Kadın cinsiyet hormonları adet ve diğer fonksiyonları nasıl etkiliyor?

Hormon Nedir?

Hormonlar vücudumuz tarafından üretilen doğal bileşiklerdir. Hücreler ve organlar arasında mesajların iletimine yardımcı olur ve pek çok beden fonksiyonunu etkilerler. Herkes erkek veya kadın cinsiyet hormonları olarak görülen hormonlara sahiptir.

Kadın Cinsiyet Hormonu Tipleri

İki temel kadın cinsiyet hormonu östrojen ve progesteron. Testosteron bir erkek hormonu olarak düşünülse de, kadınlar da onu üretiyorlar ve ufak bir miktarına ihtiyaç duyuyorlar.

Östrojen

Östrojen en temel kadınlık hormonu. Temel olarak yumurtalıklarda üretilse de adrenal bezler ile yağ hücreleri de az miktarlarda üretiyorlar. Hamilelik sırasında plasenta da östrojen üretiyor.

Östrojen üreme sağlığı ve cinsel gelişim konusunda büyük rol oynuyor, bunlardan bazıları şöyle:

• ergenlik
• adet döngüsü
• hamilelik
• menopoz

Östrojen şunları da etkileyebiliyor:

• beyin
• kalp damar sistemi
• saçlar
• kas ve iskelet sistemi
• cilt
• idrar yolları

Östrojen düzeyleri kan testi ile tespit edilebilir. Kişiden kişiye değişse de normal aralıklar mililitrede pikogram cinsinden şöyle tanımlanıyorlar:

• Yetişkin kadın, menopoz öncesi: 15-250 pg/mL
• Yetişkin kadın, menopoz sonrası: <10 pg/mL
• Yetişkin erkek: 10-40 pg/mL
Düzeyler adet döngüsü boyunca büyük değişim göstereceklerdir.

Progesteron

Yumurtalıklar, yumurtlamadan sonra kadın cinsiyet hormonu progesteronu üretirler. Hamilelikte plasenta da bir miktar üretir.

Progesteronun rolü şöyle:

• rahim dokusunu döllenmiş yumurta için hazırlamak
• hamileliği desteklemek
• yumurtlamadan sonra östrojen üretimini baskılamak

Progesteron düzeyleri kan testi ile tespit edilebilir. Normal aralıklar mililitrede nanogram cinsinden şöyle:

• Ergenlik öncesi: 0.1-0.3 ng/mL
• Aylık döngünün ilk aşaması: 0.1-0.7 ng/mL
• Yumurtlama sırasında: 2-25 ng/mL
• Hamileliğin ilk trimesterinde: 10-44 ng/mL
• İkinci trimesterde: 19.5-82.5 ng/mL
• Üçüncü trimesterde: 65-290 ng/mL

Testosteron

Az miktarda testosteron yumurtalıklardan ve adrenal bezlerden gelir. Bu hormon aşağıdaki gibi bazı beden fonksiyonlarında rol oynar:

• cinsel istek
• adet döngüsünün ayarlanması
• kas ve kemik gücü

Kan testi ile testosteron düzeyi tespit edilebilir. Kadınlarda normal düzeyi desilitrede 15-70 nanogramdır.

Hormonlarınızın Rolü Zaman İçinde Değişir

Kadın cinsiyet hormonları temel beden fonksiyonları için önemlidirler. Ancak çocukluktan çıkarken ve ergenliğe girerken hormonal ihtiyaçlar hatırı sayılır miktarda değişirler.

Hamile kalır, doğum yapar veya emzirirseniz de ciddi değişime uğrarlar. Menopoza yaklaşırken de değişmeye devam ederler.

Bu değişimler doğaldırlar ve beklenirler.

Ergenlik

Herkes farklı ancak çoğu kadın 8-13 yaşları arasında ergenliğe girer ve bu hormonlar nedeniyle gerçekleşir.
LH ve FSH hormonları hipofiz bezinde üretilirler. Üretimleri ergenlikte artar ve bu da östrojen başta olmak üzere cinsiyet hormonlarını uyarır.

Kadın cinsiyet hormonlarındaki bu artış şunlarla sonuçlanır:

• meme gelişimi
• cinsel organ çevresinde ve kol altlarında tüylenme
• ani gelişim atağı
• beden yağlarında, özellikle kalça ve baldırlarda satış
• yumurtalıkların, rahmin ve vajinanın olgunlaşması
• adet döngüsünün başlaması

Adet Döngüsü

İlk adet meme gelişiminin ikinci veya üçüncü yılında gerçekleşir. Ancak unutmamak gerek, herkes birbirinden farklı fakat çoğu kadın ilk adetini 10-16 yaşları arasında yaşıyor.

Foliküler Faz

Her ay, rahim döllenmiş yumurtaya hazırlık için kalınlaşır. Döllenmiş yumurta olmadığı zaman östrojen ve progesteron düzeyleri düşük kalır. Bu da rahmin dokusunun parçalanması için mesaj gönderir. Kanamanın başladığı gün, döngünüzün 1. günüdür veya foliküler dönemdir.

Hipofiz bezi birazcık daha FSH üretmeye başlar. Bu yumurtalıklarınızda foliküllerin gelişimini hızlandırır. Her folikülün içinde bir yumurta bulunur. Cinsiyet hormonu düzeyleri düşerken, sadece tek bir dominant folikül gelişimine devam eder.

Bu folikül daha fazla östrojen ürettikçe diğer foliküller parçalanırlar. Östrojen düzeyindeki artış LH hormonunu tetikler. Bu aşama iki hafta kadar sürer.

Yumurtlama Fazı

Sıra geldi yumurtlama dönemine. LH hormonu folikülün yırtılmasını sağlar ve içindeki yumurta dışarıya çıkar. Bu aşama 16-32 saat kadar sürer. Döllenme, yumurtanın yumurtalığı terk etmesinin ardından sadece ilk 12 saat içerisinde gerçekleşebilir.

Luteal Faz

Luteal faz yumurtlamadan sonra başlar. Yırtılan folikül kapanır ve progesteron üretimi artar. Bu rahmin döllenmiş yumurtaya hazırlanmasını sağlar.

Eğer döllenme olmazsa, östrojen ve progesteron tekrar azalır ve döngü baştan başlar.

Tüm adet döngüsü 25-36 gün aralığında sürer. Kanamalar 3-7 gün sürebilir. Ancak bu da değişim gösterebilir. İlk bir kaç yılınızda döngünüz biraz düzensiz olabilir. Ayrıca hormonal doğum kontrol ürünleri kullandığınız zaman veya yaşamınızın farklı zamanlarında zamanlamalarda biraz değişiklik olabilir.

Cinsel İstek ve Doğum Kontrolü

Östrojen, progesteron ve testosteron hormonlarının hepsi libido adlı kadın cinsel isteğinde ve cinsel fonksiyonlarda rol oynar.

Hormonal dalgalanmalardan dolayı kadınlar genellikle tam olarak yumurtlamadan önce cinsel isteklerinin zirvesindedirler.

Hormon düzeylerini etkileyen hormonal doğum kontrol yöntemlerini kullanıyorsanız libidodaki dalgalanma genelde daha azdır.

Libido menopozdan sonra da daha az dalgalanabilir.

Adrenal bezlerin veya yumurtalıkların alındığı ameliyatlar geçirmek testosteron üretimini azaltır ve bu da libidoda düşüşe sebep olur.

Hamilelik

Döngünün luteal fazında, progesterondaki artış rahmi döllenmiş yumurta için hazırlar. Rahim duvarı kalınlaşır ve embriyoyu beslemek için besinler ve diğer sıvılar ile dolar.

Progesteron rahmi bakteri ve spermlerden korumak için serviksi de kalınlaştırır. Östrojen düzeyleri de yüksektir ve rahim dokusunun kalınlaşmasına yardımcı olur. Her iki hormon da memelerde bulunan süt kanallarının açılmasına yardımcı olurlar.

Gebelik gerçekleştiği andak hCG hormonu üretmeye başlarsınız. Bu hormon idrarda ortaya çıkar ve hamilelik testinde kullanılır.

Ayrıca östrojen ve progesteron üretimini de arttırır ve böylece adeti engelleyerek hamileliğin devamını sağlar.
hPL hormonu ise plasenta tarafından üretilir. Bebek için gıda sağlamanın yanında emzirme için süt bezlerinin de uyarılmasını sağlar.

Relaksin adlı bir diğer hormonun düzeyleri de hamilelik sırasında artar. Relaksin plasentanın yerleşimine ve gelişimine yardımcı olur, kasılmaların çok erken gelişmesini engeller. Doğum başladığı zaman bu hormon leğen kemiğindeki bağların gevşemesine yardımcı olur.

Doğum ve Emzirmenin Ardından

Hamilelik sona erdiğinde hormon düzeyleri hemen düşmeye başlar. Zaman içerisinde hamilelik öncesi düzeylere gelirler.

Östrojen ve progesterondaki ani düşüş doğum sonrası depresyonun gelişimine katkıda bulunan bir faktör olabilir.

Emzirme östrojen düzeylerini düşürür ve yumurtlamayı önleyebilir. Ancak her zaman bu olmaz ve bu nedenle bir diğer hamileliği engellemek için hala bir doğum kontrol yöntemine ihtiyacınız var.

Menopoza Geçiş Döneminde ve Menopozda

Perimenopoz yani menopoza giden dönemde yumurtalıklardaki hormon üretimi yavaşlar. Östrojen düzeyleri dalgalanmaya başlar ve progesteron düzeylerinde düzenli bir düşüş başlar.

Hormon düzeyleri düşerken, vajina daha az kaygan hale gelebilir. Bazıları libidolarında düşüş ve adet döneminde düzensizlikler de yaşıyorlar.

Adet olmadan 12 ay geçirdiğinizde, menopoza ulaşmışsınız demektir. Artık östrojen ve progesteron düzeyleri düzenli ancak düşüktürler. Bu ortalama olarak 50 yaşında gerçekleşir. Ancak yaşamdaki diğer şeylerde olduğu gibi bunun zamanı da kişiden kişiye değişebilir.

Menopozun ardından azalan hormonlar kemik erimesi ve kalp damar hastalıkları gibi rahatsızlıkların riskinin artmasına sebep olabilir.

Hormonlar Dengesiz Hale Geldiklerinde Ne Olur?

Hormonlarınız yaşamınız boyunca doğal olarak dalgalanırlar. Bu durum genelde aşağıdaki beklenen değişimlerden kaynaklanır:

• ergenlik
• hamilelik
• emzirme
• menopoza geçiş dönemi ve menopoz
• hormonal doğum yöntemleri ve hormon terapisi

Ancak hormonal dengesizlik bazen daha ciddi sorunların da işareti olabilir:

• Polikistik over sendromu (PCOS): Bu genç kadınlardaki en yaygın endokrin bozukluklardan birisidir. PCOS düzensiz adet döngülerine sebep olabilir ve doğurganlığı bozabilir.
• Androjen fazlası: Erkek hormonlarının fazla üretimidir. Bu düzensiz adetlere, kısırlığa, sivilcelere ve erkek tipi kelliğe sebep olabilir.
• Hirsutizm: Hirsutizm yüzde, göğüste, karında ve sırtta fazla tüylenmedir. Erkek hormonlarının fazla üretiminden kaynaklanır ve bazen polikistik over sendromunun belirtisi olabilir.

Diğer altta yatan sebepler arasında şunlar mevcut:

• hipogonadizm: kadın hormonlarında azlık
• düşük veya anormal hamilelik
• çoklu hamilelik (ikiz, üçüz veya daha fazlası)
• yumurtalık tümörü

Ne Zaman Doktora Gitmeli?

Her sene en az bir defa rutin sağlık incelemesi için doktorunuza veya jinekoloğunuza gitmeniz gerekli. Doktorunuz bu değişimleri tartışabilir ve sahip olduğunuz sorulara cevap verebilir.

Eğer sıradışı belirtileriniz varsa yıllık kontrolünüzü beklemeyin. Aşağıdakileri deneyimlerseniz en kısa sürede doktorunuzu görün:

• sabah bulantıları veya diğer hamilelik belirtileri
• azalan cinsel istek
• vajinal kuruluk ve cinsellik sırasında ağrılar
• adetlerde atlama veya artan düzensiz adetler
• hamile kalmada zorlanma
• pelvik ağrı
• saç kaybı veya yüz ile diğer bölgelerde kıllanma
• doğumdan sonra depresyon
• yaşamınızı zorlaştıran uzamış menopoz belirtileri

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.