Depresyonun beden üzerindeki etkileri
Depresyon dünyadaki en yaygın ruh hastalıklarından bir tanesi ve yetişkinlerin %25’inden fazlasını etkiliyor. Depresyon teknik olarak bir ruh hastalığı ancak fiziksel sağlığı da etkiliyor.
Arada bir üzüntü ve anksiyete hissetmek yaşamın normal bir parçası ancak bu duyguların iki haftadan daha uzun süre kalmaları depresyon belirtisi olabilir. Her sene milyonlarca insan depresyon deneyimi yaşıyor. Ancak klinik depresyon, özellikle de tedavi edilmediğinde, günlük yaşantıyı bozabiliyor ve ek belirtiler ile bir kelebek etkisi yaratıyor.
Depresyon hislerinizi etkileyebilir ve bedeninizde değişikliklere sebep olabilir. Majör depresyon yaşam kalitesi üzerinde dramatik etkileri olan ciddi bir tıbbi rahatsızlık olarak görülüyor.
Merkezi Sinir Sistemi
Depresyon merkezi sinir sistemi üzerinde pek çok belirtiye sebep olur ve bunların büyük kısmını gözden kaçırmak mümkündür.
Yaşlı bireylerin bilişsel değişimleri tanımlamakta zorlanmaları, depresyonla alakalı işaretleri yaşlanmak ile bağdaştırmalarından kaynaklanır. Amerikan Psikoloji Derneği, depresyonu olan yaşlı bireylerin hafıza kaybı ve günlük aktivitelerdeki tepki zamanları konusunda depresyondaki genç bireylere göre daha fazla zorluklar yaşadığını belirtiyor.
Depresyonun belirtileri arasında aşırı üzüntü, keder ve suçluluk hissi bulunuyor. Boşluk ve umutsuzluk hissi olarak da tanımlanabilir. Bazı insanlar bu duygularını kelimelere dökmekte zorlanırlar. Ayrıca belirtiler kendilerini ortaya koyarken ve fiziksel tepkilere sebep olurken onları anlamak da zor olabilir. Sık sık ağlama nöbetleri de depresyonun bir belirtisidir ancak depresyonda olan herkes de ağlamaz.
Ayrıca devamlı yorgun hissedebilir ve gece uyumakta zorlanabilirsiniz. Diğer belirtileri arasında huzursuzluk, kızgınlık ve cinsellik dahil olmak üzere geçmişte keyif alınmış olan şeylere karşı ilgiyi kaybetmek bulunuyor. Depresyon ilaçlara tepki vermeyen baş ağrısına, kronik beden sızılarına ve ağrılara sebep olabilir. Ayrıca bazen Alzheimer hastalığı, epilepsi ve multipl skleroz gibi belli nörolojik hastalıkların bir etkisidir.
Depresyonda olan insanlar normal iş düzenlerini sürdürmekte ve sosyal yükümlülüklerini yerine getirmekte zorlanırlar. Bunun sebebi konsantrasyon, hafıza problemleri ve karar verme zorlukları gibi belirtiler olabilir.
Depresyonda olan bazı insanlar alkol ve uyuşturucuya yönelebilirler ve bu da umursamazlık ve kötü davranışları arttırabilir. Depresyondaki kişi bu konudan bahsetmeyebilir ve onu gizlemeye çalışabilir. Depresyondaki bazı insanlar ölüm ve kendine zarar verme düşüncesini kafaya takabilirler.
Amerikan İntihar Bilimleri Derneği, intihar riskinin iyileşme sürecinde bile 25 kat daha fazla olmasına karşın depresyon tedavisinin %60-80 oranında başarılı olduğunu belirtiyor.
Çocuklarda Belirtiler
Belirtilerini kolayca anlayamayan çocuklarda depresyonu tespit etmek daha zor olabilir. Dikkat etmeniz gereken davranışlar arasında devamlı yanınızda olmak isteme, endişelenme ve sürekli olarak okula gitmek istememek bulunuyor. Çocuklar aşırı huzursuz ve negatif de olabilirler.
Sindirim Sistemi
Depresyon genelde bir ruh hastalığı olarak görülse de iştah ve beslenme üzerinde de ciddi bir rol oynar. Bazı insanlar aşırı yeme davranışı ile onunla başa çıkmaya çalışırlar. Bu da kilo alımına ve tip-2 diyabet gibi obezite ile alakalı hastalıklara sebep olabilir.
İştahınızı tamamen kaybetmeniz de mümkün ve besleyici gıdaları yeterli miktarda tüketmeyebilirsiniz. Yaşlı bireylerde yemeye karşı ilgiyi aniden kaybetmek geriatrik anoreksi adı verilen rahatsızlığa yol açabilir.
Yeme problemleri şu gibi sorunlara yol açabilirler:
- mide ağrıları
- sancılar
- kabızlık
- yetersiz beslenme
Eğer kişi doğru şekilde beslenmiyorsa, belirtilerde ilaçlar ile iyileşme mümkün olmayabilir. Karbonhidrat bakımından zengin gıdalar ve tatlılar hızlı bir rahatlama sağlasalar da, etkileri genelde geçici olur.
Depresyon yaşarken sağlıklı bir beslenmeyi sürdürmek önemli. Besinler bedendeki nörotransmiterlerin doğru şekilde kullanılmalarını sağlarlar. Yapılan bir çalışmaya göre en yaygın vitamin ve besin eksiklikleri şöyle:
- omega-3 yağ asitleri
- B vitaminleri
- mineraller
- amino asitler
Kardiyovasküler ve Bağışıklık Sistemleri
Depresyon ve stres yakından bağlantılıdır. Stres hormonları kalp ritmini arttırır ve damarları daraltırlar, bu da bedenin uzun süre acil modunda kalmasına sebep olur. Bu durum zamanla kalp hastalıklarına sebep olur.
Tekrar eden kalp damar hastalıkları, aşağıdaki durumlardan daha fazla şekilde depresyon ile bağlantılılar:
- sigara içmek
- diyabet
- yüksek tansiyon
- yüksek kolesterol
Tedavi edilmeyen depresyon kalp krizinden sonra ölüm riskini arttırır. Kalp hastalığı aynı zamanda depresyon için bir tetikleyicidir. Araştırmalar kalp hastalığı olan insanların %15’inin majör depresyon da geliştirdiklerini gösteriyorlar.
Depresyon ve stresin insan bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkileri de var ve bu da sizi enfeksiyon ve hastalıklara karşı daha açık hale getiriyor. Bir değerlendirmede inflamasyon ve depresyon arasında bağlantı olduğu belirtiliyor ancak bu bağlantının niteliği tam olarak kesin değil. İnflamasyon stres gibi pek çok hastalık ile bağlantılı. Bazı anti-inflamatuvar ilaçların depresyonda olan bireylerde fayda sağlayabildiği görülüyor.
İntiharı Önleme
Eğer birisinin kendine veya bir başkasına zarar verme riski altında olduğunu düşünüyorsanız hemen şunları yapın:
- Acili arayın
- Yardım gelene kadar o kişi ile kalın
- Zarar vermekte kullanılabilecek silah, bıçak, ilaç ve eşyaları ortadan kaldırın
- Dinleyin ancak yargılamayın, tartışmayın, tehdit etmeyin veya bağırmayın