle çocuğunuza yardımcı olmak istiyorsanız yapmanız gereken şey duygularını anlaması ve onlarla başa çıkması için ona yardım etmek olmalıdır. Çocuğunuz düştüğünde ona bir şeyi olmadığını söylemek yerine sarılabilir ve “kötü bir düşüştü” diyerek hissettiği şeyin farkına varmasını sağlayabilirsiniz. Sonrasında ise bandaja gerek olup olmadığını sorabilir ve kendini iyi hissetmesi için onu öpebilirsiniz.

Acele et!

Çocuğunuz kahvaltıda oyalanıyor ya da ayakkabılarını kendi kendine bağlamaya çalışırken fazla zaman harcıyor olabilir. Bunlar olurken acele etmesini söylemek fazladan stres duymasına neden olacaktır. Bu nedenle “acele et” demek yerine yumuşak bir ses tonuyla “hadi acele edelim” derseniz ikinizin de aynı takımda olduğunu belirtmiş olursunuz. Veya süreci bir oyun haline getirmek istiyorsanız, çocuğunuz üstünü değiştirirken “hadi bakalım önce kim üstünü değiştirecek” diyerek üstünü daha hızlı bir şekilde değiştirmesi için teşvik edebilirsiniz.

Diyet yapıyorum!

Kilonuza dikkat ediyorsanız bunu çocuğunuza söylemeyin. Çocuğunuz her gün sizin tartıya çıktığınızı görüyor ve şişmanlıkla ilgili konuştuğunuzu duyuyorsa sağlıksız bir beden algısına sahip olabilir. Bu nedenle diyet yapıyorsanız bunu söylemek yerine kendinizi iyi hissettiğiniz için sağlıklı beslendiğinizi söyleyebilirsiniz. Aynı şekilde egzersiz yaparken de kilo vermek için egzersiz yaptığınızı söylemeyin. Bunun yerine dışarıda havanın çok güzel olduğunu ve yürüyüş yapmak istediğinizi söylemeniz, çocuğunuzu yürüyüşünüz sırasında size katılması için teşvik edebilir. 

Bunun için paramız yok!

Çocuğunuz oyuncak almak için size yalvardığında paranız olmadığını söylemek kolay bir çözüm gibi gelebilir. Bunu derseniz, çocuğunuz ekonominiz üzerinde kontrolünüz olmadığını düşünebilir. Bu nedenle paranız olmadığını söylemek yerine “bu oyuncağı almayacağız, çünkü paramızı daha önemli şeyler için biriktiriyoruz” diyebilirsiniz. Veya çocuğunuz bir yere gitmeyi çok istiyorsa bu seneki bütçenizde buna yer olmadığını söyleyin. Sonrasında ise gitmek istediği yer için para biriktirmesine yönelik olarak çocuğunuzu teşvik edebilirsiniz. Bunları yaptığınız halde çocuğunuz istediği şeyi yaptırmak için direniyorsa bütçenin ve para yönetiminin ne olduğu konuları hakkında konuşun.

Beni delirtiyorsun!

Kendi hissettiğimiz duygular için çocuklarımız da dahil olmak üzere kimseyi suçlamamamız gerekir. Çocuğunuza kızdıysanız “Beni delirtiyorsun” demek yerine “Bunu yapmandan hoşlanmıyorum” deyin ve bunun nedenlerini açıklayın. Çocukların, yaptıkları davranışların diğer insanları nasıl etkilediğini bilmeleri önemlidir. Bu sayede yalnızca kendi duygularını önemsemek yerine diğer insanların duygularının da farkında olurlar. Ancak tabi ki hepimiz insan olduğumuz için bazen ileride pişman olacağımız şeyler söyleyebiliyoruz. Böyle bir durumda “Kontrolümü kaybettiğim için üzgünüm. Bir dahaki sefere sakin olacağım” diyerek çocuğunuza kızdığınız için özür dileyebilirsiniz.

Yabancılarla konuşma!

Çocuğunuza “Yabancılarla konuşma” dediğiniz zaman bunun nedenini anlamayabilir. Bu nedenle çocuğunuzu bu şekilde uyarmak yerine “Tanımadığın birisi sana şeker verse ya da eve bırakmayı teklif etse ne yaparsın?” diye sorun, çocuğunuzun cevabını dinleyin ve ne yapması gerektiği konusundan onu bilgilendirin. 

Dikkatli ol!

Çocuğunuza oyun parkında bir oyuncakta oynarken dikkatli olmasını söylerseniz, oyuncaktan düşme ihtimalini arttırmış olursunuz. Çünkü ona dikkatli olmasını söylediğinizde dikkati dağılacak ve odağını kaybedecektir. Bu nedenle dikkatli olmasını söylemek yerine endişeleniyorsanız her ihtimale karşı ona yakın bir noktada oturun ve mümkün olduğunca sessiz olun.

Yemeğini yemezsen tatlı yok!

Bu cümleyi kurduğunuzda tatlının değerini arttırmış ve çocuğunuzun yemekten aldığı zevki azaltmış olursunuz. Yemeğini yemezse tatlı yiyemeyeceğini söylemektense “Önce yemeğinizi yiyelim, sonrasında tatlı yeriz” gibi bir cümle kurmanız, çocuğunuz üzerinde çok daha olumlu bir etki yaratacaktır.

Yardım etmeme izin ver!

Çocuğunuz bir oyuncakla uğraşırken yapamadığını gördüğünüzde ona yardım etmek isteyebilirsiniz. Ancak çok erken yardım etmeniz, çocuğunuzun bağımsızlığını sorgulamasına neden olacak ve cevaplar için her zaman başka insanlar arayacaktır. Bu nedenle çocuğunuza doğrudan yardım etmek yerine, örneğin puzzle yaparken “Sence en alta bu parça mı gelecek yoksa diğer mi? Deneyip bakalım” gibi bir öneriyle yardımcı olabilirsiniz.

Markete gitmek zorundayım!

Çocuğunuza bir şeyi yapmak zorunda olduğunuzu söylemeniz, yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmak zorunda olduğunuz için yapacağınız mesajını verir. Bunu yapmak yerine hayatın yapılan seçimlerden ibaret olduğunu anlamasını sağlayın. Bu yüzden markete gitmeye mecbur olduğunuzu söylemek yerine “Bugün markete gitmek istemesem de buzdolabında yeteri kadar yiyecek olduğundan emin olmak istiyorum” diyebilirsiniz.

İşimden nefret ediyorum

İşyerinizde geçirdiğiniz yoğun bir günün sonrasında tek isteğiniz eve gitmek ve eşinize işinizden bahsetmek olabilir. İşinizden yakınırken doğrudan çocuğunuzla konuşmasanız bile çocuğunuz söylediklerinizdeki mesajı anlayacaktır. Bu nedenle çocuklar etraftayken işinizden şikayet ederseniz, çalışmanın eğlenceli olmadığını öğreneceklerdir. Bunun yerine kariyer seçimleriniz olduğundan ve yaptığınız şeylerin iş hayatınızı daha iyi bir hale getirdiğinden bahsedebilirsiniz.

Aynı annen/baban gibisin!

Bu cümleyi çocuğunuza söylediğiniz zaman yalnızca bir şeyi yanlış yaptığını söylemiş olmazsınız. Ona diğer ebeveyni gibi olduğunu söylediğiniz zaman yanlış yaptığı şeyi ebeveyninden aldığını ve çocuğun kendi eylemlerinden sorumlu tutulamayacağını söylemiş olursunuz. Ayrıca bunu yaptığınızda eşinizi çocuğunuza şikayet etmiş olursunuz ve çocuğunuzun kendini siz ve diğer ebeveyni arasında bölünmüş hissetmesine neden olursunuz.

Bunları düşünmek için çok küçüksün!

Çocuğunuz bazı şeyleri merak ettiği için soruyor olabilir. Ona, bunları düşünmesi için çok küçük olduğunu söylediğiniz zaman gelecek hakkında size daha az şey sormasına neden olabilirsiniz. O yüzden bunun yerine “Şu anda bunları seninle konuşmaya hazır değilim, ancak bir gün bunları kesinlikle konuşacağız” gibi bir ifade kullanabilirsiniz. Veya çocuğunuzun yeterince büyük olduğunu düşünüyorsanız, sorduğu soruları yanıtlayabilirsiniz.

Benim evim, benim kurallarım!

Ebeveynlerin söylemeyi sevdikleri bir diğer cümle ise budur. Bunu söylediğiniz zaman çocuğunuz kendisinin evde hoş karşılanmadığını düşünebilir ve kendini bir yük olarak görebilir.

Her şeyi senin için yapıyorum!

Ebeveynler çocukları için çok şey yapsa da bu cümleyi söylemeniz, çocuğun kendisini yük olarak görmesine neden olabilir. Bu cümleyi çocuğunuzu eğitmek için söylüyor olabilirsiniz, ancak bunun yerine “Seni sevdiğimiz için bunları yapıyoruz, sen de bunu benim için yaparsan mutlu olurum” diyebilirsiniz.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.